Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarihimizdeki bir yanıt
Değerli
dostlar, ABD
Başkanı
Trump, “T.C.
Devleti”nin
başında
olan Erdoğan’a
gönderdiği, “Türk
Milleti”ni
aşağılayan
söylemlerle dolu olan mektubunu -bunlar yetmezmiş gibi- bir de,
“Umarım
anlarsınız!” diyerek
noktalamış.
İşte bu mektuba yanıt vermek için Erdoğan ABD’ye, Beyaz Saray’a kadar gitti. (13.11.2019)
Bu yazı yayımlandığında, sanırım Erdoğan, Trump’a ulaşmış olacak.
Yine şöyle bir geriye dönüp bakalım diyorum.
“Mondros Mütarekesi”nden sonra, “Osmanlı Devleti”nin Başkenti (Payitahtı) İstanbul’da cirit atan İngiliz subayları ile öteki yabancılar, daha da ileri gidip, “Nazır” (Bakan) ya da “Mebuslar”dan kimilerini tutuklamaya başlayacakları ortaya çıkınca, Atatürk de böyle bir tutuma karşılık olarak, aynı doğrultuda, aynı içerikte “yanıt” verilmesini ister.
Dolayısıyla, Anadolu’da bulunan yabancı subayların tutuklanmalarına karar verir.
Bunun için de Ankara, Konya, Sivas ve Erzurum’daki Kolordu Komutanları’ndan, İngiliz subaylarının tutuklanmalarını buyurur; gerekli tüm önlemlerin alınmasını bildirir. (Belge: 226/1-226/2)
Bu iki yanıt konusunda, gerek Atatürk’ün, gerekse Erdoğan’ın açıklamaları ile ilgili bir değerlendirme yapmak istenirse, önce “insan karakterinin oluşumunun, insanın yetişmesine dolayısıyle eğitimine bağlı olduğu”nu ileri süren, ayrıca kabul gören bu kuralı -ister istemez- anımsamak gerekir.
Öte yanda, AKP iktidarını onaylayıp sürmesini isteyenler, Erdoğan’ın tuttuğu bu yolu, bu yöntemi yürekten kabullenip Trump’ın mektubunu cebinde götürmesini alkışlarla destekliyorlar.
Gerek yerli televizyonlarda, gerekse dünya TV’lerinde, özellikle Batı’nın, ABD’nin TV’lerinde, Erdoğan’ı göklere çıkaran yorumlar birbiriyle yarışıyor.
Ülkemize gelince, “Mektup” konusunda muhalefetin görüşünü ilkin, “İYİ Parti”nin Genel Başkanı M. Akşener, Meclis’te dile getirdi: “Bu aziz millete yapılan hakaretin karşılığını cebine koy, git suratlarına çarp!” vurgulamasıyla da bağladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da şunları söyledi Erdoğan’a: “Mektubu koyacak cebine Trump’a verecekmiş. Mektup taşıyacak pozisyonda mısın sen?
Çağıracaksın bizim Büyükelçi’yi, ‘Bu mektup Türk Milleti’nin şerefine leke düşürmüştür. Asla kabul etmiyoruz. Sahibine aynen iade et’ diyeceksin!”
Değerli dostlar, bütün bunları yazarken, Atatürk’ün bu bağlamda yaşadıklarını da bir bir andım durdum; ilk aklıma gelen, İstanbul’da, “Amerikan güdümü”nü (yaptırımını) isteyenlerin başındaki ünlü yazar “Prof. Halide Edip Adıvar” oldu.
Halide Edip: “Amerikan Senatosu’na, Türkiye’nin güdümünü (yönetimini), Amerika’nın üstlenmesini” isteyenlerin başındaki ünlü yazardı.
Halide Edip bunu, “Güdümü (yönetimi) Amerika’nın üstlenmesini” önerdiklerini, bir mektupla Atatürk’e duyurmuştu.
Bu doğrultuda olan düşünce sahiplerini, Atatürk Söylev’de (Nutuk) bir bir sayar.
Söylev’in sonunda, Atatürk’ün, halkına verdiği bir “öğüt” de yer alır.
Şöyle seslenir: “Baylar, sırası gelmişken, saygıdeğer halkıma, şunu öğütlerim ki: Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki özmayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasın!”
Bundan sonra ne yazılabilir ki...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
En Çok Okunan Haberler
- 'Restoranlara gitmeyelim'
- ‘B.kunu çıkardılar ama’
- 'Yarı finale çıkma şansları yok'
- ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı!
- CHP’li yeni başkandan ‘saray medyası’na kötü haber
- 'Yüzbinlerce kişi tespit ettik'
- CHP'nin yeni grup başkanvekili belli oldu!
- Tokat'ta deprem! Çevre illerden de hissedildi...
- Yatırımcılar dikkat! Gram altında yeni zirve
- ‘Artık şatafata son!’