Nereden nereye?

18 Şubat 2020 Salı

Yakın tarihte, Türkiye ile ABD ilişkilerinde gündeme, Fethullah Gülen düştü!

Herhalde Gülen, İslam dünyasında “imparatorluğunu kurmak amacıyla” 21 Mart 1999 günü, para ülkesi ABD’ye göç etti.

***

Bu göçten önce Gülen, 9 Şubat 1998’de Vatikan’da Papa’yı ziyaret etti! Bu görüşmeyle ilgili ABD “kriptolarına (gizli haberleşmelerine)” geçen ve basınımıza yansıyan bilgilere göz atalım:

Kriptonun ‘Dinler Arası Etkinlikler ve Papa’yla Buluşma’ bölümünde Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi Monsenyör Maroviç’in söz konusu buluşmada görev yaptığı bilgisi yer alıyor. Buna göre Maroviç, Papa ile Gülen’in buluşmasını ayarlamaya çalışmıştı.

Ancak Türkiye’nin Vatikan’daki diplomatik temsilciliği söz konusu görüşmenin iptal edilmesini istemişti! (O dönemde, değerli sınıf arkadaşım Altan Güven Vatikan Büyükelçisi idi…)

***

Bir çarpıcı ayrıntıyı CIA’nın daha sonra basına yansıyan belgelerinde yer alan, Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi Monsenyör George Maroviç’ten aktaralım...

“Ben onun Rusya’daki bir okulunu gördüm; çok etkilendim. Oradaki Rus öğrenciler Türkçe konuşuyorlardı. Okulda Atatürk köşeleri vardı. Muhterem Fethullah Gülen ile görüşmemiz sırasında kendisinin Vatikan’ı ziyaret edip etmediğini sorduk. ‘Hayır’ dedi.

Bunun üzerine biz, cemaatimizin ruhani reisleri olarak, Vatikan’la diyalog konusunda böyle önemli görüşleri bulunan, Türkiye’de ve yurtdışında 300 civarında çok güzel eğitim kurumlarına rehberlik eden birisinin Papa Hazretleri ile görüşmesinin faydalı olacağını bildirdik.

Davet geldi ve ben de tercümanlık yapmak üzere seyahate katıldım; görüşmelerine şahit oldum. Gülen ile ilgili gözlemlerimi ve biraz önce anlattığım söylemimi Papa’ya aktardım. ‘İslamiyet budur’ dedim.”

***

Papa’yla görüşmesinden bir yıl önce Gülen, 1997’de ABD’de “Anti Defamation League (ADL) - İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği” Başkanı Abraham Foksman ile buluştu. Foksman, Gülen’den İslamda hoşgörüyle ilgili bir kitap yazmasını rica etti. ADL bu kitaba “sponsor” olarak ve çevirerek dağıttı.

(Bu örgüt Başbakan olunca ilk olarak Recep Tayyip Erdoğan’a ödül vermiş, ancak daha sonraki yıllarda “Siyonizm” aleyhindeki sözleri nedeniyle, ödülü geri istemişti!)

Dönemin FETÖ gazetesi Zaman, 10 Mart 1998’de söz konusu kitabı yayımlamasını şöyle haberleştirdi:

Üç gündür Türkiye’de bulunan Yahudi liderler heyeti, Başbakan Yılmaz, Orgeneral Çevik Bir, TBMM Başkanı Çetin ve Dışişleri Bakanı Cem’den sonra Fethullah Gülen ile görüştü.

55 Yahudi örgütünü temsilen Türkiye’de bulunan 59 kişilik Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı Heyeti, Fethullah Gülen’in Türkiye’deki ve yurtdışındaki çabalarını önümüzdeki yüzyılın barış asrı olması açısından önemsediklerini ve söz konusu projeye büyük ilgi duyduklarını belirttiler.

Görüşmede; Gülen’in, ABD’nin en etkili Yahudi lobisi olan ADL’nin teklifiyle hazırladığı hoşgörü ve diyalogla ilgili kitap da gündeme geldi. Gülen, İngilizce olarak hazırlanan kitap üzerindeki çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu, bittiğinde insanların hizmetine sunacağını söyledi. Kitap, ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanında dağıtılacak...

***

Gelelim Türk hükümetinin 2004’te Fethullah girişimlerine…

O tarihte Başbakan Erdoğan, Dış-işleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül

2004’te Vaşhington’da Türk Büyükelçisi değerli dostum Faruk Loğoğlu… Ankara, ondan FETÖ için bu yetkililerden girişim yapmasını isteyince, tepkisi daha sonra basına şöyle yansıyor:

“Bakanlıkta yazıyı gönderen birime, ‘ABD yönetiminden bize bu yönde bir talep gelmemişken, niçin bu yazının verilmesi gerektiğini bana bildirin’ diye sordum. Birkaç ay boyunca yanıt verilmedi.”

Ancak Erdoğan hükümetinin, mektubun Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na iletilmesi konusundaki ısrarı sona ermemiş. Birkaç ay sonra Başbakan Erdoğan ile birlikte Vaşhington’a giden Dışişleri Bakanı Gül, aynı talebi bu kez sözlü olarak yinelemiş.

Loğoğlu, daha sonra ABD yönetimi ile yapılan görüşmenin ayrıntılarını şöyle anlattı:

“Abdullah Gül gayet nazik bir şekilde, ‘Size bir şey göndermiştik. Eğer sakıncası yoksa onu Amerikan Dışişleri’ne verebilir misiniz’ dedi. Ben de bunun üzerine özel bir randevu almadan, başka bir vesile ile Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na gittiğimde, Amerikan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Marc Grossman’a (Bu yazıyı ilettim. İletirken de ‘Dışişleri Bakanımız bu yazıyı size vermemi istedi’) diyerek ilettim.

(Grossman 1989-1992 tarihleri arasında Ankara’da ABD Büyükelçilik Müsteşarı ve CIA görevlisi idi. Sonra Ankara’ya büyükelçi olarak atandı (1994-97).

Yani resmi kanaldan bir iletim olmadı. Gayri resmi biçimde ben verdim.”

Loğoğlu’na referans mektubunun gerekçesini de sorduk:

“Gülen’in daimi ikamet için ‘Greencard (Yeşil card)’ başvurusu vardı. O başvuruyu güçlendirmek ve kartın alınmasını kolaylaştırmak için yazılmıştı. Sonra Amerikalılar neye göre karar verdi, o mektubun bir yararı oldu mu, olmadı mı bilemiyorum...”

***

16 Ekim 2008… Pensilvanya Eyalet Bölge Savcılığı’ndan edinilen bilgiye göre “ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Bürosu (USCIS)” Gülen’in yeşil kart başvurusunu 10 Ekim’de kabul etti. Göçmenlik bürosunun kararının “nihai” olduğunu bildiren yetkililer, Gülen’in belli bir süre sonunda ABD vatandaşlığına da hak kazanacağına dikkat çektiler.

Türkçesi ile FETÖ herhalde bugün ABD vatandaşı…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları