Miyase İlknur

Hasankale booom!

06 Temmuz 2019 Cumartesi

Erzurum’un Hasankale ilçesi, yeraltı kaynak sularının ve sönmüş kraterlerin bol olduğu volkanik bir araziye sahiptir. Hasankale’ye yeni atanan kaymakamın biri, sıcak kaynak sularının bulunduğu kuyuları kapatır ve kuyuların olduğu alana çevre düzenlemesi yaptırır. Bir süre sonra gaz sıkışmasından dolayı ilçede büyük bir patlama gerçekleşir. Bu olayı araştırmak için valilik tarafından ilçeye bir heyet gönderilir.
İnceleme heyeti, ilçenin yaşlıları ile konuşarak arazinin eski halini öğrenmek ister. Bilgisine başvurulan yaşlı bir Hasankaleli, gelen heyete arazinin eski durumunu ve patlamanın nedenlerini yöreye has şive ile şöyle ifade eder:
-Beyim, Hasankala’da eskiden sıcak kaynak sularının fışkırdığı pınarlar, kuyular var idi. Erazi buralardan ‘fağğğğ, fuğğğ’ diye sesler çıkararak nefes alır idi.
Eliyle kaymakamı göstererek devam eder.
-Ne zamanki bu cırbağa (kurbağa diye kaymakamı eliyle işaret ediyor) kuyuları korladi, Hasankala boooom!
Türkiye’ye deli gömleği gibi giydirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de 23 Haziran İstanbul seçiminde “booom!” diye patlayıverdi. 31 Mart gecesinden itibaren gerek muhalefet gerekse iktidar cephesi, patlamanın nedenini araştırıyor. Ekonomik kriz, yolsuzluk, aile saltanatı, parlamentonun yürütmenin emrine verilmesi, yargının sarayın güdümüne girmesi, dış politikada çuvallama, FETÖ ile mücadele’nin sulandırılması, itiraz edenin ertesi gün kendini hâkim huzurunda bulması, gençliğin gelecekten umutsuz olması vs. liste uzayıp gidiyor. Bunların hepsi patlamanın tali nedenleri. Asıl neden demokrasinin ve parlamenter rejimin nefes alma kanallarının tıkanmasıdır.

Demokrasinin nefes alma kanalları nedir?
Yürütmeyi denetleyen ve aksaklıkları giderecek yasaları yapmakla yükümlü parlamentodur. Bağımsız yargı erki ve hâkim teminatıdır. Özgür basın, sendikalar, meslek örgütleri ve sesini duyurmakta zorlanan kesimlerin bir araya geldiği sivil toplum örgütleridir. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin özgürce yapılabilmesidir. Ekonomide dengeyi ve denetlemeyi sağlayacak Merkez Bankası, BDDK gibi özerk kurumlardır. Bilimsel ve düşünsel araştırma yapacak özgür üniversitelerdir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle bu kurumların çanına ot tıkandı. Tarikatların sivil toplum örgütü muamelesi gördüğü, özgür basının yerini kamu ihalelerinden ve ilanlarından beslenen havuz medyasının aldığı, parlamentonun dekor olarak kaldığı, özgür üniversitelerin başına tarikat referansıyla imamların getirildiği, yargının karar vermek için Ankara’dan gelecek talimatı beklediği, ekonomide denge ve denetleme görevi yapan özerk kurumların arpalık olarak kullanıldığı bir ülkede patlama olmayacak da ne olacaktı?

Ders alınır mı dersiniz?
Erdoğan’ın AKP milletvekilleriyle yaptığı toplantıda söylediklerine bakılırsa nanay. Zaten “başkan yanılmaz. O her türlü hatadan münezzehtir” kibri ve anlayışı yüzünden ülke olarak bu hale gelmedik mi?
Akşamları ekranlarımızın her konuda uzman mühim şahsiyetlerini izlediğimizde Türkiye’de rejim sorunu yok.

Peki ne var?
Tartışılan konulara bakınca İmamoğlu sosyal tesislere alkol koyacak mı, belediye havuzlarını kadın erkek olarak ayıracak mı, LBGT yürüyüşüne CHP’li belediyeler destek açıklaması yaptı mı, İmamoğlu’nun odasındaki Atatürk resmindeki yaşlı köylü Erzurumlu mu, Tokatlı mı?
Amanın ne mühim konular. Sosyal tesislere alkol konsa ne olur konmasa ne olur. Sanki alkol kullanan seküler kesim de set desibeli kulakları sağır eden bu tesislerin önünde kuyruk olacak. Önemli olan zihniyet meselesi. Diyelim ki, alkol kondu ve alkol kullanan kesim de bu tesislere gitti. İçki içmeyen mütedeyyin insanları yere yatırıp ağzına zorla içki mi dökecek? Her ramazan ayında içkili mekânlara gelip iftar açanlar orada rahatsız olmuyor da kamu tesislerinde mi rahatsız oluyorlar? Alkol kullanan ve o mekânların müdavimi olan insanlara iftar süresince içki servisi yapılmadığı için bugüne kadar kaç kişi hır çıkarmış?
LBGT’ler, Türkiye’de 2015’ten beri yasaklı olan “Onur Yürüyüşü”nü her yıl yapmak için büyük çaba harcıyorlar. “Efendim buna niye izin veriliyor, yapmasınlar. Topluma kötü örnek oluyorlar” diye bir feveran sormayın gitsin. Genlerinde ve içgüdülerinde o eğlim yoksa neden onları bir insan örnek alsın ki? Baskıladığınız bir eğiliminiz mi var ki size örnek olsunlar. Size LBGT’leri örnek alın diyen yok, çağdaş demokratik normları örnek alın diyoruz. Hepsi bu kadar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

89 dejavusu 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları