Selçuk Erez

Stefan Zweig’a yazık oldu!

05 Temmuz 2018 Perşembe

Stefan Zweig, 1942’de -eşi ileberaber- intihar ettiğinde 61yaşındaydı. Bu önemli yazarıneserleri, ülkemizde eski harfler geçerli olduğu zaman okunmaya başlanmış (Korku 1905, Satranç 1917 vb.), günümüze kadar defalarca yeniden basılmıştır.
Canına kıymasa muhtemelen 20-25 yıl daha yaşar, edebiyata katkılarını sürdürürdü.
Zweig neden intihar etti?
İntiharı, Hitler faşizminin Avrupa’yı kaplayıp, Asya’ya, Afrika’ya yayılmaya başlamasıyla ilgilidir:
Nazi faşizmi, Zweig’in memleketi Avusturya’da 1930’larda yayılmaya başladı.Özellikle Yahudileri hedef alan saldırılardan biri Zweig’a yöneldi: 1934’te evi basıldı. Oralarda barınamayacağını anlayan Zweig, İngiltere’ye göç etti.
1934’ten 1940’a kadar İngiltere’de kaldı: Cephelerden gelen kötü haberler moralini bozuyordu: 1938’de ülkesi Nazi Almanyası’na katıldı, 1939’da Çekoslovakya ve Polonya Hitler kuvvetleri tarafından işgal edildi. Zweig, Avrupa’daki felaketten biraz daha uzaklaşmak için New York’a göç etti.
New York, Avrupa’dan gelmiş sığınmacılarla doluydu: Her gün birkaçıyla görüşüyordu. Bu insanlar, onun, kaçıp geldiği Avrupa’nın felaketini her boyutuyla anımsamasına yol açıyorlardı.
Almanlar, 1940’ta Danimarka’yı, Norveç’i, Hollanda’yı, Belçika’yı işgal ettiler. Müttefikler Dunkirk’ten gemilere binip kaçtıktan sonra İngiltere de bombalanmaya başlandı. Hitler, 1941’de Rusya’ya saldırdı.
Zveig, bu durumda New York’ta fazla kalamadı, 1943’te Brezilya’ya göçtü.
Brezilya’nın diktatörü G.Vargas Yahudileri sevmezdi, ancak Zweig’ın gelişini, dünya çapında önemli bir yazarın ülkesinde yaşamayı yeğlemesinin yararına inandığından kabul etti.
Zweig, Petropolis kentinde küçük bir eve yerleşti, özyaşam öyküsünü gözden geçirmeye başladı. Kısa zamanda Avrupa’dan gelen haberler ümitsizliğini pekiştirdi, “Şimdi elim kolum bağlıyken hiçbir şey yapamadan, insanlığın barbarlığa dönüştüğünü izlemek zorundayım” diyordu. Uygarlığın yok olduğuna, bu durumun artık düzelmeyeceğine inanıyordu: 22 Şubat 1942’de eşi ile beraber intihar etti.
Zweig’ın (ve eşinin) kendilerine kıymaları ne acı ve aynı zamanda ne isabetsiz bir davranıştı!
Savaşın gidişi, onlar öldükten çok kısa bir zaman sonra dönmeye başladı: Zweig’in intiharından yaklaşık sekiz ay sonra Müttefik Kuvvetleri El Alameyn’de Nazi ordularını yendi. Bundan bir ay sonra Stalingrad savaşında Ruslar, Almanları alt etti; savaşın, faşizmin zaferiyle son bulmayacağı kavranmaya başlandı.
Düşünmek gerekir: Tarih, bize faşizmin en güçlüsünün bile er geç sona ereceğini, gümbürdeyip gideceğini defalarca öğretmişken, bunu unutup direnmek yerine çökkünlüğe yönelmenin ne vahim bir yanlış olduğunu kavramamız için daha kaç Zweig’ın yitmesi gerekir?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları