Sincan’dan yükselen isyan sesi

26 Ocak 2023 Perşembe

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Sincan Cezaevi’ndeki mahpusları ziyaret etmiş.

Bugün Hakkı Kılınç’ın söylediklerini özet olarak aktarmak istiyorum.

***

“Cezaevine girerken de rahatsızlıklarım vardı.

Burada hem sayıları, hem de acısı daha da arttı.

Şu anda 15 rahatsızlığım var:

Vertigom var.

Ciddi işitme kaybım var.

Sağ kulağım hiç duymuyor, sol kulağım çok zayıf işitiyor. İşitme cihazı kullanıyorum.

Prostat başlangıcı teşhis edildi.

Parkinson burada başladı.

Uyku apnesi var.

Son bir ayda bacağımda ödem oluştu.

Baylıma var. Burada kaldığım 1.5 yıl içinde 5 kez bayıldım.

Gözümde katarakt yine burada çıktı.

Baş dönmesi var.

Cezaevinde 2 kez fıtık ameliyatı oldum.

Sürekli bir yorgunluk, bitkinlik hali, kilo kaybım, demir eksikliğim ve ellerimde sürekli üşüme var.

Tüm bunlar için her gün tam 12 ilaç kullanıyorum. Bir avuç içiyorum.

Uyku apnesi için geceleri solunum cihazı kullanıyorum, duyabilmek için de işitme cihazı.

Sol kolumda da protez var.

3 kez Adli Tıp’a gönderdiler beni. Son olarak yılbaşında eşimle görüşme sırasında bayılmışım.

Tüm bunlara rağmen neden ceza ertelemesi yapılmıyor anlamış değilim.

Nasıl ki geciken adalet adalet değilse, ceza ertelemesi yapılmadan burada tutulmamız de bir tedavi değildir. Tam tersine ağır bir cezalandırmadır.

Daha birkaç hafta önce bizimle aynı koğuşta kalan arkadaşımız Vural Avar gözümüzün önünde vefat etti.

Daha önce tuvalette düşüp kaburgalarını kırmıştı.

Cezaevinde kalamaz denmesine rağmen tuttular.

Bizi sadece FETÖ’nün savcı ve hâkimlerinin kurduğu kumpas davası cezalandırmıyor.

Anayasa Mahkemesi önünde her birimizin başvuruları 1.5 yıldır bekliyor. Görüşmeyip uzattıkça bir ceza da onlar veriyor.

Adli Tıp Kurumu’na 3 kez gönderildim.

Üçünde de cezaevinde kalabilir sonucu çıktı. Böyle ağır cezalandırma oldukça tutukluluk azalmıyor artıyor.

Tutuklu sayısına bakın. Her yıl yeni yeni cezaevi yapılıyor. Demek ki bir sıkıntı var bu işte.

Arkadaşlarım arasında Dik Hakkı diye bilinirim.

Buradan sağlık nedenleriyle tahliye olursam üzüleceğim. Çünkü ben beraat ederek çıkmak istiyorum.

Karıncaya bile zarar vermeyen insanlar olarak büyük bir haksızlıkla, bir kumpasla karşı karşıyayız.

Ergenekon, Balyoz’dan hiç farkı yok bize yaşatılanın.

Bizi neyle suçluyorlar:

TC hükümetini yıkmak ile.

Ama dönemin Cumhurbaşkanı Demirel diyor ki ‘Ortada darbe yok. Siz darbenin ne olduğunu bana sorun’ diyor.

Dönemin Başbakanı ‘Biz yıkılmadık’ diyor.

O hükümetin hiçbir üyesinin şikâyeti de yok bizle ilgili.

Bizi yargılayanların yüzde 80’i FETÖ’cü.

Savcıların, hâkimlerin bir bölümü ile burada aynı cezaevinde yatıyoruz.

Bu dava da aynı Balyoz, aynı Ergenekon gibi TSK’yi yıpratma, güçsüz hale getirme amacıyla yargının sopa olarak kullanıldığı kumpas davalarından farksız.

Bu da bir kumpas.”

***

Çakırözer bu duruma isyan ediyor.

İki başka konuşması daha var.

Onları da daha sonra aktaracağım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları