Arif Kızılyalın

1924 ruhuyla, heyecanla!

13 Aralık 2021 Pazartesi

“Demokrasiyi, ‘halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesi’ diye tanımlıyoruz. Cumhuriyet, bu tanımlamayı toplum yaşamına katıldığı gün, 7 Mayıs 1924’te yayımlanan ilk sayısında ülkü olarak benimsediğini ilan etmiştir. 

Ülkü, bugünden yarına gerçekleşir bir amaç değildir. O, varılmak istenen, bin bir engelle çarpışarak adım adım yaklaşılan, yaklaştıkça bizi yeni engeller aşmaya zorlayan bir erektir.” 

Cumhuriyet gazetesinin başyazarı Nadir Nadi, 6 Ağustos 1972’de, “Yeniden Başlarken” adlı yazısında böyle seslenmiş siz değerli okurlara... 

Yıllar sonra, 1992’nin nisanında, büyük usta İlhan Selçuk ise tüyleri diken diken eden yazısında şöyle özetliyor Cumhuriyetçiliği: 

“Okurlarımızın karşısına çıkarken sınava giren bir ortaokul öğrencisi gibi heyecanlıyız. Korku ve umut karışımı tuhaf bir elektrik akımı geçiyor içimizden; yüreğimizi ürpertiyor, bizi sarsıyor bu akım ve elimizde olmadan kendi kendimize soruyoruz: 

Başarabilecek miyiz? 

Soruya olumlu yanıt vermenin ilk koşulu okurlarımıza layık olabilmektir. Bu sorumluluğun bilincindeyiz.”

***

 Evet, her sabah gazetemizin sayfalarını açarken bu heyecanı yaşıyoruz, okur olarak, çalışan olarak! 

Cumhuriyet ailesi, tıpkı geride kalan 35127 sayıdır olduğu gibi, bugünden sonra da aynı duygular, ama müthiş bir sorumlulukla huzurlarınıza çıkacak. 

Coşkuyla, bitmek tükenmek bilmeyen istençle... 

Ve her zamanki gibi laikliğin yıkılmaz kalesi kimliğini koruyacak Cumhuriyet. 

1924 ruhundan bir adım bile uzaklaşmaksızın. 

Doğrulardan kopmaksızın. Aydınlanmanın ışığında, bilimsel gerçekler doğrultusundan ayrılmaksızın! 

Zaten aksi de düşünülemez! Buna ne gazetemizin sahibi siz okurlarımız ne de hayatlarını Atatürkçülüğe adayan yöneticilerimiz izin verir! 

Belki çok klasik olacak, ama yinelemekte yarar var: Cumhuriyet’in asıl ve “asil” sahipleri okurlarıdır, Cumhuriyet’in değerini ise çalışanları oluşturur. Onların emeği, göz nuru, alın teri, cesaretidir kalıcı varlıklarımız.

HHH 

Cumhuriyet gazetesi yönetiminin yeni görevlendirmesiyle bir yola çıktık; bayrak devir teslimidir bu, kutsal ülkünün korunmasıdır. 

Ve bu yolun ilk 6-7 günü geride kaldı. 

Şöyle bir arşiv karıştırıp çok değil, bir hafta önceki pazartesi gününe gittiğimizde de heyecanımızın katlandığını görebilirsiniz!

Çünkü, Cumhuriyet, 97 yıldır olduğu gibi yine Türkiye’nin gündemini belirleyen kale! 

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan kabul etmese de yurttaşın, “AÇIZ” isyanını manşetlerine taşıdı gazetemiz. “Geçinemiyoruz” diyen meydanların sesi, sokakların aynası oldu sayfalarımız. Halkın ekmeğine göz dikenlere, “Durun” diye haykırdı yazarlarımız.

Gündem belirliyor!

Mütevazı olmayalım, o renkli, çok da boyalı “holding” gazetelerinin atamadığı manşetlerdi bunlar! 

İzmir Temsilcimiz usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun kamuoyuna duyurduğu SBK Holding’e ait uçağın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından kullanıldığı yolundaki haberi sadece sokakta değil, TBMM’de de geniş yankı buldu. Öyle ki doğruların konuşulmasına katlanamayan AKP’nin futbolcu kökenli milletvekili Alpay Özalan, kendisini bir ara boksör sanıp CHP’li vekillere yumruk bile atmaya kalktı o haberin yankı bulması üzerine. 

Yine Rize Müftülüğü’ne bağlı Kuran kurslarındaki hafızlık eğitiminin icazet töreninde çekilen, Türkiye’nin laik ve seküler yapısını zedeleyen fotoğraf, Cumhuriyet gazetesinin siyaset konusundaki deneyimli yazıişleri müdürü İklim Öngel tarafından birinci sayfaya taşındı; aynı fotoğraf ve aynı haber iki gün sonra bir başka gazetede manşet oldu. 

Deneyimli gazeteci-yazar Sertaç Eş yönetimindeki Cumhuriyet Ankara Bürosu’nun manşet haberleri, Başkent kulislerini altüst etti. AKP’lilerin, bütçe görüşmeleri sırasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıt veremeyişine sinirlenen Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’li milletvekillerini, “fırça”layışı Selda Güneysu’nun imzası ile ses getirdi. Yine Güneysu’nun İYİ Parti koridorlarından aldığı, “Kılıçdaroğlu kazanacağına inanırsa destekleriz” haberi, bu konudaki ilk somut gelişmeydi. 

Ve bu haftaya çok konuşulacak bir yazı dizisiyle giriyoruz. Yazarımız Mustafa Balbay, “Yakışıklı Devrimci” başlığıyla Tarık Akan’ın hayatını kaleme aldı. Üç gün boyunca keyifle okuyacağız. 

***

Unutmayalım! 2021 Türkiyesi’nde bayiden Cumhuriyet istemek, sadece gazete almak değildir asla! İstibdada, baskıya, partili devlet yapısına onurlu bir başkaldırıdır elinizde tuttuğunuz gazete! 

O yüzden sağlam tutun, bırakmayın Cumhuriyet’i de Cumhuriyetçileri de... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları