Bizi ifşaat manyağı yaptınız!

03 Temmuz 2022 Pazar

Bir mafya lideri başka bir mafya liderine şöyle seslenmişti: “Seni mermi manyağı yaparım!” Vallahi can okurlarım bu hafta kendimi ifşaat manyağı gibi hissettim. Vay canına biz ne kadar masummuşuz? Sedat Peker’in videolarını, tweet’lerini seyredip, okudukça iyice başım dönmeye başladı, sadece bu mu? Muhalefet partisi milletvekili ve başkan yardımcısı Aykut Erdoğdu Bey’in, ülkede açlık sınırı 6000 lirayı geçerken Boğaz’da ultra lüks bir otelde yaptığı düğün, ardından eski karısına üç ay sonra evleneceği kadın hakkındaki rezil ifşaatları, partisinin itibarını iyice ayağa düşüren “dolarla yer kapma yarışını” okuyunca iyice dellendim. Öte yandan ülkemizdeki  ansızın zengin olanların; azınlıkların mallarına, mülklerine nasıl el koyduklarının da iyice açık edilmesi, bana sırada en zenginler ve Karadenizli ilk armatörlerin olduğunu düşündürdü. Madem tüm kirler deşifre oluyor, öyleyse en eskilerden başlamak gerekmez mi?

Şu durumumuza bir bakın, bir mafya patronu MİT’in, savcıların yapması gerekenleri saat başı anlatıyor ve tıs yok! Daha kimbilir bilmediğimiz ne çok alavere, dalavere var. Ve biz 29 yıldır, Madımak faillerinin bilindiği halde cezalandırılmadığı, aksine iktidar partisi tarafından milletvekili, itibarlı adam yapıldıkları bir ülkede onlarla birlikte yaşıyoruz! Sadece onlarla mı, yüzlerce faili meçhul cinayetin failleriyle birlikte yaşıyoruz! Hâkim indirimi, “haksız tahrik” diye aklanan kadınlarımızı öldüren katillerle birlikte yaşıyoruz! 

Kendimi sakin olmaya davet ediyorum ama babam ve mühendis arkadaşlarıyla (babam gittiği her yere beni de götürürdü) kıyısında oturduğum, dinamitle balık tutanları izlediğim, balıklar gökyüzüne uçarken duyduğum heyecanı asla unutmadığım Fırat Nehri, şimdilerde kırmızı akıyor. Ülkelerinde tek bir çiçeği koparanın cezalandırıldığı, bayrağında akçaağaç yaprağı bulunan dünyanın en yeşil ülkesi Kanada’dan ülkemize gelip, sorumlulara kimbilir ne rüşvetler veren (tabii alıcı da çok), mecburiyetten Çalık Holding’i ortak yapan Kanada şirketi Anagold Şirketi’ne ait Elazığ’daki altın madeninden bırakılan siyanürlü su benim Fırat’ımı zehirliyor. Fırat artık ölüm nehri! Suları ovaları sulayamaz, çocuklar çığlık atarak onun sularında yüzmeyi öğrenemezler. Peki ne yapılıyor? Şirkete çekirdek parası gibi bir para cezası veriliyor. Yahu lanet olsun! Ama derler ki her ülke hak ettiği biçimde yönetilir. Evet kocaman bir TIS sesi. O kadar!

Bu arada sizlere bazı bilgiler vermeliyim, şu sıralarda şaha kalkan bir sektör var.Kısaca bunlara arama-yok etme sektörü deniyor. Sedat Peker yeniden ifşaatlarına başlayınca, yarası olan gocunur misali pek çok yat, süslü püslü ofis, metreslere alınan bir artı bir apartman katları çok sıkı bir aramadan geçiyor. Ne aranıyor? Elbette bir teknoloji harikası olan video çeken, ses kaydeden böcekler. Bu arada bu böceklerin çalışmasını sağlayan, daha doğrusu teknolojik harikaları yaratan çip dediğimiz o küçücük araç, bilin bakalım nerede üretiliyor: Tayland. Her gün milyonlarca çip üretilen bir yer orası, bir bombayla yok edilse dünya karanlığa gömülecekmiş. 

Bilgi vermek dedim ya, şimdi hep birlikte düşünelim. Şu anda dünyada 30 milyon robot çeşitli işlerde kullanılıyormuş. Özellikle otomotiv sanayisi ve silah sanayisinde. Bu durumda özellikle ağır işlerde çalışan pek çok işçi, işsiz kalacak. Kalıyor da. Batı artık bu durumu acil kabul ediyor ve niteliksiz “Her işi yaparım abi” diyenleri sınırlarından içeri geçirmiyor. İspanyolların ülkelerine firar etmeye çalışan Faslıları nasıl taradığını hep birlikte gördük. Artık aranan meslekler değişti. Artık bir teknolojik devrim çağındayız ve bu benim bildiğim proletarya ve sınıf mücadelesi cümlesini değiştiriyor. Çok büyük bir laf mı söyledim, evet artık yepyeni, teknolojik devrim çağına uygun yeni tanımlar gerekiyor. Batı’daki sosyalist ve komünist partiler bu değişimi algılamaya ona göre muhalif politikalar  geliştirmeye başladı. Biz mi? Hâlâ Sanayi Devrimi’nin getirdiği bilgilerle bu işi götürmeye çalışıyoruz, olmuyor. Benden söylemesi.

Not: Bir hacker (bilişim teknolojisinde uzman kişi) iki dakikada bir uluslararası şirketi çökertebilir, bir kenti ışıksız bırakabilir. Buluttan indirdikleriyle uluslararası en vahim kriptolar internete düşebilir. Çağ onların çağı. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları