Dün gece Fenerbahçe’nin mental olarak yavaş yavaş tükenmekte olduğunu net bir şekilde görmüş olduk. Yapılan pas hataları, önündeki topu kaybetmeler ve daha neler neler. Maalesef kötü sinyaller bunlar. Kazanmak güzel ama bakın bunlar kötü.

Dakika 8. Alex orta yuvarlaktan Semih’e bir top attı, alsa dönüp kaleye inecek ama Elyasa ondan daha hızlı çıktı. O top hemen döndü F.Bahçe kalesinde Bekir Ozan’ı Volkan ile karşı karşıya getirdi. Gaziantep golü kaçırdı ya da Volkan çıkardı. Hemen sonraki 2 dakika içinde G.Antep 2 net pozisyonda daha Volkan’a takıldı. Bu ne hal böyle.. Hem de Kadıköy’de.

Dakika 12. F.Bahçe köşe atışı kullanıyor. Saçmasapan paslaşmalar derken G.Antep hızlı hücumu. Savunmada Ziegler - Stoch ve Baroni. Ve Bekir Ozan bu kez Volkan’ı avlıyor. Bu ne hal böyle. Hem de Kadıköy’de.

Volkan isyan ediyor, kulübeye bağırıp çağırıyor. Samet koşarak yanına gidiyor, mesajı alıp Hasan Çetinkaya’ya iletiyor. Allah Allah ya.. Gerçekten bu ne hâl böyle. Sinirler bu kadar mı tükendi. Aykut Hoca bu kadar mı ipin ucunu kaybetti.

Gaziantep bu sezon bırakın deplasmanı, evinde bile hücum gücü bu kadar yüksek bir kadro ile oynamamıştır heralde. F.Bahçe’ye koca 45 dakika da nefes aldırmadılar, Kadıköy’ü ev sahibi için deplasman yaptılar. Sinirler böyle boşalmış her şey ters köşe olmuşken Kerim Zengin adeta Fener’in ışığı oldu. Eksik G.Antep ikinci 45 dakika planını iyi yaptı ama Caner’in hırsı, Gökhan, Stoch ve Mehmet’in bir şeyler yapma isteği 2 dakikada G.Antep’e yetti. Bu arada dün gece sezonun en kötü Alex’ini izlediğimi de yazmalıyım.

Sonuçta bunlar maçtan birkaç bölüm. Ama gecenin gerçek fikri yukarıda başlarda belirttiğim mesele. Aykut Hoca sanki “İmdat” diyor artık. Yönetimin krizi ele almasını, takımı bir şekilde bundan uzak tutmasını istiyor sanki. Daha mahkeme süreçleri başlayacak ve ortam iyice gerilecek. Bu zamanlarda, takımını iyi izole eden yönetim, sadece futbola yönlendiren camia, Aykut Hocanın yükünü hafifletecektir. Yoksa...