Öner Yağcı

Sağlık emekçileri deyince…

08 Ağustos 2020 Cumartesi

Geçen hafta adlarını yazmadığım için, TTB’de 1995-96’da başkan olan Doç. Dr. Özen Aşut ile 2010-12 yıllarının başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu’ndan hoşgörü dileyerek sağlıkçılarımızın dur durak bilmeyen savaşımını anımsadım.

Yaşamın her alanında, toplumsal savaşımımızın tarihinde, coğrafyamızın her yerinde vardı onlar. Ceyhun Atuf Kansu’yu, işyeri hekimliğinin öncüsü Engin Tonguç’u, Sivas katliamında canı alınan arkadaşım Behçet Aysan’ı düşündüm. Gençliğimin Ankarası’nda tabip odası başkanlığı yapan, asistanken ÜNAS (Üniv. Asist. Send.) ve TÜMAS’ın (Üniv., Akad. ve Yüksekokul Asist. Bir.) kurucularından Dr. Ergin Atasü ile Milliyet’te yazılarını okuduğumuz Dr. Turhan Temuçin geldi aklıma. Aramızda değiller şimdi.

Ankara’da Beyaz Yürüyüş

TTB’nin “Biz hekimler; ülkemizin bu kadar yoksul olduğuna inanmıyoruz. Bütçeden daha fazla pay ayırmak yerine, hastane ve hekimlerin üstüne daha fazla iş yükleyerek sorunların çözülebileceğine ise hiç inanmıyoruz! Bu bir tercih sorunudur... Ülkemizi yönetenler, tercihlerini halkımızın sağlıklı olmasından yana kullanmalı ve devlet herkese eşit, yaygın ve kaliteli sağlık hizmeti sunmalıdır” diyerek sürdürdükleri 1988’deki Beyaz Yürüyüş’ü unutulmazdı.

Yürüyüşün başvuru komitesinde, Ankara Tabip Odası’nda ve TTB’de yıllarca çalışan, direnişlerine yakından tanık olduğum hekimler, başkan Selim Ölçer, 2013’te yitirdiğimiz Türkiye toplumcu hekim hareketinin öncülerinden, yaşamını halk sağlığı mücadelesine adayan, sağlık politikaları, sağlığın sosyal belirleyicileri, hekim ve sağlık çalışanlarının hakları ve örgütlülükleri üzerine çalışmalar yapan genel sekreter Ata Soyer, Cihat Diri, Cengiz Kılıç (o yıl trafik kazasında yitirdik), Türk Tabipleri Birliği’nde 10 Yıl’ı yazan Doç. Dr. Şükrü Hatun vardı.

Ankara Tabip Odası’nın 1990’lı yıllardaki yöneticilerinden Sedat Abbasoğlu, Gülseren Azak, Vahide Bilir, Kürşat Tokel, Kürşat Yıldız, Ümit Kartoğlu, İhsan Över geldi aklıma.

İstanbul’da

Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir’i, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni armağan eden cüzam savaşçısı Türkan Saylan’ı, halk sağlığına unutulmaz emekleri olan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu düşündüm. 1977’de genel sekreterlikle başlayan, İstanbul Tabip Odası ile TTB’de 40 yıl boyunca görevini sürdüren Dr. Şükrü Güner’in Tüm Sağlık-Sen ve SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) kurucu ve yöneticilerinden, şimdiki TTB İkinci Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu’nun ve daha yüzlerce sağlıkçımızın yaşamdaki, TTB’deki ve odalardaki savaşımları da unutulmazdır.

Bugün de görevdeler…

40 yıla yakındır her sağlık sorunumda kollarını açan dostum Op. Dr. Armağan Özel geldi aklıma. Yaşamıma dokunan, sağlığımı sağlayan tıp profesörleri Dursun Kırbaş, Ahmet Saltık, Besim Yiğiter, Hasan Karabubulut, Barış Kocaoğlu ve kardiyoloğum Kızıl Tıp’ın çevirmeni Selçuk Görmez’i düşündüm. Zekiye ve Adnan Gürcan’ı, Nagehan Demircioğlu’nu, Galip Kırıcı’yı, Körfez’den dostlarım Cafer Tuncer, Nedim İnce’yi, ülkenin her yanında savaşımını sürdüren sağlık emekçilerini…

Şimdi işleri daha zor sağlık emekçilerimizin. Cahillik ve çağdışılık başta olmak üzere toplumsal yaşamdaki sorunlarla baş etmeye çalışırken bir yandan da koronayla savaşımları ve beyaz yürüyüşleri sürüyor.

Hekimlerimizin, sağlıkçılarımızın savaşımlarına; ciddiye alınmayan koronavirüsle savaşımda yaşamlarını yitiren Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu ile tüm sağlık emekçilerimize şükran borcumuz var.

***

Sağlık deyince, adil yargılanma için ölüm orucunda olan avukatlar Ebru Timtik’le Aytaç Ünsal’ı düşündüm ve çok hüzünlendim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anadolu'nun seçimi 30 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları