4-2-3-1... Fatih Terim, sadece Lazio maçı için değil belki de bu sezon tercih etmesi gereken dizilişle çıkıyor sahaya. Bu tercihle savunma rahatlamış oluyor. Kadronun sürprizi Marcao ise “asaplarına” hâkim gözüküyor (en azından bu maçta). Şurası net: Başlangıçta beklenti yüksek tutulmuyor. Nedeni Lazio’nun daha iyi bir takım olması değil. Sarı-Kırmızılıların son iki maçtaki enteresan performansı. Ancak Terim bir kez daha farkını gösteriyor. Onun temellerini atmaya çalıştığı takımın ilk izlenimini de böylece alıyoruz: Savunma disiplini hemen dikkat çekiyor. Kanatlar bu sayede güvenli çıkabiliyor ve ilerideki dört oyuncunun rakip savunmayı yıpratabileceği ortamı yaratmak kolaylaşıyor. İlk yarının en net pozisyonu 24. dakika Morutan’ın gelişine vurduğu vole ancak ona üst direk engel oluyor. 

Lazio’ya gelince. Savunma güvenliğini elden bırakmamayı tercih ediyor, takım halinde ileri çıkıyorlar. Ancak pek üretken bir sistem değil bu. Teknik direktör Sarri, bu durumu ikinci yarıdaki oyuncu değişiklikleriyle güncellemeye çalışsa da bu aynı zamanda Galatasaray’ın da vites artırdığı ve daha iyi baskı kurmaya başladığı dilim olduğu için çok etkili olamıyor. 

Nitekim Galatasaray Kerem ve Cicaldau ile net pozisyonlar buluyor. 67’deyse Morutan’ın uzaktan şutunu dışarı göndermeye çalışan kaleci Strakosha topu içeri tokatlayınca Galatasaray’ı öne geçiriyor! Lazio’nun net pozisyonlarıysa Muslera’ya takılıyor. Golden sonra, taktik değişiklikler ve disiplinli bir oyunla skor avantajını koruyor Galatasaray, Moskova’dan gelen beraberlik haberiyle Avrupa macerasına liderlik moraliyle başlıyor.