Barbaros Talı

Gazozuna Yarışma

14 Mart 2014 Cuma

Zor bir spor dalıdır yelken. Parkur değişmez ama rüzgâra göre yeri ve konumu değişir. Rüzgârın yönüne ve açısına, akıntının değişimine uyum sağlamak, hatta değişimi tahmin ederek pozisyon almak gerekir. Teknede bunları tek başına yapmak önce bilgi, sonra beceri ister. Yelkenli yatlarda görev yapan ekiplerde ise uyum şarttır. O da deniz üstünde kazanılır. Hiçbir antrenman yarışmanın yerini tutamaz. Her yarış kazanana da, kaybedene de ders niteliği taşır.
İstanbul’da mart ayında başlayıp aralıkta biten sezona yelkencileri ve yatları hazırlamak amacıyla bir antrenman yarışı planlanmış. Organizasyonun 9 Mart günü Caddebostan parkurunda yapılacağı, resmi geçerliliğinin olmadığı, belge zorunluluğunun bulunmadığı ve katılmak için ücret ödenmeyeceği açıklanmış. Uluslararası yarış kurallarının geçerli olacağı ilan edilmiş. Protestoların iki tekne arasında görüşüleceği, maddi hasarlı kazaların tekne sahipleri arasında halledileceği duyurulmuş.
Yarışma günü havanın yağışlı olacağı ve sağanaklarda “sert tokatlar” vuracağı tahmini üzerine bir gün öne çekilen etkinlik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelmiş. TAYK Yelken Okulu, ekiplerinden birini kadın yelkencilerden oluşturmayı kararlaştırmış. Sonuçta, “Haydi arkadaşlar, birlikte antrenman yapalım” niyetli çağrı beklenenin üzerinde ilgi görmüş ve 17 ekip katılacağını bildirmiş.
Ancak, organizasyona “Gazozuna” da olsa “Yarış” adı konunca; Türkiye Yelken Federasyonu (TYF) durumdan vazife çıkartmış. İnternet sitesine yıldırım hızıyla koyulan duyuruda; planlanmışların dışında “Yarış” adı altında hiçbir faaliyetin yapılamayacağı uyarısı yapılmış.
Yayımlanan bildirinin aslında “parayı yatırmadınız” mesajı olduğu fısıldanınca ödenmek istenmiş. Ancak, bu kez de “Mesai bitti. Artık ödeme alamayız” cevabı verilmiş. O gün çok sayıda tekne antrenman niyetiyle denize çıkmış. Kimi adalara kadar gidip dönmüş; kimileri de sabit şamandıralar arasında orsa-pupa seyri yapmış.
Federasyonun, her fırsatta para tahsil etmesine, sponsor gelirlerinin yarısına el koymasına duyulan tepki yaşanan son gelişme ile öfkeye dönüşmüş. Kulakları çınlayan TYF yöneticileri açıklama yapmak zorunda kalmışlar. “Yarış” olarak adlandırılan her türlü organizasyonun faaliyet programında yer alması gerektiği vurgulanmış. İlke kararlarını delmeyi amaçlayan girişimlere müsaade edilmeyeceğine dikkat çekilmiş.
Anlaşılan, birçok federasyonda süregelen anlayış yelkeni yönetenlere de cazip gelmiş. Temel görevlerinin spor dalını yaymak ve geliştirmek olduğunu, bunu gerçekleştirmek için önce yelkencilere ihtiyaç duyduklarını unutmuşlar. Tek dertleri para olmuş. Daha da kötüsü, yaptıkları açıklamayla camiaya “Adını yarış koymadıkça istediğiniz organizasyonu düzenleyebilirsiniz” mesajı vermişler; farkında bile değiller.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları