Olaylar Ve Görüşler

İhlal değil Habercilik - Prof. Dr. Sibel ÖZEL

05 Ocak 2021 Salı


Kişilik hakkı kişinin sahip olduğu hak ve fiil ehliyeti, hayatı, vücut bütünlüğü, şeref ve haysiyeti, sırları, adı vs gibi değerler üzerindeki haklarının bileşkesidir ve mutlak bir hak olarak herkese karşı ileri sürülebilir.

Hukuk düzeni kişinin toplum içindeki itibarını ifade eden şeref ve haysiyetinin korunmasına büyük önem vermiştir. Medya araçlarının ve dijital teknolojilerin gelişmesi ile birlikte her türlü açıklama kısa süre içinde geniş kitlelere ulaşabilmekte ve böylelikle kişilik hakkı ihlali kitlesel alanda gerçekleşebilmektedir.

Ancak hukuken korunan kişilik hakkı, yine hukuken korunan bir başka yarar olan ifade özgürlüğü ve bunun uzantısı basın özgürlüğü ile çatışma halindedir. Hukuk düzeni çatışan bu iki yararı aynı anda koruyamadığı için somut olaydaki olgular itibariyle biri diğerine üstün kabul edilir ve korunur. Bir başka ifadeyle kişilik hakkı ihlâli için açıklamanın hukuka aykırı olması gerekir.

MÜDAHALE ARACI OLMAMALI

AY m. 26’da belirlenen düşünceyi ve kanaatleri açıklama ve yayma özgürlüğü ile AY m. 28’de teminat altına alınan basın özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğünü korumaktadır. Dijital gazeteciliğin geliştiği çağımızda internet siteleri halkı sanal ortamda bilgilendirmektedir.

Bu itibarla internet ortamında yapılan açıklamanın kişilik haklarını ihlal etmesi ancak hukuka uygunluk sebebinden yararlanamaması halinde mümkün olacaktır. 5651 Sayılı K. m. 9’da kişilik haklarını korumak için hâkime internet ortamında yapılan yayının içeriğinin çıkarılması ve/veya erişim engeli koyma yetkisi veren düzenlemenin, halkın haber alma özgürlüğüne müdahale aracına dönüşmemesi çok önemlidir.

Dolayısıyla bir olay açıklamasının ne zaman hukuka aykırı olduğuna karar vermek gerekmektedir. Olay açıklamaları yani haberler gerçek ise, kamuyu aydınlatma adına, halkı ilgilendiren ve haber niteliği taşıyan bir konuda ise ve kamuoyuna nesnel ölçülerle sunulmuş ise hukuka uygundur ve haberde adı geçen ilgilinin kişilik hakkı ihlal edilmemektedir.

İlgili kişinin toplum içinde itibarının sarsılması veya acı ve elem duyması kişilik hakkı ihlali için yeterli değildir; zira burada hukuk basın özgürlüğünü ve halkın haber alma, bilgi sahibi olma özgürlüğünü korumaktadır. Bu itibarla siyasiler ve kamu görevlileri ile ilgili yolsuzluk, sahtekârlık, ahlâksızlık ve her türlü yanlış davranış haberi kişilik haklarını koruma kisvesi altında kamuoyunun erişimine yasaklanarak halkın gerçekleri öğrenme hakkı karartılamaz.

Bir başka ifadeyle haber gerçekse ilgilinin kişilik hakkı ihlali iddiası kabul edilemez; ancak haber yalansa kişilik hakkı ihlali vardır.

FARKLI DURUM

Kamuoyuna mal olmuş kişiler açısından mesele sadece haberler için değil, düşünce açıklamaları açısından da farklıdır. Bu kişiler kendileri hakkında yapılan sert eleştiri ve yorumlara da katlanmak zorundadır ve bulundukları konum nedeniyle kişilik hakları ihlal edilmiş olmaz.

Hukuki kavramların doğru anlaşılması ve adil bir şekilde uygulanması hukuk devletinin varlığı için esastır. Hukuk, kişilik haklarını da ifade ve basın özgürlüğü ile halkın haber alma özgürlüğünü de korumaktadır. Ancak birbiriyle çatışma halinde olan bu değerler somut olayın özelliklerine göre öncelik kazanmaktadır. Dolayısıyla anonim kişilerin kişilik haklarının korunması yararı, açıklamayı yapanın ifade özgürlüğü yararına kıyasla korunacaktır.

HUKUKUN GEREĞİ

Ancak kamuya mal olmuş kişilerle ilgili haber niteliği taşıyan, gerçek olan olay açıklamaları ile bu kişilere yönelik eleştiri ve yorumlar kişilik hakkı bahanesiyle bertaraf edilemez; erişime kapatılamaz. Zira böyle bir durum ayrıcalıklı bir kesim yaratarak onlarla ilgili usulsüzlüklerin kamuoyuna duyurulmasına engel olacağı gibi demokratik bir toplum için zorunlu olan ifade ve basın özgürlüğünün sadece anayasada yazan ancak hayata geçmeyen kavramlar olmasına yol açacaktır.

PROF. DR. SİBEL ÖZEL
MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları