Mehmet Ali Güller

Amerikan utanmazlığı

23 Mart 2020 Pazartesi

ABD, 5 Mart’ta Moskova’da imzalanan Türkiye-Rusya Ek Protokolü’nden rahatsızlığını, artık devletlerarası ilişiklere aykırı bir kışkırtıcılıkla sürdürüyor.

Örneğin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun açıklaması bunlardan biri. Şöyle diyor eski CAI Başkanı: “Rusya’nın İdlib’deki saldırılar esnasında onlarca Türk askerini öldürdüğüne inanıyoruz.” (Cumhuriyet, 17.3.2020)

Ankara ile Moskova arasını açmak için nafile çaba elbette...

Ancak içerideki Amerikancıları hareket işareti veriyor; hem iktidardaki hem de muhalefetteki Amerikancılar, koronavirüs gündemine rağmen, İdlib nedeniyle Rusya’yı suçlamayı sürdürüyorlar...

ABD Astana’dan rahatsız

Açıkça belirtelim: “Amerikan utanmazlığı” bu!

Hâlâ Türkiye ile Rusya’nın çatışması hevesindeler.

İdlib krizi boyunca Türkiye ile Rusya’nın çatışmasını istediler. İktidar katlarında oturanlara “ABD’yi bölgeye çağıran” yazılar yazdırdılar.

Zira en rahatsız oldukları durum, Astana Platformu’nun varlığıdır. Türkiye, Rusya ve İran’ın aralarındaki kimi sorunlara rağmen platformun varlığını sürdürüyor olmaları, Ortadoğu planlarının önündeki en büyük engeldir.

O nedenle ABD’nin özel temsilcisi James Jeffrey, daha 1.5 yıl önceden, “Astana’nın fişini çekme vakti” demişti. (Sputnik, 4 Aralık 2018)

ABD’den YPG’ye 40 bin TIR yardım

Pompeo’nun açıklaması iki kere utanmazlık!

Zira “Rusya Türk askeri öldürdü” diyerek güya müttefikine destek veriyor ABD.

Fakat aynı ABD Türk askerine karşı da kullanılan silah ve mühimmat vermedi mi PKK’nin Suriye kolu PYD/YPG’ye? Hâlâ da vermiyor mu?

Teröre kaç TIR destek verdi ABD şu ana kadar? Bin? 5 bin? 10 bin? 40 bine yaklaşıyor... Dahası ABD’nin “yanlışlıkla” kaç Türk askerini öldürdüğü de kayıtlıdır!

Moskova’dan kışkırtmaya yanıt

Moskova da “Amerikan utanmazlığı”nın farkında...

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Pompeo’nun açıklamasına şu yanıtı verdi: “ABD, RusTürk mutabakatına o kadar kızıyor ki, Rusya karşıtı histeriyi körüklemek ve Suriye’deki siyasi çözüm sürecini baltalamak için her türlü bahaneyi kullanmaya hazır.” (Sputnik, 19.3.200)

Kremlin, ABD’nin küresel planlarına karşı Asya-Pasifik’te Çin’le, Ortadoğu’da Türkiye ve İran’la hareket etmenin değerini görüyor...

‘Korona’da da Amerikan utanmazlığı!

Aynı emperyalist anlayışın ürünü olan o utanmazlık, geçen hafta başka alanlarda da kendini gösterdi.

Üç aydır “koronavirüs” diyen ABD Başkanı Donald Trump, bir haftadır konuşma metnindeki “korona” kelimesini karalayıp, üzerine “Çin” yazmaya ve ekranlardan da altını çize çize “Çin virüsü” demeye başladı!

Tam bir utanmazlık!

Sanki virüsün milleti varmış gibi, sanki örneğin ilk ABD ve Meksika’da görülen H1N1 virüsüne “Amerikan virüsü” denmiş gibi...

Dahası Trump koronavirüs nedeniyle Çin’i suçlamaya başladı bir haftadır: “En başta dünyayı bilgilendirseydi, salgın daha önce durdurulabilirdi.” (AA, 19.03.2020)

Tam bir emperyalist utanmazlığı!

Zira kendi gazeteleri yazdı: “ABD istihbaratı ocak ve şubatta pandemi (küresel salgın) uyarısı yaptı, Trump umursamadı.” (Washington Post, 21.3.2020)

Evet umursamadılar, tersine rakipleri Çin’in başı belada diye seviniyorlardı. Hatta ABD Ticaret Bakanı Wilburr Ross, 30 Ocak’ta “Bu salgın Amerikan ekonomisine yarayacak. İstihdam Kuzey Amerika’ya geri dönecek” diye seviniyordu...

Şimdi “Çin virüsü” demelerinin ve “Çin’i dünyayı geç bilgilendirmekle suçlamalarının” nedeni açık: Virüs ABD’de ve Çin gibi etkili mücadele edemiyorlar; özel sağlık sistemleri salgınla baş edemiyor ve süreci yönetemiyorlar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları