Hikmet Altınkaynak

Ceyhun Atuf Kansu’yu okumak...

14 Mart 2019 Perşembe

10 Mart, Ceyhun Atuf Kansu’nun yaş günüydü... Bugün 14 Mart, Tıp Bayramı...
Bir hekim olmasının yanında şair ve yazar kimliğiyle Cumhuriyet’in birinci kuşak aydını Kansu’yu doğumunun 100. yıldönümünde sevgi ve saygıyla anıyorum. Sağlık çalışanlarının da bu özel gününü kutluyorum. Kansu’yu yeniden okurken düzenlenen etkinlikleri de severek izliyorum.
Ben ilk kez, Kansu deyince akla gelen “Bağımsızlık Gülü”nden önce “Dünyanın Bütün Çiçekleri” adlı şiirini, Ankara DTCF Salonu’nda 16 Mart Öğretmen Okulları’nın kuruluş yıldönümü kutlama töreninde ezbere okumuş, salonu dolduran yüzlerce öğrencinin, dinleyicinin coşkulu alkışını almıştım. Bunun için teşekkür ediyorum. O anda duyduğum sevinci ve hüznü aradan yıllar yıllar geçse bile unutamam. Hele de Kansu’nun, o şiirin kahramanı köy öğretmeni Şefik Sınığ’ın ölümü beklerken son sözlerinden esinlendiği, “Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya” dizesini hiç unutamam.
Yine aradan yıllar yıllar geçtikten sonra Edebiyatımızda 1940 Kuşağı adlı incelememin hazırlığı sırasında kendisine yazdığım mektubu, şiiriyle ilgili soruları, ondan gelen mektubu ve yanıtları asla unutamam. Bunun için de teşekkür ediyorum.
O yazışmamızda “Sizce şiirden beklenen nedir? Şiir neyi anlatmalıdır?” sorularını şöyle yanıtlamıştı: “Şiir, insan olarak bireyin kişisel birikimini sözcüklerle topluma taşıyan bir sanattır. Şiirden beklenen, bireylerle arasındaki duygu, duyarlık iletişimini sağlaması; bireyden gelen duyarlık birikimini bildiriye, herkesi ortak etmesidir. Şiir bu ortak duyarlıkta, bireyin tarih içindeki yerini, davranışını, tutumunu, bakış açısını anlatmalıdır. Bu, bireyle birlikte yaşanan bir toplum-tarih kesidini anlatmak, çağı anlatmak demektir.”
Önceki gün Kadir Has Üniversitesi’ndeki anma töreni ardından yapılan 100. yıl etkinliklerinden biri olan “Toplumcu Şiirin Dünü Bugünü” konulu Haydar Ergülen’in yönettiği panelde konuşmacılar Ataol Behramoğlu, Turgay Fişekçi, Eren Aysan, Şükrü Erbaş, Enver Aysever’i dinlerken aslında yazdığı şiirlerin bugün için daha da büyük anlamlar taşıdığını keşke herkes görebilse, herkes şiirlerini okuyabilse, diye düşünmeden edemedim.
Kadir Has Üniversitesi Bilgi Merkezi’nce hazırlanan kaynakçada 13 şiir, 11 deneme, 2 öykü ve 2 de hekimlikle ilgili kitabı gösteriliyor. Bu kaynakçaya göre, dergilerde yayımlanan makaleleri olarak: İmece’de 15, Türk Dili’nde 16, Varlık’ta 41, Ilgaz’da 30, çeşitli dergilerde de 41 olmak üzere 143 makale künyesi yer alıyor. Ayrıca kimliği, kişiliği, sanatı üstüne yazılan 95 makale yayımlanmış, 2 de tez yapılmış. Bu tezlerden biri Metin Erkal’ın diğeri Erol İpekli’nin imzasını taşıyor.
Kansu için yazılan makalelerin başlıkları da onun dünyaya, sanata bakışını ortaya koyuyor. Bunlardan birkaçı şöyle: T. Apaydın Anadolu Dostu...”, H. AtabaşSaatini Güneşe Kuran Şair”, M. BaşaranBozkır Bilgesi”, A. Binyazar Seyran Kızın Ağıtıcısı”, A. Dündar Devrim Öğretmeni Kansu”, M. G. Demiray Anadolu Bilgesi”, K. Eronat, Bozkırdaki Su”, İ. Karaahmedoğlu Söylev’in Kuramcısı Yorumcusu Kansu”, M. Makal Gerçek Bir Cumhuriyet Aydını...”, M. Ş. Onaran Kalpaksız Kuvvacı...”, E. Özdemir Sevginin ve Doğanın Ozanı...”, S. N. Özerdim Bir Ermişin Göçü”, A. Püsküllüoğlu Şiirleriyle Yaşamı Örtüşen Bir Ozan...”, C. SüreyaBabam Ceyhun Boy Boyluyor”, V. Timuroğlu Anadolu Ozanı” ...
Öte yandan adına kurulan ödül 1986’dan beri 32 yıldır sürdürülüyor.
Umarım 100. yıl etkinlikleri sonrası bu etkinliklerin kitabı ve bütün yapıtları yeniden basılır. Çünkü Ceyhun Atuf Kansu’ya ve onun gibi ozanlara toplumumuzun hava gibi, su gibi gereksinimi var. Okumaksa, bir görev...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları