Atletizm milli takımı antrenörlerinden Rıza Yetiş, 10 Mayıs tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Git Tahtakale’ye al dopingi” başlıklı röportajında yasaklı madde kullanımının nasıl kolaylaştığını anlatıyor. Eczanelerde bile doping ilaçları satıldığını söylüyor. “Sahte ilaçlar var. Tahtakale’de her türlüsünü bulmak mümkün” diyor. Piyasada ABD, Almanya, İtalya ve İspanya’da üretilmiş çok çeşitli doping ilaçlarının satıldığını belirtiyor. Satış trafiğinin, Balkan ülkelerinden Türkiye’ye gelen bazı antrenörlerin çalıştırdıkları sporculara vermeleriyle başladığını açıklıyor. Yetiş camiada bilinen biri. Erken yaşlarda spora başlattığı atletlerden yetenekli olanlarını kulüplere yönlendirdiği söyleniyor. Hakkında çeşitli iddialar da var. Yüzücülerine ilaç satmaya çalıştığı gerekçesi ile bir büyük kulübümüzden uzaklaştırıldığı konuşuluyor.
Bir zamanların rol modeli, günümüzün doping cezalısı, eski milli atlet Süreyya Ayhan, haber3.com sitesinde yer alan açıklamalarında doping cezasıyla karşı karşıya kalan Aslı Çakır Alptekin ile Nevin Yanıt’a destek veriyor; “Bu maddeler her şeyden, her yerden bulaşıyor” diyor ve doktorlardan hesap sorulması gerektiğini savunuyor. Hematolog eksikliğinden bahsediyor. Atletizm Federasyonu’nun Nevin Yanıt, Aslı Çakır Alptekin veya kim olursa olsun onları dinlemesi gerektiğini belirtiyor. Savunmanın iyi yapılmasını, sahip çıkılmasını ve ceza vermemek için elden gelenin yapılmasını tavsiye ediyor. Akıllara, Londra 2012 öncesinde yapılan ıslak imzalı ve parmak izli sözleşme ile alınamayan sportif danışmalık ücreti için açılan dava geliyor.
Şampiyon atletlerimizin doping sorununu “bize belge gelmedi” cevabıyla uzun bir süre saklamaya çalışan Atletizm Federasyonu Başkanı; IAAF Genel Sekreter Yardımcısı Nick Davies’in “Aslı’nın biyolojik pasaportunda anormalliklere rastlandı. Nevin’in doping testlerinde ise pozitif bulgular elde edildi. Her iki atlet de yasal süreç devam ettikçe yarışlara katılamayacak” açıklamasını şık bulmadığını söylüyor. HaberTürk gazetesinin 8 Mayıs tarihli nüshasında yer alan açıklamasında medyada bazı haberlerin sıkıntı yarattığını ifade ediyor. Federasyonun IAAF ile birtakım pazarlıklara girdiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını dile getiriyor.
Anlaşılıyor ki gelişmeler pozisyon, beklenti ve çıkarlar doğrultusunda değerlendiriliyor. Ülke itibarına, Türk atletizmine, sporcularımıza verilen zarar göz ardı ediliyor. Yasaklı madde ya da yöntem kullanımının kişisel tercihlerden çok organize işler görüntüsü veriyor olmasının yaratacağı vahim sonuçlara dikkat edilmiyor. 2020 Olimpiyatı’na ev sahipliği yapacak kenti seçecek IOC üyelerinin aday ülkelerde yaşanan gelişmelerden kolayca haberdar olabilecekleri umursanmıyor.