Biden’a laf eden bağımsız olsa!

18 Ağustos 2020 Salı

ABD’nin Türkiye ve benzer ülkelere nasıl baktığını en iyi ortaya koyan tanımlardan biri şudur:

“Oltadaki balık!”

Nelson Rockefeller, Eisenhower’a yazdığı mektupta ABD’nin dış politikasını tarif ederken Türkiye gibi ülkeler için çok fazla harcama yapmak gerekmediğini söylüyor, devam ediyor:

“Bu ülkeler oltadaki balık gibidir. Oltadaki balık için fazla yem harcanmaz...”

Emin Değer’in “Oltadaki Balık Türkiye” adlı kitabında ayrıntılı olarak yer alan mektup, ABD yönetiminin dünyanın “öteki” ülkelerini ne kadar aşağıladığını da ortaya koyuyor.

ABD’nin bu politikaları, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bağımsızlık benim karakterimdir” diye özetlediği duruşunun değerini çok daha net anlatıyor.

İlk baskısı 1993 yılında yapılan kitap daha sonra pek çok yayınevi tarafından da basıldı.

ABD’nin 20. yüzyıl boyunca sadece Latin Amerika’daki ülkelerde karıştığı darbe ve darbe girişimi sayısının bini bulduğu söylenebilir.

21. yüzyılda darbe yapmaktan vazgeçti mi?

Hayır...

Yöntemleri değiştirdi!

***

İşte bu ABD’de önümüzdeki kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine Demokrat Parti’nin adayı olarak katılacak olan Joe Biden’ın 7 ay önce yayımlanmış demeci AKP tarafından Türkiye gündemine oturtuldu.

Biden, daha aday adayı iken 16 Aralık 2019’da FX kanalındaki The Weekly programına katılıyor. Buradaki sözleri Ocak 2020’de The New York Times gazetesinde yayımlanıyor. Diyor ki:

“Türkiye’de Erdoğan’ın karşısındaki muhalefeti desteklediğimizi ilan edelim. Bunun gereklerini yapalım...”

Son cümlesi de şöyle:

“Günün sonunda Türkiye, Rusya’ya bağlı olmak istemez!”

Demek istiyor ki Türkiye oltadaki balıktır!

Demeç mayıs ayında da gündeme gelmişti. Şimdi bir daha ısıtıldı.

Bilinen fıkradır; Avrupalı Kudüs’te ilk bulduğu İsraillinin yakasına yapışmış, “Sizi mahvedeceğim” demiş. Nedenini sorunca karşılık vermiş:

“Siz İsa’yı çarmıha gerdiniz!”

“Ama o iki bin yıl önceydi” yanıtına aldırmayıp devam etmiş:

“Olsun ben yeni duydum!”

AKP’nin tavrı bu fıkradaki gibi mi?

Kesinlikle hayır... Elbette biliyorlardı. Şimdi kullanmak işlerine geldi.

Fahrettin Altun, Biden’a haddini bildirdikten sonra, o da son cümlesinde şöyle diyor:

“Muhalefetin tepki göstermemesi üzücüdür, bizim için şaşırtıcı değildir!”

Zaten Biden’a gösterilen tepkinin başlıca amacı da bu görünüyor:

ABD’nin Türkiye’de muhalefeti tuttuğu havasını yayıp, Türkiye’deki anti-Amerikancı havayı kullanıp, ABD’nin bu desteği ile seçim kazanmak!

Dün AKP medyasının hemen tümünün manşetlerinde bu vardı.

***

AKP’nin Biden’a tepki göstermesi, tam bağımsızlığa vurgu yapması elbette güzel. Türkiye’nin emperyalist oyunları geçmişte bozduğunu, bugün ve gelecekte de bozacak güçte, bilinçte olduğunu vurgulaması harika...

Her yurtsever bunlardan gurur duyar.

Burada, Erdoğan’ın hiçbir resmi kimlik taşımadan 2002 yılında ABD’de Başkan Bush katında kabul görmesini, onlara Irak operasyonu için destek işareti vermesini anımsatmayacağız...

Erdoğan’ın Diyarbakır’da “Ben Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanıyım” demesini anımsatmayacağız...

Zapsu’nun ABD yetkililerine, “AKP’yi deliğe süpürmeyin, kullanın” demesini anımsatmayacağız...

Sadece 15 Temmuz gecesini anımsatacağız. ABD, o gece ne yaptı?

Kim kazanacak, ona baktı...

O gecenin saat dilimlerine, herkese açık haber kaynaklarından yararlanarak ABD’nin tutumu açısından bakalım:

Saat 22.00: AKP, ABD’den destek açıklaması beklediği mesajını iletiyor.

Saat 23.15: ABD’nin Ankara’daki büyükelçilik görevlileri AKP hükümetine, “mesaj iletildi” mesajı gönderiyor. Ama ABD yönetiminden, “Türkiye’de meşru bir hükümet var” açıklaması gelmiyor.

Saat 23.55: Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Kerry, “Türkiye’de barış, istikrar ve devamlılık olmasını umuyoruz” demeci veriyor. (Türkçesi: “Biz, kim kazanacak ona bakıyoruz.”)

Saat 00.20: ABD: “Başkan gelişmelerden haberdar.”

Saat 00.45: Reuters: “ABD yönetimi Türkiye’de darbe girişimi olduğu görüşünde... Henüz kimin kazandığı kesinlik kazanmadı.”

Saat 02.00: (Girişimin bastırıldığı kesinleştikten sonra) ABD’den resmi açıklama; “Tüm tarafları seçilmiş hükümeti desteklemeye çağırıyoruz.”

ABD bugün de FETÖ’yü terör örgütü olarak görmüyor. ABD Dışişleri’nce yayımlanan yıllık terör raporlarında 2019’a dek FETÖ’nün elebaşından “sürgündeki din adamı” diye söz ediliyordu.

FETÖ şu anda nerede?

Memleketinde!

ABD, FETÖ’yü Türkiye’ye teslim etmez...

Her şeyi açıklarsa iyi olmaz!

AKP, FETÖ’yü istemez...

Her şeyi açıklarsa iyi olmaz!

Seçilip seçilemeyeceği belli olmayan başkan adayını bırakın... Mevcut yönetime karşı Türkiye’nin çıkarlarını koruyun!

O ünlü sözü uyarlarsak:

Biden’a laf eden bağımsız olsa!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları