Saray’da hesaplar altüst...

23 Mart 2023 Perşembe

Seçime 52 gün kala Saray’daki hesapların siyaset dengelerine uymadığı bir süreç yaşıyoruz. Cumhur İttifakı’nın genişleme anlamında tuttuğu her yeni dal kuruyor.

Siyasette de geçerli olan bir söz vardır:

Bir kişinin en zayıf anı, kendisine en çok güvendiği andır!

Yeniden Refah Partisi (YRP) ile AKP arasında başlatılan diyaloğun olumlu sonuçlanacağından o kadar emindiler ki hemen her aşamasını kamuoyu ile paylaştılar. İlk temas duyurulduğunda doğrusu biz de şöyle düşünmüştük:

Demek ki kapalı kapılar ardında işi pişirdiler. Kamuoyuna servis etme aşamasına getirdiler.

Kısa sürede anlaşıldı ki öyle değilmiş.

YRP, iktidarın yaptığı teklifi kabul etmediğini, seçime kendi kimliği ile gireceğini duyurdu.

***

Erdoğan-Bahçeli görüşmesi YRP’nin kararını açıklamasından sonraya denk geliyor. Kulislerdeki havaya göre, Saray’ın beklemediği bu ret sonrası yeni bir değerlendirme yapıldı. Erdoğan’a iletilen tahminlere göre YRP’nin ret kararı oyları yüzde 2 etkiledi.

Eğer bu ittifak olsaydı, Erbakan’ın asıl devamı bizde. Ötekiler yoldan çıktı” propagandası yapacaklardı. Böylece hem Millet İttifakı’na bir gol atmış hem kendi saflarını güçlendirmiş olacaklardı.

Şimdi tam tersi bir durum söz konusu.

Hür Dava Partisi’nin (HÜDA PAR) de AKP’ye tümüyle hayır diyeceği konuşuluyor. 2018 seçimlerinde herhangi bir karşılık beklemeksizin AKP’yi destekleme kararı alan HÜDA PAR’la bu kez resmen ittifak görüşmesi yapılmıştı. Bunun da YRP gibi özensiz bir özgüvenle hazırlandığı anlaşılıyor.

HDP’nin de içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, seçimlerde cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararını dün açıkladı. Kamuoyundaki genel algı gibi Saray da bunun Kılıçdaroğlu’na destek şeklinde devam edeceğini düşünüyor. Sızan bilgilere göre HDP’nin bu gidişini engellemek için İmralı’nın devreye girmesi bile konuşulmuş. Ancak olumlu sonuç vermeyeceği görüşü hâkim olmuş.

Bütün bunlardan sonra geriye şu kalmış görünüyor:

Birkaç hafta sonra geçmişteki açılım gibi ezber bozan bir harekette bulunmak!

Ancak bunun da inandırıcı olması, seçmeni etkilemesi çok zor.

***

Mehmet Şimşek’in Saray’la görüşmeden sonra AKP saflarında yeniden boy göstereceği beklentisi de boş çıktı. Şimşek, kendisi için hazırlanan kürsüye sırtını dönüp Saray’ın arka kapısından çıktı. Durumu izah etmek Ömer Çelik’e düştü. “Şimşek aktif siyaseti düşünmüyor” dedi.

Başta vurguladığımız gibi burada da zaafa açık bir özgüven ortaya çıktı. Oysa Şimşek’le daha önce özel görüşüp yanıtı alınabilirdi. Kamuoyunun ruhu duymazdı.

Saray, en çok şuna önem veriyor:

-Sakın ola ki iktidardan gidebileceğimiz havası yeşermesin. Özellikle yargıda ve bürokraside en ufak bir şüphe olmamalı. Aksi halde istediğimiz adımları atamayız.

Seçim sürecinde buna daha fazla önem verecekleri aşikâr.

Ne var ki yukarıda sıraladığımız örneklerde olduğu gibi büyük bir özgüvenle atılan adımlar ters tepebiliyor. Tablo şu sözü anımsatıyor:

Kişinin ters gitmeyegörsün işi, muhallebi yerken kırılır dişi!

Saray elbet buna çare arayacaktır. Ancak...

Ne kadar büyük olursanız olun, milletten büyük olamazsınız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları