Levent Yücelman

Değişen strateji ve Fırça

15 Haziran 2019 Cumartesi
 2-1 önde olan Anadolu Efes psikolojik olarak daha avantajlıydı. Fenerbahçe ise "Kırılma" maçı olduğu için büyük baskı altındaydı. Ancak normal şartlar altında, Fenerbahçe'de sakatlıkların kritik oyuncular üzerinde yoğunlaşması sebebiyle Anadolu Efes, kadro yapısı üstünlüğü ile galibiyet için daha avantajlıydı. Bu duruda kazanmak adına sıradışı bir şeyler yapması gereken Fenerbahçe'ydi. Fenerbahçe de riske alarak bunu yaptı.
 
2 ve 3.maçta Efes'i durdurmakta büyük sorun yaşayan ve de 57 sayıda kalan Fenerbahçe Beko'da Obradovic bu maçta hem savunmada hem de hücumda stratejik bir değişikliğe gitti. Bu sakatlıklar rotasyon sınırlı olduğu için elindeki hamle şansı da o oranda kısıtlıydı.
 
İçeri gömüldüler
 
Larkin ve Micic gibi iki delici kısasına karşı serinin 3.maçında uzun yardımını getiren Fenerbahçe, backdoor'u boş bırakınca Anadolu Efes kateden isimleri ile burayı çok iyi kullanmıştı. Hatta Dunston da pota altında etkili olmuştu. Burada kabul etmek gerekir ki Anadolu Efes, çok yönlü bir hücum takımı. Aynı zamanda bir o kadar da savunulması güç bir takım. Penetre eden kısaları savunmakta tüm yıl boyunca sorun yaşayan Fenerbahçe Beko, şimdi, rakibine karşı, iki günde bir aynı problemi aşmakla uğraşıyor. Fenerbahçe bu kez uzunları, kısa savunmasına yardıma göndermeyip daha fazla içeri gömülü oynadı. Dolayısıyla bire birde adam geçmekte çok büyük beceriye sahip olan Micic ve Larkin'in bu penetrelerini biraz riske atmak zorunda kaldılar. Ancak daha içeri gömülü oynamak Fenerbahçe'ye tüm maç boyun olmasa da dönem dönem direnç getirdi. Dolayısıyla Bryant Dunston'ın pota altını domine etmesinin de önüne geçtiler.
 
Kilit rol Kalinic'te
 
Fenerbahçe bir diğer strateji değişikliğini de hücumda yaptı. Serinin 3.maçında Efes'in pota altını çok iyi kapatması nedeniyle dış atışlara mahkum olan ve de 34'de 5 üç sayı isabeti ile adeta çemberleri döven Fenerbahçe, daha fazla potaya yakın hücum etmek için elindeki tüm şartları zorladı. Ahmet Düverioğlu'nu dakika aldığında pota altında ellerinden geldiğince beslemeye çalıştılar. Ayrıca hücumda, diğer maçlardan farklı olarak en büyük kozları, hücum opsiyonlarının çoğalmasını sağlayan Kalinic'in post-up oyunlarıydı. Kalinic'nin sırtı çembere dönük bu oyun şekli, sakat olan uzunlarından bu maçta da yoksun olan Fenerbahçe'ye hücum çeşitliliği getiren etkendi. Sadece skor olarak değil, Kalinic buradan pas trafiğini yönetip pozisyon bulunmasına da katkı sağladı. Kalinic'in bu post-up oyunu 2.periyotta ribaunt sırasında çalınan faul ve hemen ardından aldığı teknik faulle sekteye uğradı. Çok erken 4.faulü alan Kalinic sadece kenara çıkmakla kalmadı Fenerbahçe'nin zaten sınırlı olan hücum organizasyonu da bozdu. Zaten fark 13 sayıya kadar çıkarmışken sahadaki üstünlüğün Anadolu Efes'e geçmesinin en önemli sebeplerinden birisi de Fenerbahçe'de üretkenliğin düşmesiydi. Kalinic ile uğraşmak zorunda kalmayan Anadolu Efes, uzunların gölge savunmalarının katkısıyla dış adamlara yoğunlaşıp baskıyı artırarak Fenerbahçe'nin skor bulmasını engelledi. Devreyi bir şekilde önde kapayan Fenerbahçe'nin 3.çeyreğin yarısına kadar 6 sayıda kalmasının sebebi buydu.
 
Obradovic, hücumdaki üretkenliğin tamamen düşmesinden ve de top kayıplarının artmasından sonra 4 faullü Kalinic'i yeniden sahaya sürmek zorunda kaldı. Zorunda kaldı diyoruz çünkü Fenerbahçe hücumda tamamen tıkandı. Fenerbahçe bu şekilde Kalinic ile yine post-up oyununa dönerken hücumdaki çaresizlik nedeniyle sakatlıktan sonra fizik olarak hiç hazır olmayan Datome'nin bile skor katkısına ihtiyaç duydukları dakikalar yaşadılar. 3.çeyreğin 2.bölümünde 14-4'lük seri Fenerbahçe'ye hayat verdi diyebiliriz.
 
Obradovic'in sinirlendiği an..
 
Maçın bitimine 3.45 kala skor 69-68 olduktan sonra kırılma noktası Obradovic'in Melih Mahmutoğlu 'na attığı fırçaydı. Çünkü bir pozisyonda şutu kullanmakta tereddüt edip pas veren Melih Mahmutoğlu'na fırçayı bastı Obradovic. Orradovic için sorun şutu kaçırması değil, atışı kullanmaktan çekinmesiydi. Ligin en keskin atıcılarından biri olan Melih Mahmutoğlu 'nun son iki maçta 18'de 0 atması belli ki özgüvenini sarsmış, kaçırma korkusunun içine düşmüştü. Herkesin çembere bakmaya çekindiği bu anlarda Obradovic, o güveni, o garantiyi verdi Melih'e. Melih de üst üste iki üçlük ve de bir de iki sayılık atışla kısa sürede 8 sayılık katkı ile skorun 77-72 olmasını sağladı. Bu da Fenerbahçe'ye galibiyet yolunu açtı. Maçın dönüm noktası da bu oldu.
 
Efes hâlen avantajlı
 
Maç boyunca dengeli oynayan, saha içi yerleşimi ve top paylaşımını çok iyi yapan Anadolu Efes'in son dakikalarda pozisyonları Larkin ve Micic ile bitirmekte zorlandığını söyleyebiliriz. Ancak faul sorunlarının, Beaubois ve Moerman'ın 5 faulle kenara çıkmasının olumsuz etkilerini de özellikle son bölümlerde hücumda fazlasıyla yaşadılar. 
 
Seride durumu 2-2 olsa da hâlen Anadolu Efes, kağıt üstünde daha şanslı olan takım. Bunu sadece saha avantajı nedeniyle söylemiyoruz. Efes'e bu şansı getiren faktör yukarıda da dediğimiz gibi kadro olarak daha üstün gözükmesi. Tabi Fenerbahçe Beko, Lauvergne, Vesely, Erick Green ve fizik olarak hazır olmayan Datome'ye sahip olsa bugün kim favori olurdu onu söylemek zor. Bu sene bu sorunun cevabını alamayacağımız kesin. Fenerbahçe'nin seriyi kazanması için Obradovic'in her maç Efes'i şaşırtacak yeni bir şeyler bulması ve de sahadaki oyuncuların da yüzde 120-130 ile oynaması şart. 
 
Düdüklerde standart yok
 
Son bir söz de hakemler için söyleyelim. Serinin ikinci maçında olduğu gibi bu karşılaşma da hakemlerin faul düdüklerinde nedense hiç bir standart yoktu. Belki hakemler için de zorluk derecesi yüksek bir maç olabilir ancak her periyotta farklı düdük standartları ve göremeyip kaçırdıkları pozisyonlarla iki tarafın da itirazlarının yoğunlaşmasına ve de tepkiyi kendi üzerlerine çekmelerine neden oldular. Zaten gerilimli olan seride şimşekleri üzerine çekmenin pek de bir âlemi yok. 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5 dakika! 17 Haziran 2019

Günün Köşe Yazıları