Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kızıl Kraliçe ve Alice
Tek bir insan hücresinde 30 ciltlik Britannica Ansiklopedisi’nin tümünü üç dört kez kaydedebilecek bilgi kapasitesi vardır. Ama gelin görün ki, insan hücrelerindeki genetik bilginin yalnızca yüzde birinin kullanılıyor olması şaşırtıcıdır. Kabaca düşünürsek ansiklopedinin tek bir cildi kullanılıyor. Geri kalan hücre içi bilginin yüzde 99’unun neden orada olduğu bilinmiyor. Bu konu üzerine araştırmalar yapan bilim emekçileri yüzde 99’luk kısmın asalak olabileceği ve yüzde 1’lik kısmın harcadığı emekten otlanıyor olabileceği üzerine güçlü bulgulara varmışlardır. \n
\nBu yüzdelerden söz ederken konuyu futbol dünyamıza getirmeye kesinlikle niyetim yok. Üstelik mikrobiyoloji ile futbolun benzerlikleri de yok. Bizim futbolumuzda asalaklar var mı ki? Herkesin bir şekilde, bir erek uğruna koşuşturduğu ortamda asalaklar olmaz! Gerek futbol alanındaki karşılaşmalarda gerekse kulüpleri ve kurumları yönetenlerin içinde hiçbir üretim etkinliğine katılmadan birbirinin sırtından geçinen ya da sırtına binen birini gördünüz mü?\n
\nFutbolumuzun içinde ve çevresinde öylesine hızlı bir koşuşturma var ki, futbol alanlarında ve oyunun kendi çevresinde soluklanmak yerine soluğu Silivri’de alanlar bile var. Bu nefes kesen yarışın sonunda futbolumuz nereye varacak kestirmek zor. Ancak koştuğumuzu ve ileriye doğru hamle yaptığımızı düşünenler için bir öyküden söz etmek isterim.\n
\nLewis Carroll’un Through the Looking Glass (Aynanın İçinde) öyküsünde, Kızıl Kraliçe, Alice’i kolundan yakalar ve kırlarda çılgınca bir koşuya sürükler. Gittikçe hızlanırlar ama ne denli hızlı koşarlarsa koşsunlar, hep aynı yerde kalırlar. Alice’in kafası karışır: “Benim ülkemde, bu denli uzun süre, bu denli hızlı koşsaydık genellikle bir yerlere varırdık.” Kraliçe, “Pek de yavaş bir ülkeniz varmış” der, “Buradaysa, görüyorsun ya, aynı yerde kalabilmek için olabildiğince hızlı koşmak gerek. Ve eğer bir yerlere varmak istiyorsan, bunun en az iki katı hızla koşmalısın.”\n
\nBırakın dünyamızı, ülkelerimizi kendi çevremizdeki değişim anlarında, aynı yerde kalabilmek için bile normalden daha hızlı koşmak gerekirken biz yan yollara saparak zaman kaybediyoruz gibi geliyor bana. Ya daha hızlı koşabilecek olanları koşu yolunun dışına itiyoruz ya da koşanların sırtına fazla yük bindiriyoruz. Bunca genç nüfus ve dolayısıyla insan kaynağına karşın yarış söz konusu olduğunda çıkışta kalmamızın hücre içi bilgi kullanım oranıyla bir benzerliği var mı acaba?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş
- Çorlu tren katliamı davasında karar!
- Soylu geri mi dönüyor?