Olaylar Ve Görüşler

Yerel seçimler ve sonrası - Halil Sarıgöz

16 Nisan 2024 Salı

31 Mart 2024, kuşkusuz ki Cumhuriyet tarihimizde özel bir gün olarak, bir milat olarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı... Pek çok kimsenin tahmin dahi edemeyeceği bir sonuçla CHP, yıllar sonra birinci parti oldu. Sosyal demokratlar CHP çatısı altında en son bundan tam 47 sene önce yani 1977 seçimlerinde birinci parti olmuştu.

SOSYAL DEMOKRASİ

Geriye dönüp baktığımızda 1989’daki SHP’nin tarihi zaferi de tıpkı bugünlerdeki gibidir... 89’da Erdal İnönü önderliğindeki SHP, 67 vilayette 39 belediyeyi kazanarak birinci parti olmuş, tıpkı bugünkü gibi en önemli büyükşehirler sosyal demokratların yönetimine geçmiş, pek çok da il, ilçe ve belde belediyesi kazanılmıştır. 1989 seçimlerine giderken SHP’nin iki önemli sloganı, “Sandıkta güller açacak” ve “Limon gibi sıkılmaktan yorulmadınız mı?” idi...

Hani hep derler ya “tarih tekerrürdür” diye, tam olarak öyle olmasa da benzerlikler kaçınılmazdır. O dönemin koşullarındaki ANAP’ı bugünkü AKP’ye benzetebiliriz. SHP ve CHP’yi benzetmeye gerek yok, zira Mahzuni’nin deyimiyle “bu kök, bu ağaçtandır”. Neyse benzetmeye dönersek ANAP 89 seçimlerine hemen hemen bütün belediyeler elinde, tek başına sürdürdüğü iktidarın güveniyle ve Özal’ın mutlak liderliğiyle girmiş ama seçimlerde darmaduman olmuştu. SHP’nin sloganlarından da anlaşılacağı üzere yaşam pahalılığı ve baskılar yurttaşları SHP’ye oy vermeye ikna etmişti. Günümüzde de bu benzerlikleri yaşadık. CHP’de önce 2019 yerel seçimlerinde gerçekleşen başarıyla yeşeren umutlar, 2023’teki yenilgiyle yitirilmiş olsa da partideki değişim sürecinin getirdiği heyecanla yeniden yeşermeye başlamıştı nitekim bu seçimlerle de bıkkınlığa yer olmadığı hafızalara net bir şekilde kazındı.

Atlatılan seçimler ile birlikte memlekette artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını az çok anladık. Z kuşağı deyip dururken -ki katkıları azımsanamaz- iktidara en büyük darbeyi geçinemeyen, alışılmış yoksullukla baş etmek zorunda bırakılan emekliler vurdu. Ülke genelinde katılımın önceki seçimlere kıyasla düştüğü görülen seçimlerde yıllarca AKP’ye oy veren yurttaşların pek çoğu tepkisini ya oy kullanmayarak ya da muhalefet adaylarına oy vererek gösterdi. YRP’ye verilen oylara da aslında bir tepki oyu diyebiliriz...

CHP, 1989 rüzgârını yeniden yaşatmış olsa da sonunun aynı olmamasını sağlamalıdır. 1989 dediğimiz gibi son derece özeldir ancak süreklilik sağlayamamış ve iki yıl sonra yapılan genel seçimlerde aynı SHP üçüncü parti olmuştur. 1994’te de elindeki pek çok belediyeyi kaybetmiştir...

TOPLUMCU ANLAYIŞ

1 Nisan itibaıyla CHP’nin üzerine düşen en önemli sorumluluk, yüzde 38’e dayanan oyu kalıcı hale getirip belediyeler ile yurttaşa sürekli dokunmaktır. Tıpkı İmamoğlu ve Yavaş’ın 2019-24 arasında yaptığı gibi toplumcu belediyecilik anlayışını sürdürerek devamlılığı sağlamaktır. Çeşitli faktörlerin yadsınılamaz etkileriyle, doğru adaylar ve toplumcu bir anlayışla kazanılan seçimlerin ardından rehavete kapılmadan her an bir erken seçim olacak edasıyla çalışılmalıdır. Dediğimiz gibi yurttaşlar bu yerel seçimlerle birlikte AKP iktidarına güvenoyu vermemiştir, AKP 22 yıllık tarihinde ilk defa bir seçimlerde ikinci parti konumuna düşmüştür. CHP ise kadınlara ve gençlere güvendiğini tercih ettiği adaylarla açıkça göstermiş ve olumlu bir dönüt almıştır...

Uzun lafın kısasına gelirsek yıllardır süregelen bir saçmalık olan, CHP sağdan oy alamaz algısı bu seçimlerle birlikte çökmüştür. Parti kendini yenileyerek toplumdan güven kazanmış ve sonu iktidara varacak olan yürüyüşünü başlatmıştır. Bundan sonrasında gelecek başarı gene CHP’nin kendi ellerindedir, bu geçiş süreci doğru ve faydalı bir şekilde yürütülürse 2028’de, belki de daha önce AKP iktidarı tarihin tozlu raflarına karışır...  

Halil Sarıgöz

Tarihçi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları