Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kimlik politikası demokrasi ve kalkınma düşmanıdır
Erdoğan/AKP iktidarını zayıflatan faktörlerin başında “Kimlik Politikası” gelir.
Çünkü “Kimlik Politikası” hem Demokrasinin hem de “Kalkınma” ve “Gelişmenin” düşmanıdır.
***
1) “Kimlik Politikası” Demokrasinin düşmanıdır; çünkü “Temel Hak ve Özgürlükleri” sadece belli kimlikler için ister.
İktidarın en çok şikâyet edilen hatası, halkı bölmek, seçmeni ayrıştırmak, milleti birbirine düşman etmek değil midir:
İşte bu yanlışın arkasında yatan temel güdü (saik, motivasyon) “kimlik politikasıdır”:
Kimlik Politikası “Temel Hak ve Özgürlükleri” sadece belli dinsel-mezhepsel veya etnik gruplar için istemek gibi bir yanlışı içerir.
İktidar hem “kimlik politikası” gütmüş, hem de bu kimlik politikasını birdenbire 180 derece değiştirerek, değişik kimliklere göre uygulamıştır:
Esas olarak laikliğe karşı Dinci-Müslüman-Sünni bir kimlik politikası gütmüştür.
Buna ek olarak, başkanlık sistemini önce Kürtlerin desteğiyle hayata geçirmek isterken, “Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” demiş, laiklikle birlikte Türklüğe de karşı çıkmış, “Müslümanlığı-SünniliğiÜmmetçiliği- Kürtçülüğü” öne sürmüştür...
Ama daha sonra Kürtler Başkanlık sistemine karşı çıkınca, bu kez, “Kimlik Politikasının” ibresini 180 derece terse, “Sünni-Dinci- Türkçülük”e çevirmiş, bu kez de Kürtleri ve yine laikleri dışlamıştır.
Her iki yaklaşım da “Kimlik Politikasına” dayalı olduğu, vatandaşlara ayrımcı muamele yaptığı için, Demokrasiye karşıdır, yanlıştır.
***
2) “Kimlik Politikası” kalkınmaya, gelişmeye de karşıdır; çünkü kadroları liyakata, yeteneğe, bilgiye, beceriye göre değil, kimliklere göre doldurur.
Böylece insan faktörünü yani beyin gücünü istihdam açısından liyakate göre değil, kimliğe göre irrasyonel kullanarak hem kalkınmanın hem de gelişmenin önünü keser.
İktidarın dini ve etnik kimlikler üzerinden izlediği siyasal “Kimlik Politikası” elbette istihdamı da etkilemiş, özellikle de yönetici seçiminde, etnik ve dinsel-mezhepsel kimliklere ek olarak bir de “AKP’li olma” yani “Parti Kimliği” ölçütünü devre sokmuştur.
Böylece “Kimlik Siyaseti” ile bozulan “Siyasal Eşitliğe” paralel olarak toplumdaki “Fırsat Eşitliği ve Sosyal Adalet” de “Partili Kimliği” ile iyice zedelenmiş, “Ekonomik Kalkınma, Toplumsal Gelişme” hedefleri ise bütünüyle ulaşılmaz olmuştur.
***
Bütün bu yanlışları yapan iktidar, 16 Nisan 2017 Halkoylaması ile kabul edildiği iddia edilen ama Eski Yargıtay Başkanı Prof. Sami Selçuk’un “Yok Hükmünde” dediği “Ucube Anayasa” ile kişiselleştirilmiştir.
Elbette sadece Parlamenter Demokrasiye dönüş, bu hataları ortadan kaldırmaz, ama hiç olmazsa ülkeyi tek bir kişinin hızla yaptığı ve birbirinin etkisini artıran büyük yanlışlara anında kurban olmaktan kurtarır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
- Uzmanından kalp krizine karşı uyarı!
- Teleferik kazasında 5,5 saat mahsur kaldılar
- Kilosu 600 bin lira oldu
En Çok Okunan Haberler
- YSK 'Hatay' ve 'Ordu' için kararını verdi
- 'Restoranlara gitmeyelim'
- Belediye binasında gizli kamera ve böcek skandalı
- CHP’li yeni başkandan ‘saray medyası’na kötü haber
- ‘B.kunu çıkardılar ama’
- Erdoğan’dan özür diledi
- Kira, doğalgaz, elektrik... 'Emekli kart' mı geliyor?
- 'Bu ifade açıkça talimattır'
- Uğur Dündar’dan art arda ‘babalık’ açıklaması!
- Mahkemeden tahliye çıkmadı