Öner Yağcı

Savaş, barış ve şiir

11 Ocak 2020 Cumartesi

Savaş, insanlığın binlerce yıllık ışığının bilim ve sanatla yükseltilmesi değil bombalarla, kurşunlarla kara perdelerle örtülmesidir. İletişim araçlarının alıcıları ve vericileriyle, ses/görüntü/renk saldırısıyla karartılmasıdır yaşamın.

İnsanlık utanıyor, bilim ve sanat utanıyor bundan. Bilime ve sanata yakışan, aydınlığın, barışın çoğaltılmasıdır. Çünkü savaş, kültür düşmanlığıdır, kültürün yok edilmesidir; şiirin de...

 

Şiir, yaşamın en has çığlığı


Gılgameş’le özgürlük ve ölümsüzlük arayan, Prometheus’un eliyle gökyüzünden aldığı aydınlığı bilimle ve sanatla yücelterek uygarlığa ulaşan insan, bunca bin yıl sonra karanlık istemiyor. İnsan ve şiir utanıyor. İnsan ve şiir aydınlığın sahibi çünkü.

Şiir karanlık istemez. Şiir aydınlık ister. İnsanlığın binlerce yıllık kazanımını yok eden bombalarla kurulacak olan “yeni düzen”e lanet okur, bilimin, sanatın aydınlığıyla yaşamak ister şiir...

Bunun için “Barış asıl yasasıdır insanlığın” der Paul Eluard.

Hoş gördün, baba, askere gitmemi,/ anne, beni saklamadın,/ kötü öğütler verdin bana, ağabey,/ ablacığım, uyarmadın beni!” diyen, ...‘Savaş istiyoruz!’/ En önce vuruldu bunu yazan” diye uyaran, Cesaret Ana oyunuyla savaşa meydan okuyan Bertolt Brecht efsane şiirini yazar:

Tankınız ne güçlü generalim,/ Siler süpürür bir ormanı,/ Yüz insanı ezer geçer./ Ama bir kusurcuğu var;/ İster bir sürücü./ Uçağınız ne güçlü generalim,/ Fırtınadan tez gider, filden zorlu./ Ama bir kusurcuğu var;/ İnsan ister başında./ İnsan dediğin nice işler görür, generalim,/ Bilir uçmasını, öldürmesini, insan dediğin./ Ama bir kusurcuğu var;/ Bilir düşünmesini de.

 

Şiir, insanın direnişidir


Bombalara, kurşunlara, barbarlıklara, bağnazlıklara, umutla direnir şiir. Ona düşen budur. Bilimin ve sanatın has çığlığı şiir, savaşa karşı çıkar. Yüzlerce şiir kitabı, dergilerde yayımlanan şiirler bunun için. Susmaz şiir. Şiire susmak yakışmaz.

Rıfat Ilgaz, “Özgürlük şarkısıdır söylenen Volga boylarında./ Ne Taif’tesin ne Magosa zindanında/ Yalnız namı kalmıştır kaleme alanın Vatan Kasidesi’ni./ Seviyoruz her zamandan fazla Fikret’i/ Yeni anlaşıldı manası Millet Şarkısı’nın,/ Aynı Sis’tir memleketin üzerindeki” diye çığlık atarken Ali Yüce, Haydi artık/ Doğsun güneş/ Batsın karanlık/ Bütün çocukların/ Kardeşiyim ben” dizeleriyle barışı arar. Can Yücel akla çağırır: “Us yasası bu insanın: Suyu şavka döndürüp Düşü gerçeğe çevirip Düşmanı dost kılacaksın!

Şükran Kurdakul, Robert Jordan şiirinde, “Artık ne umut, ne düş, ne utku/ Nereye dağılıp gidiyor dünya?” diye sorarken şiirin insanlık kültürünün en değerli birikimlerinden biri olduğu gerçeğini vurgular, insan yüreğinin en eski şarkısı şiir silahtır:

Bizden öncekilerin ateşlediği silah, şiir silahı, emperyalizmin kurduğu tuzaklara, satın alma ve işkence yöntemlerine boyun mu eğecek? İnanmıyorum böyle bir yenilgiye... Şiir silahı, sürdürdüğü güç görev içinde yine yapısal özelliklerin en has dönüşümlerini getirecek hem de başlattığı savaşı bitirecektir...

Nâzım Hikmet, Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/ ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim” diyor ya onun hasreti insanın hasretidir, insan olanın...

 

Birlikteyiz’ resim, heykel, cam, seramik sergisi


İstanbullu sanatseverler, Nevzat Metin’in öncülüğünde 2010’da Datça’da kurulan Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi’nin (UKKSA), Kızıltoprak’taki galerisinde 45 sanatçının katılımıyla 28 Aralık’ta açılan ve 15 Ocak’a kadar sürecek olan “Birlikteyiz” adlı TELE1’e destek sergisini görmenizi öneririm.

İnsana sanat yakışır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eğitim ve kitap 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları