Umutsuzluğa yer yok

26 Ocak 2023 Perşembe

İnsanların bazıları içine girdiğimiz seçim sürecinde umutla umutsuzluk arasında salınıyor. Topluluklarla konuşmalarda, bazen tek tek veya küçük gruplarla sohbetlerde bunu görüyoruz. Önceki gün Muğla’da Menteşe Belediyesi’nin (merkez belediye, Başkan Bahattin Gümüş) düzenlediği Uğur Mumcu etkinliğinde de Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün açılış konuşmasında salondan gelen bir kötümserliğe karşı görüşü eleştirmek zorunda kaldı.

Umutsuzluk ve kötümserlik siyasetin en büyük belasıdır ve ön kaybıdır.

Bakın, RTE, normal koşullarda tamamen ve büyük çoğunlukla ve olasılıkla kaybetmeye mahkûm olması gereken seçime nasıl asılıyor ve kazanacağız imajı ve umudu yayıyor.

Şüphesiz, tüm güçler elinde, en büyük güç de ülkenin geleceğine ilişkin maddi varlıkları. Türkiye en azından 5 yıllık, 10 yıllık maddi-finansal geleceğini dağıtarak seçim kazanmaya çalışıyor; Türkiye dış borçların ve dış güçlerin maddi vesayeti altına sokulmuştur.

GÜVEN VERMELİSİNİZ!

Umutsuzluğa yer yok. İktidarın bu paralara rağmen, kazanma şansının olmadığını düşünerek mücadeleyi bırakırsanız gerçekten kaybedersiniz. Çünkü diri dinamik ve güven verici bir iktidar seçeneği oluşturmaktan uzaklaşırsınız.

Bu açıdan bakıldığında umutsuzluk yaymakta altılı masanın baş sorumlu olduğunu söyleyebilirsiniz. Durmadan iktidar mahallesine dedikodu üretmek için malzeme veren bir yapı, bizzat kendi kendini yıpratma süreci yarattı.

Şunu yazmıştım: Parti ve lider yararını ön plana çıkartmamalısınız, burası 20 yıldır harap edilmiş ve sonunda çöktürülmüş bir ülke ve kurumları var. Yurt sevgisi fedakârlık ister. İşte bu fedakârlığı göstermenin tam zamanı. Tek parti gibi hareket edebilirseniz başarırsınız...

Ama durum hiç de öyle değil.

Durmadan partilerin ve liderlerin pozisyonları, kazançları, alabilecekleri tartışılıyor.

Umarım bu tartışmaların ve anlayışların artık sonuna gelinmiştir.

Bu süreçte dikkatimi çeken bir konu, İYİ Parti içinde CHP düşmanlığı. Özellikle parti içindeki iyice sağ kanadın, sola, sosyal demokrasiye ve dolayısıyla CHP’ye olan uzaklığından kaynaklanan, hem altılı masayı hem CHP’yi yıpratıcı bir özellik sergilemesi.

İYİ parti içinde özellikle iki kanadın birbiriyle güç mücadelesinin de bu yıpratıcı süreçte etkili olduğu gözlemlenmekte..

‘MİLLETİMİZİN SON ŞANSI’

Bir başka karamsarlık konusu da bu seçimleri, ülkenin tamamen varoluşu veya yok oluşu olarak nitelendirme ve görme politikası.

Bu çok yaygın.

Şunu anlarım: Seçmeni hareketlendirmek, seçimlerin taşıdığı önemi anlatarak sandığa gitmesini sağlamak için var olduk veya öldük ikilemi içine sokmayı anlarım. Fakat bunun taşıdığı diğer ve belki de daha büyük risk, yarattığı yaratacağı umutsuzluktur. İktidarın büyük gücünü kullanarak yaptığı hamleler ve yaydığı dezenformasyon ve yapabileceği kötülükler karşısında milletin bu iktidarı sandıkta devirebileceği değiştirebileceği konusunda bazıları beyaz bayrağını çekebiliyor.

İYİ Parti’den Lütfü Türkkan, mesela “Bu seçimler milletimizin son şansı” paylaşımını yapıyor.

Hiç öyle değil. Bu uzun soluklu ve direnç gerektiren bir mücadeledir.

Bu vatan bizim, bu milletin bir parçasıyız. Gidecek başka hiçbir yerimiz yok.

İktidar mensuplarının belki gidecek yerleri vardır, kendilerine inşa ettikleri varlıklarına güveniyor olabilirler.

 Hepimiz buradayız ve burada olacağız.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları