Olaylar Ve Görüşler

Dr. Güle Çınar ve Dr. Lee tarih tekrar ediyor

20 Mart 2020 Cuma

DR. CEYHUN İRGİL

Soruşturma sonucu ne olursa olsun; toplum ve biz meslektaşları Dr. Güle Çınar’ın yanındayız. Aynen Dr. Lee gibi düşüncesini ve uyarılarını söylemiştir. Bu çabaları ve bugüne kadar topluma verdiği emekler için soruşturma  açmak değil, aslında madalya vermek gerekir. 

Tarih tekerrür ediyor. Dr. Çınar’ın başına gelenler daha 3 ay önce Çin’de salgını ilk duyuran Dr. Lee’nin de başına gelmişti. Aralık 2019’da Çin’de başlayan ve tüm dünyada salgına neden olan koronavirüs pandemisinde tüm uzmanların üstünde ısrarla durduğu konu; toplumun bilgilendirilmesi.

Bilgilendirme konusundaki duyarlılığın nedeni nedir?

Hastalığın şu an bilinen bir tedavi ve aşısı olmadığı için korunma önlemlerinin ve bulaş sayısının azaltılması çok daha önemli, bu nedenle toplumun bilgilendirilmesi ve bulaşmanın azaltılması en iyi önlem. Özel anlam da bir başka neden ise yaşadıklarımız, yaşananlar...

Çünkü hastalığın ilk görüldüğü Çin’de ve sonra yayıldığı İtalya’da konunun ciddiye alınmaması, örtbas edilmeye çalışılması, toplumun bilgilendirilmemesinin sonuçları çok ağır oldu. Çin ve İtalya’da binlerce insan bu ihmal ve gecikmenin bedelini yaşamı ile ödedi, ödüyor. Ülke ekonomileri altüst oldu. Dengeler bozuldu. 18 Mart 2020 tarihinde sosyal medyada bir görüntü paylaşıldı

Ankara Üniversitesi’nde hizmet içi eğitimde hastanenin çalışkan ve deneyimli uzmanı Dr. Güle Çınar bu salgına karşı sağlık personeline yönelik bir eğitim toplantısında salgının ulaşabileceği boyutu ve korunma önlemlerini anlatıyordu. Toplantıya katılan izinsiz ve gizli çekim yapan biri bunu paylaştı.

Dr. Çınar’ın uyarı ve öngörüleri toplumda karşılık bulunca bundan rahatsız olan bir kitle tarafından linç edilmeye başlandı. Üniversite yönetimi bilimsel doğrular ve kendi hekiminin itibarını hiçe sayarak ve iktidara karşı zor duruma düştüğünü düşünüp statükoyu kurtarma endişesi ile alelacele,  gizli çekim yapıp, konuşmanın bir bölümünü yayımlayan kişi ile ilgili değil, Dr. Çınar’a soruşturma açtı.

Dr. Lee olayı nedir?

Dr. Çınar’a belli ki zorla bir özür mektubu yazdırıp, bir de “özel” dilekçesini, kişisel verilerin korunma hakları da çiğnenerek, adeta itirafname gibi sosyal medya hesabından paylaşarak “evin küçük kızını” topluma hedef gösterip, konuyu bilmeyen nice cahil cühelanın önüne atıp linç edilmesine yol açarak, adeta günah çıkarmaya çalıştı. Ancak toplumun tepkisi tam tersi oldu. Toplum Dr. Güle Çınar’a sahip çıktı. Aksine bu tutumu nedeniyle Ankara Üniversitesi yönetimini kınadı, eleştirdi.

Olayın ilginç yanı, aynı sorun ve yaşananlar tam 3 ay önce Çin’in Wuhan kentinde hastanede çalışan ve koronavirüsü ilk duyuran, salgına dikkat çeken Dr. Lee Wenliang’ın başına gelmişti. Adeta tarih tekerrür etti.

Peki, Dr. Güle Çınar, Dr. Lee ve koronovirüs salgını arasındaki bu benzerlik nedir? Dr. Lee olayı nedir?

Wuhan Devlet Hastanesi’nde doktor olan Lee, virüs salgınını ilk fark eden ve yetkilileri uyaran paylaşımlarına ve  virüs tehdidi için halkı uyarmaya devam edince polis tarafından sorgulandı. Polis ayrıca Lee’nin de aralarında olduğu sekiz kişi hakkında söylenti yaydıkları gerekçesiyle soruşturma açmıştı.

Kamu Güvenliği Kurumu, “toplum düzenini şiddetle sarsan yanlış iddialarda bulunmakla” suçladıkları Dr. Lee’ye yalan iddialarda bulunmakla suçlandığı bir belge imzalatmıştı.

Yetkililer Dr. Lee ve arkadaşlarını korkutmak ve susturmak için tehdit ettiler Bir belge hazırlayarak şöyle yazdılar; “Sizi uyarıyoruz: Aynı küstahlık ve inatla bu yasa dışı faaliyete devam ederseniz hakkınızda işlem yapılacaktır. Anlaşıldı mı?”

Dr. Lee ve arkadaşları baskı ile belgelerin altını imzaladılar ve el yazısıyla “anlaşıldı” yazdılar. Ancak bu olaydan 3 gün sonra ölümler başladı. Salgının boyutu arttı. Ve sonunda Çin yönetimi başlangıçta örtbas etmeye çalıştığı salgını kabul etti ve acil durum ilan etti. Tolumu uyaran Dr. Lee’den özür dilendi. Ama artık çok geç kalınmıştı. Çünkü Dr. Lee devleti ve halkı 2019 Aralık ayı sonunda uyarmıştı. 

Böylece neredeyse 1 ay geciken Çin yönetimi salgının yüzbinlerce kişiye bulaşmasına yol açtı ve dünyaya yayılmasına neden oldu. Ve maalesef hastalığı ilk duyuran ve toplumu uyaran Dr. Lee 7 Şubat günü Korona virüs enfeksiyonu ile öldü. Çin halkı tarafından kahraman ilan edildi ve Dr. Lee’yi haksız yere suçlayan, soruşturma açan ve ona zorla belge imzalatanlara büyük bir toplumsal tepki oldu.

Dr. Çınar’a yapılan haksızlık

Yıllarca kurumda hizmet etmiş, çalışkan, başarılı ve sokağa çıkılmayan, el sıkışmaktan bile korkulan bu günlerde işinin başında, o kalabalık toplantıda salgın ile mücadele için çabalayan Dr. Güle Çınar olayına gelince, sağlık personeline yönelik, kapalı bir hizmet içi eğitim toplantısında söylediklerinin doğruluğu bir yana -ki yanlış olsa bile, yıllarca doğru düzgün hizmet eden insanların bir cümle, bir yanlış ile toplumsal linçe maruz kalması kabul edilemez- etik açıdan asıl sorun, gizli çekim yapıp sosyal medyada paylaşmak ve sonrasında zorla dilekçe yazdırmak ve kişisel bir dilekçeyi  resmi sosyal medya hesabında paylaşarak, toplumsal linçe önayak olmaktır.

Hangi açıdan ve kanun çerçevesinden bakılırsa bakılsın üniversite yönetiminin, yıllardır hizmet veren ve herkesten çok karakterini bildiği bir hekimini, üstelik hekimlerin en korunması gereken bu salgın hastalık döneminde kendi hekimine yaptığı bu muamele toplumdan tepki görür.

Üniversiteye yakışan bir satırlık “hastanemizdeki hizmet içi eğitim toplantısında gizli çekim yapan ve sosyal medyada paylaşanlar ve konu ile ilgili soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyunun bilgisine arz ederiz” demekti. Ancak panik ile bu basit liyakatli yaklaşımı bile gösteremedikleri gibi, Dr. Çınar’ın dilekçesine attığı “18 Mart 2018” yanlış tarihini bile fark etmeden ve düzeltmeden yayımlayacak kadar kendi dertlerine odaklandıkları görülüyor. Kaldı ki, Dr. Çınar’ın bu yanlış tarihlemeyi bilinçli veya bilinçsizce yapmış olması tarihe bir nottur. Dilekçenin zorla, alelacele ve gönül rızası ile yazılmadığının “tarihi bir işareti” olmuş.

Toplumsal anlayış ve vicdan önemli

Ülke olarak zor ve sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz. Bu dönemde fedakârca işini yapmaya çalışan herkese daha anlayışlı ve hoşgörülü olmak zorundayız. Bunu sadece sağlıkçılar için değil, siyasetçiler, gazeteciler, işçiler tüm çalışanlar için söylüyorum.

Vicdan, hoşgörü, anlayış denilince mangalda kül bırakmıyoruz. Dr. Çınar’ın bir yanlışı olmadığını düşünüyorum. Bir insanı anlamadan dinlemeden ve aslını öğrenmeden yanlış anlamaya, karalamaya ve toplumsal olarak linç ediyoruz.  İnsanların emeğini, biriktirdiklerini, ailesini, çocuklarını bir kalemde harcıyoruz. Ülkeye, insanlara küstürüyoruz. Aslında bu kadar kolay harcayan ve değer bilmez tutumumuzla kendi hastalıklı halimizi de deşifre ediyoruz. Ancak devletin, ortak aklın, kurumların daha dikkatli, özenli ve topluma, bireylere örnek olması gerekir. Bu tutumu ile üniversiteler ve akademi camiası uzun yıllardır içinde olduğu ruh halini, bilimle, toplumla değil erk ve güç ile yan yana olmanın getirdiği ayrıcalık ve huzuru tercih ettiğini bir kez daha gösterdi.

Soruşturma sonucu ne olursa olsun, toplum ve biz meslektaşları Dr. Güle Çınar’ın yanındayız. Aynen Dr. Lee gibi düşüncesini ve uyarılarını söylemiştir. Bu çabaları ve bugüne kadar topluma verdiği emekler için soruşturma  açmak değil, aslında madalya vermek gerekir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları