Elçin Poyrazlar

Çıplak kim?

17 Aralık 2020 Perşembe

Şöyle bir sahne düşünün;

Bir erkeğin yüksek fildişi kulesinin dibine bir avuç kadın toplanmış, bağırıyorlar. 

‘Sen tacizcisin’ diyorlar, ‘Hepimize cinsel şiddet uyguladın’…

Bunu duyan onlarca, yüzlerce kadın fildişi kulenin önüne toplaşıyor, aralarında aynı acıyı yaşayanlar var…

‘Yalnız değilsiniz’ diyor diğer kadınlar…

‘Cesaretiniz bize güç verdi. Biz de ifşa edeceğiz. Susmayacağız…Sizin yanınızdayız’…

Kadınlar önlerine dağ gibi dikilen adalet mekanizması, polis kuvvetleri, siyasi iktidar, şereflerine sürülecek lekeler ve hayatlarının bir anda kabusa dönüşmesini göze alarak, ifşanın getirdiği ağır bedelleri bile bile, bir avuç kadınla el ele tutuşuyor. 

Hep birlikte bağırıyorlar…

Ses yükseliyor…

Diğer fildişi kulelerde, uzak topraklarda, kabilelerde, cephelerde yankılanıyor o ses…

Kadınların üstüne basarak inşa edilmiş o fildişi kulelere saklanan erkekler kendi inkarlarını yayacak sözcüler aramaya başlıyor…

Sonra kadife minderli, özel localarından olayı izleyenler aşağıdaki kadınlara parmak sallıyor…

‘Adaletli değilsiniz’ diyorlar, ‘Aranızda niyeti bozuk fırsatçılar var’…

‘Aman kurunun yanında yaş yanmasın’ diye veryansın ediyorlar. 

Kadın hakları mücadelesinde bugüne kadar sadece ‘yaşların’ yandığını bilmezden gelip ses çıkaran kadınlara ‘yöntem’ öğretiyorlar. 

Biz ‘Bu bir dayanışma. Susan kadınların da sesiyiz’ dedikçe ‘Devrim öyle yapılmaz’ diyorlar. 

Biz ‘Mağdurun beyanı esastır’ dedikçe ‘Aman suçluları linç etmeyin’ diyorlar. 

Biz ‘Ses çıkarmadan suçlular cezasını bulamaz’ dedikçe ‘Ahlaklı olun’ buyuruyorlar. 

Mağdurun yaşadığı acıyla suçlunun ileride alıp almayacağı belli olmayan cezanın olasılıklarını yarıştırıyor ve ‘özgürlüklerden’ dem vuruyorlar. 

Bir tacizcinin ifade özgürlüğünü kadınların temel özgürlüklerine yeğ tutuyorlar. 

Adalet, eşitlik, vicdan hassasiyetlerini dayanışma içindeki kadınlar hiç düşünemeyecekmiş gibi kadınları muğlak bir ‘ahlak’ kavramına göre ‘ayarlamaya’ çalışıyorlar. 

Eril dile has bu üstenci tutumun kadın düşmanlarının cephesiyle aynı tınıyı temsil ettiğinin farkına varmak istemeyerek…

Kadınların başlattığı akımın hataları, eksiklikleri ve sorunlu yaklaşımları olabilir. 

Her hareketin içinde çürük elmalar olduğu gibi. 

Ancak özgürlük alanı açmadan o sesi boğmaya çalışmak, kadınların üstüne balkondan su atmaya benziyor. 

Ve ister beğenin ister beğenmeyin bu da sizin safınızı belirliyor.. 

Kadınların beklentisi laf attığınız o balkondan inip onlarla el tutuşmanız.

Kadınlara işaret edip ‘çıplak’ derken aslında sizin çıplak olduğunuzu kabul etmenin tek yolu bu. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları