Staj yaptığı otelde ölü bulunan Burak Oğraş'ın ölümü 9 yıldır aydınlatılamıyor

FETÖ soruşturmalarında adı geçen ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen iş insanı Fettah Tamince’ye ait Antalya’daki Rixos Lares Hotel’de, 2011 yılında staj yaparken ölü bulunan Burak Oğraş'ın babası Murat Oğraş adalet istiyor. 9 yıldır mücadeleden vazgeçmeyen acılı baba sosyal medyanın da iletişim etkisini kullanarak oğlunun ölümün aydınlatılması için büyük çaba harcıyor.

Yayınlanma: 11.02.2020 - 15:55
Staj yaptığı otelde ölü bulunan Burak Oğraş'ın ölümü 9 yıldır aydınlatılamıyor
Abone Ol google-news

Antalya'da AKP'ye yakınlığıyla bilinen ve son olarak yeniden hakkında FETÖ soruşturması açılması muhtemel olan Fettah Tamince'ye ait Rixos Lares Hotel'de staj yapan 16 yaşındaki Burak Oğraş 2011'de boş havuzda ölü bulunmuştu. Aradan 9 yıl geçmesine rağmen olay hala aydınlatılamadı. Yıllardır hukuk mücadelesi veren Burak Oğraş'ın babası Murat Oğraş, süreci ve yaşananları Cumhuriyet Gazetesi’ne anlattı.

"BABAYI GETİRMEYİN, İKNA EDİN..."

Oğlunun ölüm haberini aldığı günü anlatan baba Murat Oğraş, "9 Eylül 2011 sabahı çalıştığım kurumun il müdürü ve Milli Eğitim İlçe Müdür Yardımcısı evime gelerek oğlumun ölüm haberini verdiler. Okulun görevlendirdiği iki öğretmen ile birlikte Tekirdağ'dan uçakla Antalya'ya gitmek için yola çıktık. Hava alanında uçak saatini beklerken öğretmenlerden birine telefon geldi. 'Babayı getimeyin, ikna edin. Cenaze nasıl olsa gelecek' dendi. Ben bunları duydum ve yine de gitmekte ısrar ettim. Antalya'ya indiğimizde otelin tahsis ettiği ve oğlumun öldürüldüğü lojmana gitmek istedim. Lojmana gittiğimde oğlumun atıldığı boş havuzu gördüm ve çatıya çıktım. Çatı güneş panelleri ile kaplı ve çok zor çıkılan bir yer. Orada görevlilere bir şey görüp görmediklerini sordum. Hiç kimseden cevap alamayınca Demircikara Polis Karakolu'na gittik. Şikayetçi oldum. Oğlumun telefonu bulunmadı. Bana oğlumun eşyalarından sadece terliklerini, cüzdanını ve içinden çıkan 1,80 kuruş parayı teslim ettiler. Nöbetçi savcıyla görüşmek istedim ama kabul edilmedi" dedi.

"Olay yerini balkonundan gören ve lojmanın karşısındaki 10 katlı binanın 7. katında oturan emekli öğretmen şahit oldu. Polisler ve savcı inceleme yaparken lojmanın dışından 150 kilo birinin gelip olay yerine bakmadan hızla çatıya çıktığını, havuz tarafına eğilip bakarak koyu renkli bir telefon bıraktığını, 10 dakika sonra elinde beyaz bir bezle gelip sararak geri aldığını ve hızla aşağıya indiğini belirtti. Daha sonra polislerin çatıya çıktığını ve telefon aradıklarını düşünerek karakola gidip ifade verdi" diyen Oğraş, emekli öğretmenin de şikayetçi olduğunu ve görgü tanığı olarak savcılığa gördüklerini anlattığını belirtti.

"RİXOS OTEL ADINA PARA TEKLİF ETTİLER"

Burak'ın ölümünün şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçtiğini söyleyen Oğraş, "Oğlumun cenazesini Adli Tıp'tan alıp Tekirdağ'da defnettik. 2-3 gün sonra evimize, bakanlıktan geldiğini söyleyen bir kadın ve bir erkek geldi. Kişilerden Meral Kütüklü; Mehdi Eker'in ortağı olduğunu, Gelibolu'nun Kocaceşme Köyü'nde büyükbaş hayvan çiftliği olduğunu belirtti. Bakanlıktan geldiğini söyleyen ikinci kişi olan Tacettin Ural ise Adalet Bakanlığı Basın Müşaviri olduğunu söyledi. Meral Kütüklü, bana Rixos Otel adına para teklif etti. Ben sinirlenince kalkıp gittiler. Ertesi gün dosyamıza bakan savcıya yani Antalya'ya gittik. İki kişiden de şikayetçi oldum. Fakat daha sonra onlarla ilgili takipsizlik kararı verildi" dedi. Dosyanın verildiği ilk savcı olan Ümit Yaşar Özdemir'in hiçbir şey yapmadan bir yıl sonra emekli olduğunu belirten Oğraş, "Özdemir hakkında da görevi kasten kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulundum" dedi.

"DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜ OLAYDAN 1 YIL SONRA OTELİN YÖNETİCİSİ OLDU"

Asayiş Şube Müdürü Nurullah Güler'le görüşmeye çalıştığını ama her seferinde reddedildiğini belirten Oğraş, "Cinayet Büro Amiri bana her seferinde emniyet müdürüyle görüşmem için telkinde bulundu. Ama dönemin Emniyet Müdürü Ali Yılmaz benimle görüşmeyi her seferinde reddetti. 1 yıl sonra ise emekli olup Rixos Otel'de Yönetim Kurulu Direktörü oldu" şeklinde konuştu.

ULUSAL KRİMİNAL BÜRO: BURAK DARP EDİLİP AŞAĞIYA ATILDI

Daha sonra dosyayı alan ikinci savcı Haki Çeliker'in, Başsavcılık'tan izin alıp dosyayı Ulusal Kriminal Büro'ya gönderdiğini hatırlatan Oğraş, "Ulusal Kriminal Büro 6 aylık çalışmadan sonra, 78 sayfalık raporun sonuç bölümünde oğlumun darp edilerek, biri veya birileri tarafından aşağıya atıldığını ve bina ile oğlumun cesedinin bulunduğu havuz arasındaki mesafenin 5.5 metre olmasının mantığa aykırı olduğunu belirtti. Savcı olaydan 3 yıl sonra görgü tanığı, kriminal raporundaki çelişkili ifadeler, HTS kayıtlarındaki yalan beyanların hiçbirini sormadan, şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verdi. Aynı savcı yakın zamanda avukatıma 'Takipsizlik kararının kaldırılması için yazı yaz, ben de olumlu görüş bildireceğim' dedi. Şu an Adalet Bakanlığı'ndan gelecek yazıyı bekliyoruz" dedi.

"SORUŞTURMA, FETTAH TAMİNCE İSMİ ZARAR GÖRMESİN DİYE EKSİK YAPILDI"

Oğraş, "Rixos Otelleri'nin sahibi olan Fettah Tamince ismi zarar görmesin diye soruşturma baştan itibaren kasten eksik yapıldı. Sıcağı sıcağına deliller toplanmayıp, karartılıp, parmak izi dahi alınmadı. Faillerden ikisi ise otel çalışanı olduğu için, Rixos markasına zarar gelmesin diye korunuyor" ifadelerini kullandı. 

Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın gündeme getirdiği olay sonrası acılı baba, davaya dair umutlarının arttığını belirtmişti. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler