Aydınlığın ve karanlığın savaşı

26 Nisan 2019 Cuma

Adını baştan koymak lazım: 31 Mart seçimleri ile birlikte “Aydınlığın ve karanlığın savaşına” dönüştü süreç. Ve önümüzdeki günler hiç kolay olmayacak.
Bu yüzden belki de artık yapmamız gereken şey öncelikle şaşırmayı bırakmak.
Ana muhalefet liderine saldıran kişinin kahraman ilan edildiği, 5 yaşındaki miniğe cinsel saldırıya karşı infialin doruğa çıktığı anlarda İBB Meclisi’nde İmamoğlu’nun toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu kuralım önerisinin AKP ve MHP oyları ile reddedildiği,
Sözlü eleştiri ve tepkinin fiili saldırıdan çok daha ağır bir suç olarak görülüp cezalandırıldığı bir ülke haline geldik.
Aslında karpuz gibi ortadan ikiye bölündük. Bir kısım aydınlanma yolunda giderken, bir kısım da karanlığın dehlizlerine doğru göz göre göre hızla sürükleniyor.
Dünyadaki en kârlı ticaret din tüccarlığı. Çünkü sermayesi yalan, müşterisi cahiller. AKP 17 yıl ülkeyi bu maya ile yönetmeye çalıştı.
Baktı maya sadece toplumun yarısında tutabilmiş; üstelik de foya yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Belediyelerin kaybedilmesi ile kendi varoluşunu da üzerine oturttuğu kirli sistem ilmik ilmik çözülecek; elindeki tüm güçleri kullanmaya karar verdi.
Hukuksuzluksa hukuksuzluk, şiddetse şiddet.. Duruma meşruiyet kazandırmak da zor değil. Hemen bir tutam milliyetçilik sosu... Hazır MHP ile sarmaş dolaş iken..
Bilge insan Doğan Kuban Hoca’nın söylediği gibi, “İnsan biyolojik olarak bir hayvandır. Fakat akılla donatılmıştır. Bu akıl iyilik ve kötülüğü aynı mükemmellikte yapar. Aynı cinsin hayvanları birbirlerini yemezler. İnsan bu konuda daha oburdur. Hele aklı kötülük modunda ise, kendi sahip olmadığı şeyleri ve her canlıyı bir av olarak görmeye başlar. Bu avların içinde kendi türü olan insan da vardır...
Dedik ya, iş kolay değil.

Peki, çözüm?
Öncelikle şaşırmayı bırakmak... Umutsuzluk sarmalının içine girmeyi de...
Hedefe kilitlenmek..
Aydınlanma yolunu seçenlerin sayısı hiç de az değil. 31 Mart seçimleri bunu gösterdi. Önemli olan bu gücün farkında olmak.
Sonra ezber bozmak...
İyi haber: AKP’nin ezberini bozacak adımların atılmaya başlanmış olması. Bunu hiç küçümsemeyelim. Belediye Meclis toplantılarının canlı yayınlanıyor olması bile son derece önemli. İyi, adil ve şeffaf bir yerel yönetim; farklı bir siyaset dilinin kullanılmaya başlanması da...
Bir adım ileriyi önceden görmek: CHP, ne zaman biraz güçlense ve Kürtlerle yakınlaşsa Türkiye’de provokasyonlar devreye sokulur. Birileri CHP’yi yeniden dar bir çizgiye hapsedip kendi içine kapanmasının koşullarını yaratmaya uğraşırlar. Şimdi de aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Bu tuzağa düşmemek...
İnsanlık tarihinde aydınlık için verilen mücadele hiçbir zaman kolay olmamıştır ve olmayacaktır da...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları