Takımlar önceleri deplasmana gittiklerinde seyirciden ürkerlerdi. Maçlarda taraftar faktörü çok önemli. Ev sahipleri sahaya çıkarken hep bir puan öndedir. Mücadeleler artık eşit seviyede başlıyor. Tribün baskısı yok, bu olmayınca futbolcular rahatladı. Çünkü düne kadar en ufak bir hata yaptıklarında tepki görüyorlardı. Böyle şeylerle karşı karşıya kalmak bir futbolcu için çok zor durumdur. Bir anda ayaklarınızın bağı çözülür, top size gelsin istemezsiniz. Korkarsınız bir hata daha yapacağım diye. Kenardan oyundan alınmayı beklersiniz. Futbolun içinden gelen biri olarak, yıllarca, küfürden, ıslıklardan “Dışarı... dışarı” seslerinden nasiplerini alan çok sayıda oyuncu kardeşimi bilirim. Teknik direktörlerin içinden de böyle durumları yaşayanlar vardı. Beşiktaş taraftarı Abdullah Avcı’ya haftalarca “İstifa” diye bağırdı, Oğuzhan’ı, Lens’i ıslıkladı. Aynılarını F.Bahçe’de hem Ersun Yanal hem Hasan Ali Kaldırım gördü. İpin ucunu yeri geliyor çok kaçırıyoruz. Hep söylüyorum; bu işler kültür seviyemizle alakalı. Sigara yasağı var. Adamlar sigara ağızlarında maç izliyor. Yanı başında aile var, çoluk çocuk var; umursamıyorlar bile! Altyapımız eksik. Düzeltilmesi için çaba harcayan bir elin parmaklarını geçmez. İşte bu yüzden bir adım ileriye gidemiyor, hep yerimizde sayıyoruz. MHK derbiye Ali Palabıyık’ı atamıştı, sonra ne oldu da yerine Tugay Kaan Numanoğlu geçti kafam karıştı. Derbilerin favorisi yoktur. Dün gece yine favorisi olmayan bir derbi izledim.

İki teknik adam sahaya farklı 11’ler sürdü. Bu değişimi sakatlık, formsuzluk ve Covid-19’a yakalananların çok olmasına bağlıyorum. Mücadeleye F.Bahçe hızlı girdi, iyi ritim yakalamıştı, gol Beşiktaş’tan geldi. Atamayana atarlar misali. Aboubakar’dan harika bir vuruş izledik. Siyah-Beyazlıların ilk pozisyonu, ilk şutuydu. Peki sonra? Sarı-Lacivertliler için vahim bir durum! Aboubakar skoru 2-0’a taşıdı. 20 dakikada içinde F.Bahçe’nin ezeli rakibinden 2 gol yiyeceği sadece benim değil hiç kimsenin aklından geçmezdi. Ev sahibinin gardı düştü. Beşiktaş üstün oynamaya başlarken bu kez Cisse ile F.Bahçe golü buldu. Bir kez daha şaşırdım. Larin’in gördüğü kırmızı kart, böyle bir maçta arkadaşlarına saygısızlık! Süper Lig kariyerinde ilk kırmızısıymış. Arzulu, istekli, Beşiktaş, 10 kişi oynamasına rağmen Necip’le gol sayısını 3’e çıkardı. Bu gol, Necip için çok değerliydi. Nedeni; 5 yıl sonra suskunluğunu bozuyor olması. Ozan Tufan 3-2 yaptı, F.Bahçe’yi umutlandırdı. N’Sakala skoru 4-2’ye taşıdı. Ozan penaltıdan attı. Ama yetmedi. F.Bahçe 3 puan daha kaybetti! Alkışlıyorum Beşiktaşlıları. Hak ettikleri galibiyetti, bravo Sergen Hocam; iyi hazırlamışsın takımını. Sarı-Lacivertliler için gidişat hiç hoş değil. Bu maçın kaybedilmemesi gerekiyordu. Erol Hocam, farkındasındır, tehlike çanları çalmaya başladı. Kötü futbol oynatıyorsun. İşin zorlaştı.