Ali İsmet Ural

Egemen Korkmaz

23 Mart 2015 Pazartesi

İkinci yarı derbileri evinde oynayacağı için şampiyonluk yarışının en avantajlısı dediğimiz Fenerbahçe’nin yarışa devam maçı oldu dün gece. 90’a kadar şampiyonluğa ‘veda maçı’ Sow ile ‘yarışa devam maçı’ oldu. Oysa gelin biz 90 dakikaya bakalım. Ne oynadığı belli olmayan, seyircisiyle bağlarını koparmış bir takımdı Fenerbahçe. 40. dakikada Tolga’nın yerine kaleyi koruyan genç Günay’ın 90’a kadar kalesinde tehlikeli bir pozisyon yaşamamış olması Fenerbahçe’nin oyununun özetidir aslında.
Perşembe’nin yorgunu Beşiktaş karşısında daha yorgun bir Fenerbahçe vardı sahada. Yazmaktan sıkılmayacağım. Sezon sonuna kadar da yazmaya devam edeceğim. Sezon İsmail Kartal’ı teknik adam yapma uğruna her maç kaos ve stres içinde geçiyor. Zaten yaş ortalaması 30 üstü olan bu kadroyu beceriyle iyice aşağılara çekti. Bitik, yorgun ve ağır bir takım olup çıkıverdi Fenerbahçe. Oyuncu tercihlerine bakar mısınız? Diego’yu oynatmak yerine bitik Meireles’ten medet bekleyen bir teknik adam. Oyuncularına hakim olamadığı gibi, sistemin rakipler tarafından ezberlenişine çözüm bulamayışı da ayrı bir tez konusu.

Alves ve Emre
Gecenin kahramanı öncelikle Egemen Korkmaz. Beşiktaş’ın tüm tehlikelerinde o vardı. Geriyi toparladı takımı ayakta tuttu. Sonra Alves sonra Emre. Emenike’yi yıllardır kısaca şöyle yorumlarız. O kafa olarak tam bir ‘çocuk’. Formayı üstünden çıkarıp sahayı terkedene kadar bu çocuğun yanındaydım. Ama sonrası tamamen onun yanlışı. Tribünlerin tepkisine oyununa canla başla devam ederek yanıt vermesi gerekirken bu hiç olmadı. Bu arada övgüyle bahsettiğim 12. adam da sınıfta kaldı. Otur ‘sıfır’. Şans kapıyı kaç kez çalacak bakalım. Galatasaray derbisinin kopyası oldu yine. Ama arkasından gelen deplasman bu kez Rize. Artık beraberlik bile bu takımı yarıştan koparır. Yaşayalım görelim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Fernandao çıkar mı? 28 Ağustos 2015
Volkan Demirel 24 Ağustos 2015
Sorumsuz Caner 21 Ağustos 2015

Günün Köşe Yazıları