Josef “Bir daha saldırı olayı yaşanırsa beni hatırlarsınız” demişti. Biz daha çok bu saldırıyı cezalandırmayarak adeta teşvik eden kurumları hatırlayacağız. Ve tabi maçın hakemini de VAR’ı da. Önder Özen’in de söylediği gibi saldırgan işine gitti ama Josef işine gidemedi. Yoktu Beşiktaş’ın kadrosunda. Zaten maç başlayınca gördük ki Josef’i çok aradı Kartal. Ismael, Berkay’ı Keny’nin üzerine verip 3 stoperle oynadı. Orta alanda bir adam boşalınca Başakşehir presi kırıp boş alan bulup rahat paslaştı. Siyah-Beyazlılar yine de pozisyon yakaladı, değerlendiremedi. Dele Alli ve Ghezzal’ı da aradılar. Gol için Beşiktaş’ın savunmayı ileri çıkarması gerekiyordu. Bu da riskliydi. Ve gelenek değişmedi Beşiktaş’ın penaltı kokan bir pozisyonu incelenmedi bile. 

2. yarıya Beşiktaş risk alarak daha etkili başladı. Yeni transfer Redmond da girdi. Tam gol ararken kalesinde golü gören de yine Kartal’dı. Sonra Başakşehirli oyuncuların vakit geçirmelerine bol bol prim verdi hakem. Beşiktaş’ın sezonun en etkisiz oyununu oynamasında asıl neden; orta alan hâkimiyetini rakibe vermesi ve kanatları iyi kullanamamasıydı. Kartal coşkulu taraftarının önünde ilk yenilgisini aldı. Hakem Halil Umut Meler’in verdiği uyduruk faulle Beşiktaş’ın pozisyonunu kesmesine sinirlenen Ismael’e kırmızı kart göstermesi de sürpriz değildi!