Yatırım, İstihdam ve Sosyal Odaklı Ekonomi

09 Ocak 2009 Cuma

IMF ile yapılan anlaşma gereği 2001 yılından bugüne kadar uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikaları 2008 yılında resmen çöktü... Enflasyonda hedefler saptı cari açık 50 milyar dolara yaklaştı, ithalatta patlama, ihracatta, katma değeri düşük ürünlerle artış, sanayi üretiminde daralma tüm yatırımlarda ve yeni istihdam da durma, yıllık büyümede düşüş, piyasalarda daralma yaşanma noktasına gelindi. Sonuç olarak yıllardır uygulanan enflasyona endeksli düşük kur yüksek faiz para politikaları iflas etti. Tüm bunlar yaşanırken ekonomi yönetimi yaşanan gelişmeleri iyi okuyamamış AKP iktidarı da genel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve referandum, ardından türban serbestisi için anayasa değişikliğini öncelikli gündem olarak seçmiştir. Ekonomide yaşanan olumsuzlukları ülke gündemine taşıyan sivil toplum kuruluşlarının uyarı ve çözüm önerilerini ciddiye almayan, ekonomide yaşanan tüm olumsuzlukları AKPnin kapatılması davasının açılmasına bağlamaya çalışma gayretleri tüm iş dünyasında şaşkınlıkla karşılanmıştır.

Bir yandan uygulanmakta olan ekonomi politikalarının yarattığı sıkıntıları diğer yandan ABD odaklı dünya mali piyasalarında başlayan krizin ülkemiz ekonomisini hangi derinlikte etkileyebileceği ve bu olumsuzlukları en aza indirgeyebilecek önlemlerin alınmasında belirsizlik ve geç kalma AKP iktidarının ekonomi yönetimine güvensizliğin duyulmasına neden olmaktadır.

Ekonomide yaşanan olumsuzluklar karşısındaki kararsızlık ve beceriksizlik, reel sektörün KOBİlerin yaşamsal sorunlarının giderek arttığı bir süreci doğurmuştur. İşletmelerde yaşanan sorunlar nedeniyle direnme gücünü bulanlar küçülmek, bulamayanlar ise üretimlerini askıya almak ya da tamamen durdurmak zorunda kalmışlardır. Yabancı ve yerli yatırımcıların bu süreçte yeni yatırımları durdurmaları, yeni istihdam olanağını da ortadan kaldırmıştır. Mali piyasalarda gelişen kriz bu kez dünyada durgunluğa neden olmakta ABD ve AB üyesi ülkelerin pazarlarında talep daralması yaşanması nedeniyle, bu bölgelere Türkiyenin ihraç ettiği tekstil ve doğaltaş ürünlerinin siparişlerinde sıkıntılar yaşanmaya başladı. Örneğin Denizlide bu alanda üretim yapan birçok işletme 2009 siparişlerinin yarı yarıya azaldığını rakamlarla ifade ediyorlar. Afyonkarahisarda doğaltaş işleyen birçok işletme de bu gerekçelerle üretimlerini durdurmak zorunda kaldılar. Yine AB ülkelerinde başlayan pazar daralması, otomotiv ana sanayi ve yan sanayideki tüm işletmeleri sıkıntıya sokuyor.

Döviz kurlarındaki artışların ihracatçıyı olumlu olarak etkilemesi beklenirken bu kez başta enerji girdileri (Dünyada ham petrol fiyatları sürekli gerilerken, ülkemizde akaryakıt ve doğalgaz da hâlâ indirim yapılmaması) ve kredi finansmanı maliyetlerindeki artışlar, işletmelerin dünya pazarlarındaki rekabet gücünü olumsuz olarak etkilemeye devam ediyor. Örneğin Çin ekonomisinde yaşanan olumsuzlukların ülkemizdeki tekstil ve doğaltaş sektörüne dünya pazarlarında avantaj sağlaması beklentisi maliyet artışları nedeniyle bir türlü fırsata dönüştürülemiyor.

Profesör Roubini ve diğer ekonomistlerce, 2009 yılının bütün dünyada ve ülkemizde daha da zor geçeceği öngörülüyor.

Dünyada yaşanan mali kriz ve durgunluğun yaratacağı fırsatları kullanabilmenin temel yolu, ekonomide alınması gereken kararların ve yasa değişikliklerinin zaman yitirmeden gerçekleştirilmesi, reel sektörün, KOBİlerin bugün yaşadığı sıkıntılara acil çözümler bulabilmek ve yatırım, istihdam, sosyal odaklı politikaları benimseyen uygulamaları başlatmaktan geçmektedir.

2009 yılının dünyaya ve ulusumuza barış, huzur, mutluluk ve başarı getirmesi dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun..

[email protected]


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları