Nice yıllara Nâzım Hikmet

14 Ocak 2021 Perşembe

İçim karardı yaşadığımız pisliklerden, çirkinliklerden; sizi gülümsetecek güzel bir anı paylaşmak istedim bugün. Yarın 15 Ocak. Nâzım Hikmet’in yaş günü. Tarih bahane, güzel anıya geçiyorum.

Yıl 1992. Nâzım Hikmet Kültür Sanat Vakfı olarak, şairin 90. yaş günü kutlamaları için kolları sıvamışız, tüm hazırlıklar tamamlanmış. Paneller, açıkoturumlar, şiir, müzik geceleri vb...

Bir akşam evimdeyim. Telefon çaldı. San Francisco’dan Joan Baez arıyor. Sohbet ediyoruz. Şu sıralar ne yapıyorsun deyince, ben de Nâzım Hikmet kutlamaları için hazırlıkları anlatmaya başladım. Zaten şairin İngilizce tüm şiirlerini okuduğunu ve ona hayranlığını biliyorum... Genco Erkal ve Zülfü Livaneli’li geceden söz edince çok heyecanlandı. Gülerek “Ben de geleyim” dedi.

Ben daha çok güldüm. “İmkânsız” dedim, “Vakfın çok az parası var, sana konser kaşesi ödeyemeyiz.

Çok bozuldu. “Senden kaşe isteyen mi oldu! Ne ayıp!” dedi.

Uçak bileti de alamayız” deyince, “Ben kendim alırım” deyiverdi...

Ama hiç paramız yok, otel odası da tutamayız” dediğimde ise “Evinde yere bir şilte de mi atamazsın!” diye şakacıktan çok öfkelendi.

Sonra her sözcüğün üzerine basarak şöyle dedi: “Bak yanlış anlama, oraya gelip sizlerle Nâzım’ın yaş gününü kutlarsam, size değil, kendime bir yaş günü hediyesi yapmış olacağım.” (Onun yaş günü 9 Ocak.)

UNUTULMAZ ANLAR

Uzatmayayım: Uçak biletini aldı, coşkusunu, sevincini aldı, bir de gitarını aldı ve İstanbul’a geliverdi.

Bütün kutlamalara katıldı. Nâzım’ın dostlarıyla tanıştı. Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi Vera’yla bol bol birbirlerine sarılıp ağlaştılar.

O sıralar Harbiye Lütfi Kırdar Salonu yerine Spor ve Sergi Sarayı var. Oradaki gala gecesinde Zülfü Livaneli ve Genco Erkal’lı, şiir ve müziğin harmanladığı muhteşem gecede üçü, dinleyiciye unutulmaz anlar yaşattı.

Bir başka akşam Sunay Akın önderliğinde, genç şairlerin şiir maratonu vardı. Mülkiyeliler Birliği’nin Kuruçeşme’deki lokalindeydi ve akşam yediden sabah yediye süren bir etkinlikti. küçük İskender’in o akşamki performansını unutamam. Bir de Savaş Ay’ın şu sözlerini: “Allahım sen ne büyüksün! Hayatım boyunca, küçük bir salonda Joan Baez söylese de ben de onu dinlesem diye yalvardım! Allah’ın büyüklüğüne bakın ki, şimdi ben söylüyorum, oturmuş o beni dinliyor!

Bu söz üzerine bizimki durur mu, fırladı sahneye birlikte söylediler...

BOĞAZ SULARINDA KARANFİLLER

Her 15 Ocak’ta Sarıyer Belediyesi’nin organizasyonuyla, Nâzım Hikmet dostları Tarabya Oteli’nin önünden, Boğaz’a karanfiller bırakır. Artık gelenekselleşmiş bir törendir bu... Nâzım Hikmet’in 17 Haziran 1951’de, Refik Erduran’ın kullandığı küçük bir deniz motoruna atlayarak İstanbul’dan ayrıldığı yerde, karanfiller Boğaz sularına kapılıp gider...

İşte yine o törendeydik. Joan Baez, suda uzaklaşan karanfillere baktı baktı, “Her karanfil, sizin büyük şairinizin bir dizesi sanki... Buradan yola çıkıp her zerresi kim bilir nerelere uzanacak” dedi...

Öyleydi. Sonra denize ulaşamamış, kıyıda taşa takılmış bir karanfili gördü. Canı sıkıldı. “Bak, o hangi şiir biliyor musun?” dedim ve “Mavi Liman” şiirini ona söyleyiverdim:

Çok yorgunum

Beni bekleme kaptan

Seyir defterini başkası yazsın

Kubbeli, çınarlı mavi bir liman

Beni o limana çıkaramazsın.

Sonra... Birbirimize sarıldık, bir güzel ağladık, bir güzel güldük...

***

Bu yıl pandemi nedeniyle Nâzım Hikmet’in yaş gününde kutlamalar yapamıyoruz. Ama bu öykünün ve daha nice etkinliğin fotoğraflarını, Nâzım Hikmet Vakfı’nın 2021 kültür ajandasında görebilir, Nebil Özgentürk’ün hazırladığı yeni videoyu Sarıyer Belediyesi sitesinden izleyebilirsiniz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları