Türk futbolunda teknik direktörlük reformunu ilk başlatan kişi olarak, değerli Türk hocalarımın düştüğü bu duruma üzülüyor ve gelecek açısından da ümitsizliğe düşüyorum. Türk futbolunun kalitesini yükseltecek çok önemli husus, Türk teknik direktörlerin en iyi şekilde yetiştirilmeleri ve görev yapmalarının sağlanmasıdır. Şimdi en önemli konuya geliyorum. Son yapılan istatistiklerde Avrupa’da hoca kıyımında maalesef ilk sıradayız. Sezon daha bitmeden 14 kulüp, hocalarını birkaç defa, hatta bazıları 3-4 kez değiştirdi. Türk hocaları adına büyük ayıp ve yanlış. Teknik adamlarımıza gerekli ilgiyi ve önemi yıllardır bir türlü veremiyoruz. Neticesi de ortada. 

Tüm bunların sebepleri mi? Tabii ki TFF’nin özerk bir yapıda olmaması ve bu sebeple de Türk futbolunun bu işlere yabancı kişilerce, bilgi ve bilimden çok uzak bir sistemle yönetilmesi.

Şimdi sayın TFF Başkanımıza soruyorum. 1- Çok başarılı bir iş adamı olarak, holdinginizin başına ve yönetim kuruluna bu işlerin ehli olmayan kişileri getirir miydiniz? Getirseydiniz, böyle büyük işlere imza atabilir miydiniz? 2- Kendi inisiyatifiniz dışında seçmek durumunda kaldığınız yönetim kurulundan memnun musunuz? 3- Böyle bir yönetimle Türk futbolunu yönlendirecek teknik adam, futbolcu, öz kaynak, araştırma, eğitim, planlama, yabancı futbolcu sayısı gibi hususlardaki çalışmaları yapma imkân ve şansınız var mı? 4- Bu önemli işlerin, 10 yıla yakındır, Türk Futbol Direktörlüğü adıyla kurulan bir birimle devamını hâlâ düşünüyor musunuz? 5- Böyle önemli bir kuruluşun başına bir akademik kariyeri olmayan teknik direktörlerin getirilmesi sizce doğru mudur?  6- Göreve geldiği günden bu yana ligdeki futbolcu yapısından -tüm liglerdeki kaliteden- UEFA ve FIFA’daki durumumuzdan memnun musunuz? Değilse çareleri için çalışmalarınız var mı? Yerim dar daha fazla detaya giremiyorum. 

KUPA STATÜSÜ ÇOK TUHAF

Ama durum budur sayın başkanım. Bu sorularımı şayet değerli buluyorsanız, eski bir TFF başkanının bu görüşlerine cevap vermeniz, Türk futbolu ve sizin açınızdan belki de yepyeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Cevaplarınıza çok ihtiyaç var. Benim TFF başkanlığımda yaptığım tüm büyük reformların yaratıcıları, Cumhuriyet’te Hıncal Uluç ile Tercüman’da Atilla Gökçe’nin müthiş öneri içeren yazıları ve APED Başkanım rahmetli Yılmaz Yücetürk’ün büyük akademisyenliğiydi. Bir de kupa statüsüne değinmeden geçemeyeceğim. Mart başı yarıfinal ilk maçı, rövanş ise nisan sonu. Bence çok tuhaf! Sayın başkan aydınlatırsanız seviniriz.