Bağımlılık çağı (2)

03 Nisan 2020 Cuma

Geçen yazımda, “çocukların sokaktaki oyunlarından” söz etmiştim… Şimdi günümüze gelelim…

Veliler, eskiden sokakta, bahçede oynayan çocuklarını merak ederlerdi. Çocuklar, günümüzde tam tersine evden çıkmıyorlar! Çünkü “bilgisayara bağımlılar”… Günümüz velilerinin kaygıları, eski velilerden daha çok! Neden acaba?

Çünkü çocuklarının saatlerdir bilgisayarda neler izlediklerini, hangi oyunları oynadıklarını, kimlerle iletişim halinde olduklarını, “cinsel sitelere” bulaşıp bulaşmadıklarını bilmiyorlar! Yasaklamak çare mi? Elbette değil!

Çocukların “teknolojik iletişim aracı” kullanımı her geçen gün hızla artıyor. 2013’te 2-4 yaş arası çocukların yüzde 80’i bu tür araç kullanıyordu, günümüzde ise bu oran yüzde 97’ye çıktı. Üstelik kullanım yaşı da 1’in altına indi!

***

Kimi uzmanlarca çocuklara 3 yaşından önce, “cep telefonu ve tablet kullanımı” önerilmiyor. 3 yaş üstü için ise “günde en fazla bir saat kullanım” o da ancak velilerin izinleri ile… Çocuklar, uykudan en az bir saat önce bu araçları kullanmamalılar… Uyku öncesi, TV’nin de bulunmadığı bir odada oyalanmaları, kitap, gazete, dergi okumaları sağlıklı uyku açısından da önemli…

***

AÜ, “Nöropsikiyatri” Hastanesi “Amatem Uzmanı” Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, teknolojik gelişmelerin yaşamı kolaylaştırırken, bilinçsiz kullanımının ise aile içinde çeşitli sorunlar yarattığına dikkati çekiyor…

Yrd. Doç. Dr. Noyan, uluslararası bir çalışmaya göre Türkiye’de internete günde 26 milyon kişinin girdiğini ve bu kullanıcıların internette ortalama olarak 280 dakika (4.5 saatten fazla) zaman geçirdiklerinden söz ediyor.

Dr. Noyan, “velilerle birlikte” şu önlemlerle bu etkilerin en aza indirilebileceğini öneriyor:

1. İletişim kurun! Koşullu davranmadan çocuklarınıza saygı ve sevgi gösterin. Çocuklarınızla aile, akraba ve arkadaş ziyaretlerine gidin. Ziyaretlere giderken teknolojik cihazları yanınızda götürmeyin. (Tabii koronavirüssüz ortamda!)

2. Kaliteli zaman geçirin! Çocuklarınızla parklara ve spor merkezlerine, gençlerle sinemaya, tiyatroya ve maçlara gidilebilir. (Tabii koronavirüssüz ortamda!)

3. Bu ortamda en iyisi, birlikte kitap, gazete ve dergi okuma saatleri planlayınız…

4. Çocuklarınızla halıda, yerde, masada karşılıklı eşli oyunlar oynayınız.

5. İyi örnek olun! Veliler, aile üyelerine bu araçlar konusunda da iyi örnek olmalıdırlar… Evde bilgisayarda yapacakları ‘çok ivedi’ bir durum varsa, kısa süreli kullanmalarına özen gösteriniz…

6. Çocuklarınıza sorumluluk verin! Çocuklarınızın yaşlarına uygun, ev içerisinde yapabilecekleri (örneğin mutfakta!) başka sorumluluklar da verebilirsiniz…

7. 7 yaşından küçük çocuklarınızı bilgisayar, dizüstü, iPad ve akıllı telefon ile tanıştırmayınız. 7 yaşından sonra ise günde ancak 1 saat olacak biçimde, sizin de gözetiminizde, eğitsel oyunlar ile zaman geçirmesini sağlayabilirsiniz…

8. Çocuğunuzun güvenli ‘internet bağlantısı’ kullanmasını sağlayın, arkadaşlarını tanıyın ve o ortamda iletimini izleyiniz…”

***

İstanbul Mazhar Osman Ruh Sağlığı Hastanesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatri Klinik Sorumlusu Doçent Gül Karaçetin ise “TBMM Madde (eroin, kokan esrar vs...) Bağımlılığını Araştırma Komisyonu’na” sunum yaptı! Demek ki bilgisayar da “bağımlılık” yapıyor! Aman dikkat!

Sunumunda, “Öyle hastalarımız var ki 8-10 saat bilgisayarın başından kalkmıyor. İnternet nedeniyle saatlerce aç kalan çocuklar bile var. Türkiye’de de tedavi merkezleri açılabilir!” dedi…

***

Çocuklara sıkça verilen “Yapma, etme, dokunma, uzatma!” gibi komutlar, zamanla geri tepebilir…Yasaklamak” yerine “yönlendirmek” daha çok işe yarıyor. Çocuğunuzla birlikte, internete girip doğruları, yanlışları anlatmak daha iyidir. Bunu yaparken “yasak” kavramını kullanırsanız geri teper…

Bazı uzmanlar şunları öneriyorlar:

- Çocuğunuzla birlikte, bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili makul kuralların olduğu bir liste hazırlayınız. Listeyi, bilgisayarın yakınında her zaman görülebilecek bir yere asınız… Çocuğunuzun bu kurallara uyup uymadığını izleyiniz.

- Mümkünse, çocuğunuzun kullandığı bilgisayarı odası yerine salon ya da oturma odasına koyunuz.

- Çocuğunuzun “çevrimiçi arkadaşları” hakkında bilgi toplayınız!

- Çocuklarınız ders çalışırken, internette klasik müzik, hafif Batı müziği ya da çeşitli Türk müziği dinletiniz… Böylece çocuğunuzu bilgisayardan zaman zaman kurtarıp müzik dünyası ile tanıştırıp bir değişik kültür de eklemiş olursunuz…

- “Facebook, Instagram, VhatsAap, Tvitter” gibi sitelerden, mümkün olduğu kadar çokça uzak durup, sizin satın aldığınız “basılı gazeteyi” okusunlar…

***

Bu yıl “çizgi romanların” satışları, özellikle Fransa ve Belçika’da öne çıktı…

Geçen yıl, Fransa’da “çizgi roman” satış rakamı 580 milyon dolara ulaştı!

Artık genç kuşaklar, deli gibi “çizgi roman” okuyorlar. 1990’da Fransa’da yayımlanan çeşitli

çizgi roman” sayısı 700 iken, geçen yıl bu rakam 5 bine yükseldi.

Bu yıl Asteriks’in” 60’ıncı yılı... 1947’de yayını başlayan “Red Kid” ile 80. yılını kutlayan “Batman” çizgi romanları ise yine gündemdeler... Çizgi romanlar, “bilgisayar bağımlılığının” panzehirleri… Bu resimli romanları elbette veliler de zevkle okuyabilirler… Çocuklarınızın “çizgi roman” ve “basılı gazete” okumalarını lütfen teşvik ediniz…

***

Bu fotoğrafı çok severim! Ünlü İtalyan ressam Sandro Boticelli’nin 1486’da tamamladığı, Venüs’ün bir ergen kadın olarak denizden doğuşunu anlatan bu resim dünya klasikleri arasına girmiştir…

Gel gör ki gençler, cep telefonlarından internet tartışmasını yeğliyorlar, bağımlılıkları nedeni ile bu ünlü dünya klasiğini gözleri görmüyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları