Kadınları aşamazsınız!

11 Mayıs 2022 Çarşamba

Geçen hafta iki kadın şarkıcının konserlerine gerici tepkiler gösterildi. Önce Düzcespor’un şampiyonluk kutlamalarında sahneye çıkan Ece Seçkin’i Kaynaşlı Belediye Başkanı Birol Şahin hedef haline getirdi. 

Sosyal medya hesabında yazdıklarını, noktalama hataları ve kullandığı büyük harflerle aynen birlikte alıntılıyorum:

“Cumartesi günü kutlama için bir BAYAN şarkıcıyı getirmeleri DÜZCESPOR’a ve Düzceli’ye yakışmaz.!!! Düzce MUHAFAZAKAR bir yerdir. DİNİ değerlerine bağlıdır. Sevinelim, kutlayalım ama, SINIRLARI AŞMADAN.!!!”

Aynı kişi, daha önce A Milli Kadın Voleybol Takımı’nı Tokyo Olimpiyatları’na katılma hakkı kazandıkları müsabakanın ardından hedef almış ve sporcuların üniformalarının “İslama uygun olmadığını” belirtip kadın voleybolcular için “teşhirci” demişti. Büyük tepki görünce de MHP’den ihraç edilmişti.

Hafta sonunda Batman’ın kuruluş yıldönümü ve Petrolspor’un şampiyonluğunu kutlamak için Hande Yener konseri düzenlendi. Hür Dava Partisi (HÜDAPAR), Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Gelecek Partisi, konserin “müstehcenlik içerdiği, inanç ve geleneklerine aykırı olduğu” gerekçeleriyle karşı çıktı, konserin iptal edilmesi için sosyal medyada kampanya başlatıldı.

TECAVÜZLERE NİYE AYNI TEPKİ YOK? 

Etkinlikler nasıl geçmiş acaba diye araştırdım. İki şarkıcının da yaptığı müzik bana hitap etmiyor ama yorumlara bakılırsa gidenler memnun ayrılmış, konser alanları tıka basa dolmuş.

Yıl 2022 ve Türkiye’de hâlâ kadınların sahneye çıkması, şarkı söylemesi, kostümleri gerici saldırılara konu oluyor!

Ne acayip bir durumdur ki…

Kadın şarkıcıları, müzisyenleri dinlemeye gidenleri, “nefsinin esiri olan, inancına yabancılaşmış gençler” diyerek damgalayanlar…

Başkalarının yaşam tarzına, inancına ya da inançsızlığına, “örf” bahanesiyle karşı çıkanlar…

Konu çocuk, kadın ve hayvanlara yönelik tecavüz olunca susuyor ve konuşmak isteyenleri de susturmaya çalışıyor!

Batman’da geçen yıl 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz edip ölümüne neden olma suçundan yargılanan uzman çavuş Musa Orhan’ın davası görülürken, niye adaletin yerini bulması için benzer bir tepki göstermediler acaba?

Geçen ay Düzce’nin Cumayeri ilçesinde, bir erkek bir köpeğe tecavüz ederken cep telefonu kamerasına yakalanıp sonra da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığında, niye aynı şekilde o sapığın tutuklanması için kampanya düzenlemediler acaba?

‘MUHAFAZAKÂRLIK’ MASKESİNİN ALTINDA GERİCİLİK 

Kadına cinsiyetini gizleyerek “bayan” demeyi sürdürenler, “inanç ve gelenek” kisvesi altında topluma çağdışı “sınır” dayatıyor. Bu hadsizlik, ülkede hukuk işlemediği için, hedef yapılan kadınları tehlikeye atıyor.

Yüz yıldır anlamamakta direnseler de biz bir kere daha söyleyelim:

Türkiye, bir din devleti değildir! Bulunduğu coğrafyada, halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkeler arasında, aydınlanma devrimini Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yaşamış bir ülkedir. İster kabul edin ister etmeyin, bu gerçek, toplumun DNA’sına işlemiştir. 

Türkiye’de, Osmanlı devletinde uygulanan şeriat hukuku geçerli değildir.

Bu ülkede devlet, anayasada yazdığı gibi laiktir. Her ne kadar AKP döneminde bu ilke sürekli devletin en tepesindekiler tarafından çiğnenmiş olsa da hâlâ anayasaya göre devlet laik olmak zorundadır!

Bu nedenle kadınlar da istedikleri şekilde sahneye çıkar, şovlarını yapar; isteyen gidip izler, beğenmeyen izlemez. 

21. yüzyılda yobazlığı norm haline getirip bu halka “örf” diye yutturamazsınız; tarihin nehrini tersine akıtıp toplumu dinci zihniyetin sınırlarının içine yeniden hapsedemezsiniz.

Çünkü ötesine geçemeyeceğiniz gerçek bir sınır vardır. 

Kadınları aşamazsınız!


Not: Bugün Eskişehir Kitap Fuarı’nda olacağım. Eskişehirli okurlarla buluşmak dileğiyle!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları