Ali İsmet Ural

Ne Desek Boş

11 Mart 2014 Salı

İlkyarısına 10 dakika uzatma eklenmiş ve yine ilk 45 dakikada hakemin 53 dakika dayanabildiği bir arenadan bahsediyoruz. Her türlü tehlikeye açık; taş, metal, sopa hatta kapı kolu kısaca ne istersen sahaya yağmış... Bu maçın hakem tarafından bu dakikaya kadar idare edilmesi de ayrı bir vaka!.. Tamam, maçı bitirmeye yönelik ılımlı davranmak veya en azından sahadakileri oyunda tutmak bir mantık olabilir. Ancak illa birinin kafası mı yarılsın!.. Beyin sarsıntısı geçirip ambulans mı girsin stada? Bu nasıl mantıktır!.. Sahada bir beyaz eşya eksikti.
Böylesine gerilimli ve saldırgan tribünlere rağmen oyuncuların birbirini en iyi şekilde desteklediği, iki tarafın da düşeni yerden kaldırdığı veya sakatlıkta durduğu bir ortamdan da bahsetmek lazım.
Çok değil daha geçen çarşamba milli maçta İsveç’e attığımız golde Caner ortaladı, Olcan golümüzü attı. Hiç mi almadınız mesajı? Kadıköy’de 0-0 biten maçın sonunda birbirine sarılıp soyunma odasına gittiler. Hiç mi almadınız mesajı?
Sadece Trabzon değil, dönüp kendimize bakalım. Her tarafımıza, etrafımıza, ülkemize bakalım. Ruhumuz o kadar pislendi ki... Her alanda pisliğe gömüldük. Dün gece bağırsaklarımız göründü sadece... Daha neler göreceğiz bakalım...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Fernandao çıkar mı? 28 Ağustos 2015
Volkan Demirel 24 Ağustos 2015
Sorumsuz Caner 21 Ağustos 2015

Günün Köşe Yazıları