AKP’nin dayanakları çökerken...

03 Aralık 2020 Perşembe

İktidarlar oyu halktan, meşruiyeti hukuktan alır!

İş oy almakla bitseydi, bölgemizin en meşru lideri Beşşar Esad olurdu. 2007’de yüzde 97.6, 2014’te yüzde 88.7 oy aldı!

Sadece oy almak değil, aynı zamanda meşru kalmak gerekiyor.

Hukuk, yaşadığımız dünyada ister istemez iki ana bölüm: İç hukuk, uluslararası hukuk.

AKP, iktidara geldiğinde bütün hukuksal dayanaklar yanındaydı. Eksik olanlar da iktidarından birkaç ay sonra tamamlandı. Uluslararası alanda da her şey AKP’nin önünü açacak şekilde ilerledi. 15 Aralık 2004’te Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine ilişkin Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) oylamada 407 “evet”, 262 hayır çıktı. Evet diyenler bunun Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almancasını da yazdılar. Bu oylama, “Türkiye Avrupalıdır” olarak kabul gördü.

ABD’de de durum aynıydı. Erdoğan, Aralık 2002’de Türkiye’de devlet katında resmi bir görevi olmadan Beyaz Saray’da ABD Başkanı tarafından kabul edilen ilk parti lideriydi.

***

Bir süre sonra rüzgâr tersine döndü. Bu kez AKP ve destekçileri taktik değiştirdiler:

Biz, sizin işinize yarayacak en iyi hükümetiz. Alternatifimiz yok. Biz gidersek ABD karşıtları gelir!

Bunun örneği Nisan 2006’da ABD’de Cüneyt Zapsu’nun Amerikalılara söylediğidir:

Deliğe süpüreceğinize kullanın!

Zapsu, bu sözü daha sonra tekzip etmek istedi ama kayıtları hâlâ duruyor. Orijinal kayıt da aynen şöyle:

I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use...

Avrupa’da da 24 Kasım 2016’da Türkiye ile müzakerelerin dondurulması oylandı. 476 evet, 37 hayır çıktı. 12 yılda her şey tam tersine dönmüştü.

İktidara gelirken “Bütün dünya bizi istiyor” diye içeride güç devşiren AKP, bugün, “Bütün dünya bize karşı, o zaman milli olalım” diye güç devşirmeye çalışıyor.

Ama artık olmuyor. AKP her alanda bütün dayanaklarını yitirdi. Dünyada onur kırıcı bir yalnızlık... İçeride orduyu muhalefetin üstüne salmaya kadar varan bir çaresizlik!

Bu tablo, AKP’ye her şeyi yaptırır!

Yaptırıyor da...

***

AKP, içeride MHP’nin yeraltı dünyasına el uzatmasını meşru görecek kadar teslim olmuşken dışarıda “ilk günlerdeki gibi olur mu” arayışında.

Önceki gün Fahrettin Altun, “AB ile daha yakın ilişki kurmalıyız” diye barış çubuğu uzatsa da...

Washington’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına görevli kişiler AKP’nin yeni başkan katında kabul görmesi için her şeyi yapsa da...

Olmuyor...

ABD, AB, bugünkü iktidar yerine daha demokrat bir iktidar mı istiyor?

Daha açık sormak gerekirse:

Otoriter Cumhur İttifakı gitsin, güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyen CHP öncülüğünde Millet İttifakı gelsin mi diyor?

Ortadoğu’dan Doğu Akdeniz’e küresel aktörlerin izlediği politikaya bakınca her ikisini de istemiyorlar. AKP’yi güvenilmez buluyorlar. CHP için de “ya tam bağımsızlık demeye kalkarsa” diye endişe ediyorlar!

Bu süreci en iyi okuma ve gereğini yapma sorumluluğunda olan CHP, dışarıdan hiçbir medet ummadan, Anadolu’daki hiçbir gücü dışlamadan büyük bir harç karmalı!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları