Olaylar Ve Görüşler

Kepçenin önünde yatan bir profesör...

27 Mart 2020 Cuma

Erdal Atıcı 

Eğitimci/ Yazar 

Peki neden yatmış Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprak, kepçenin altına? Evlerinde karantina altına alınan milyonlarca insanımız adına... Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği adına...

Geçen yıllarda TBMM’den bir TOHUMCULUK YASASI geçirilmişti. Bu yasayla, ülke olarak tohumculukta dışa bağımlı hale getirilmiştik. Yani anlayacağınız her yıl tohum için yurtdışına milyon dolarlar akıtacak ama ertesi yıl yine dışarıdan tohum alacaktık...

Çünkü bize satılan tohum, genleri degiştirildigi için tohumluk görevini yapamıyordu. Durumun korkunçluğunu biz anlayabiliyorduk ama anlaması gerekenler bir türlü anlamıyordu. İşte o günlerde yurtseverler, Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, -ki bu ülkede kolay kolay tükenmez- el altından halkımıza yerli tohumların saklanmasını söylediler durdular. Çünkü onlar emperyalizme karşıdırlar, evet, ülkemize genleriyle oynanmış tohumlar satıyordu emperyalistler. Ve genleriyle oynanmış sebze ve meyvelerin bizi nereye götüreceği belli değildi...

Ben çocukken, ninem, domatesin, patlıcanın, biberin, karpuzun, kavunun çekirdeğini alabilmek için dalında tohumluk bırakırdı. Sonra bıraktığı tohumlukların çekirdeklerini çıkartır, sonra güneşte kurutur, kurumuş çekirdekleri bir çıkına sarar ve ahırın bir köşesine asar ve saklardı...Hâlâ Anadolu’da vardır saklı çıkınlar. Ertesi yıl, bahar gelince toprak bellenir, o saklanan tohumlar saklandığı yerden çıkarılır toprağa dikilir ve yeniden ürün alınırdı...

Karpuzlar iri çekirdekli olurdu. Sarı kavun bal akardı. Salatalığı koparınca bir süt akardı. Domates ortasından ikiye ayırınca, mis gibi domates kokardı. Çıkla yerdik. (Yörük ağzında katıksız anlamına gelir.) Önce ninem gitti, sonra dedem sonra da babam...

O güzelim sebze ve meyvelerimiz de onlarla birlikte gitti. Şimdi hepsi tatsız tuzsuz sebze ve meyvelerin... Başkalaşmış sebzeler yediriyorlar bize...

O nedenle, yerli tohum çok önemli... Yüreğindeki insan sevgisini, bilim aşkını yitirmeyen bilim insanlarımız hâlâ var... Denizli Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprak ve Prof. Dr. Ali Ramazan Alan, o bilim insanlarımızdan ikisi... Yıllardır yerli tohum üzerine çalışıyorlar... Öğrencilerle birlikte araziyi ekmişler. Bu konuda bilmsel destek de almışlar. Boyunlarına birer altın madalya takacakken, üç dozeri sokmuşlar araziye ortalığı tarumar ediyorlar. Hem de üniversite rektörünün bizzat emriyle...

Yıllarını bitkilere ve yerli tohuma adayan Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprak, çaresiz kepçenin önüne yatıyor, yavrularına canını feda eden anne içgüdüsüyle... Tartaklıyorlar Fevziye Hoca’yı... Onun şahsında geleceğimizi, gelecekteki çocuklarımızı tartaklıyorlar... Hem de korona nedeniyle sokaklardan çekilmemizi fırsat bilerek... Hiçbir mazeret bu yapılanı kabul etmemizi bekleyemez bizden. Hiçbir neden çocuklarımızın geleceğinden önemli olamaz... Derhal ilgililer hakkında idari ve adli işlem yapılmalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları