Canavarı kim yarattı?

16 Kasım 2015 Pazartesi

IŞİD’in Paris’te insanlığa karşı katliamı sarsıcı oldu.
Hedef sokaktaki sıradan insanlardır, halktır.
Tıpkı 11 Eylül’de olduğu gibi fatura yeniden ölümlerle, sistemin, terörü gerekçe göstererek budayacağı hak ve özgürlüklerle halklara çıkacaktır.
Peki, ya asıl sorumlu?
IŞİD nasıl doğdu, gelişti ve insanlık tarihinin en alçakça vahşetlerine imza atıyor.
Baştan saptamayı yapmalı.
Sorun, kapitalist emperyalist sistemdir. Açlığı, işsizliği, yoksulluğu yaratan sömürü sistemidir.
Türkiye’nin en büyük sermaye gruplarından Ali Koç bile gerçek sorunun kapitalist sistem olduğunu itiraf etti, daha ne olsun...

***

Şöyle gerilere uzanalım; dinciliğin, siyasal İslamın ya da terör örgütlerinin ardında ne var?
ABD’nin yeşil kuşak projesi kulaklarınızda değil mi?
Hani şu Sovyetler Birliği’ni, sosyalist sistemi, kuşatmak için öngörülen plan.
Yeşil kuşakta din, temel taş olarak kullanıldı.
İbadet yerleri, kurslar, güvenlik örgütleri, bürokrasi “antikomünizmin merkezi” olarak yapılandırıldı.
Proje, ABD’nin en yakın işbirlikçisi, çağdışı, karanlık bir siyaset ve dinsel anlayışın, farklı bir İslam yorumunun egemen olduğu Suudi Arabistan eliyle yürütüldü.
İslamcılar, ABD’yle ortak iş tuttular. CIA operasyonlarında görev aldılar.
IŞİD, El Kaide, Nusra, Müslüman Kardeşler benzeri yapıları, bu politikalar doğurdu.
Proje, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından da farklı biçimde sürdürüldü.
Sistem, ayakta kalmak, varlığını sürdürmek için karşıtını yarattı, destekledi, büyüttü.
Arap Baharı, Irak işgali, Suriye’yi parçalama uğraşı bu yüzden oldu.
Arap Baharı’nda “despotik yönetimleri devirsinler” diye siyasal İslamı, dinciliği, mezhepçiliği iktidara getirdi.

***

Bugün vahşi saldırıya uğrayan Fransa, dün evrensel hukukta yer almayan bir tutumla Libya’yı bombalarken masum insanları öldürmedi mi?
ABD, İngiltere’nin başını çektiği Irak işgalinde milyonlarca can gitti.
Demokrasi ayağına coğrafyamızı kan gölüne döndürdüler, Ortadoğu’nun kaynakları, petrolü Batı’nın oldu...
Sahi, IŞİD’in petrolünü kim satın alıyor, terör örgütüne silahlar nereden geliyor?
IŞİD’den yakınanlar bu ticareti nasıl oluyor da engellemiyor?
Uyguladıkları politikalarla kendi yurttaşlarını da terörün hedefine oturtan ikiyüzlü Batı’nın derdi, para ve sömürü.
Şimdi yarattıkları canavar, sahibine saldırıyor.
Batı, yıkmak istediği Suriye düzeninin bedelini terörle, binlerce sığınmacıyla ödüyor.
Avrupa’da terör belasının pençesinde yaşayanların sistemi, yönetimleri bu açıdan sorgulaması gerekmez mi?
Suriye Başkanı Esad’ın “Paris’te bir gün yaşananları biz 5 yıldır çekiyoruz” demesi haksız mı?
Ülkemizde yüzlerce yurttaşımızın yaşamına mal olan IŞİD katliamları üzüntü ve başsağlığı mesajlarıyla geçiştirilebilir mi?
Emperyalist, kapitalist sistem yıkılmadan insanlığa ne barış ne de huzur gelecek...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları