CHP’nin kökleri Milli Mücadele’ye, Kuvayı Milliye’ye dayanır. Erzurum ve Sivas kongrelerinde kabul edilen bildiride “Milli sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılamaz. Manda ve himaye kabul edilemez” deniyordu. Bunun anlamı, CHP’nin köklerinde antiemperyalist düşünce vardır.  

Bir yarımada olan Türkiye’nin üç yanı denizlerle sarılıdır. Bu konum sadece askeri yönden değil ekonomik yönden de çok önemlidir. 

Kısaca bakarsak Karadeniz’de Rusya-ABD çatışması var, NATO Karadeniz’de etkin olmak istiyor. Yunanistan öteden beri Ege Denizi’nde askeri bir egemenlik kurmak istiyor. Yunanistan’a bu konuda en büyük yardım ABD’den geliyor. Akdeniz’de Türkiye için yaşamsal öneme sahip Kıbrıs, bir sorun noktasıdır.

TSK’nin özel güçleri Kuzey Kıbrıs’ta olmasa her an kuzey-güney arasında sıcak çatışma çıkabilir. Kıbrıs’ı çevreleyen denizlerde hem askeri hem de ekonomik rekabet sürüp gidiyor. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde süper güçler gerek askeri, gerek siyasi, gerekse ekonomik yönden politikalar üretmekte ve etkin olmak istemektedirler.

Güney Akdeniz’de bugün İsrail ve Filistin arasında sıcak savaş bütün şiddetiyle sürüyor. Akdeniz’in uzantısı Kuzey Afrika sahillerinde, örneğin Libya’da henüz siyasal istikrar sağlanmış değil.

Bu karmaşık tablo sürerken ve yukarıda belirtilen gerçekler ortadayken CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, “Mavi Vatan masaldır” dedi.  

Yukarıda belirttik dünyanın en stratejik bölgesindeki siyasal, askeri ve ekonomik süreçlerin masal olarak değerlendirilmesi, gerçekten şaşırtıcıdır. Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın Türkiye’nin bu bölgedeki çıkarlarını “masal” olarak nitelemesi bir skandaldır.  

Tan’ın bu dayanaksız çıkışı Türkiye’de aydınlar arasında ve CHP içinde tartışma yarattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve MSB’den sorumlu gölge bakanı Yankı Bağcıoğlu, Tan’ın açıklamasına sert bir yanıt verdi.  

CHP, yaptığı toplantı sonrasında Tan’ın sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. CHP açıklamasında, “Bizim için Mavi Vatan; Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’deki meşru çıkarlarımızdan bir adım bile geri atmamaktır” sözleriyle kurumsal tavrını ortaya koydu. Ancak kamuoyunun geneli bu açıklamadan tatmin olmadı. CHP bu konuda her ne kadar düşüncesini açıkça ortaya koymuş olsa da bir haftadır Namık Tan suskunluğunu koruyor.  

Ulusal çıkarları savunanların  karşı çıktıkları “masal” söylemi kesin olarak reddedilmelidir. Kuvayı Milliye ruhuna sahip çıktığını her vesile ile belirten CHP, bu durumunu eylemle kanıtlamak zorundadır.