MHP kongresi: Milliyetçilik mi, iktidar mı?

18 Mart 2021 Perşembe

MHP’nin 13. olağan kongresi salgın koşulları altında bugün toplanıyor. Bütün partilerin kongreleri gibi genel başkan tartışması yok. Devlet Bahçeli 9. kez seçilecek. Üst yönetim organlarında yüzde 35-40’lık doğal bir değişim olacak. O kadar.

MHP kongresinde herhangi bir ideolojik tartışma ya da önerme de gündemde değil.

MHP, siyasi tarihimizin geleneksel bir kanadını oluşturuyor. 20. yüzyılın ikinci yarısında “komünizmle mücadelenin” bir unsuru olarak da işlev gördü. 12 Eylül öncesindeki çatışmaların tarafı oldu. 12 Eylül sonrası çok ağır “sol-kırımı” yaşanırken, ülkücüler de hapislerden mafya uzantılarına kadar darmadağın oldu. 

Hareketin toplumsal tabanı geniş, kökleri de derin olduğu için Alparslan Türkeş’in ölümünden sonra da devam etti. Sıradan bir lider partisi olmadı. Bahçeli, 90’lı yıllar boyunca “gençleri sokaktan çekmek, ellerine silah-sopa yerine kitap vermek gerek” davranışını benimsedi. Nisan 1999 seçimleri MHP’yi DSP’nin ardından ikinci parti ve iktidar ortağı yaptı. MHP, DSP’den yedi milletvekili eksikti. Şunu önerdiler:

- Size birinci parti olacak kadar milletvekili bulalım. Başbakan olun. 

Kabul etmedi.

Temmuz 2002’deki çağrısıyla Türkiye’yi erken seçime sürüklemesi, AKP’nin iktidara gelmesi, MHP’nin baraj altında kalması, çok virajlı siyasi tarihimizin en önemli kırılma noktasıydı.

***

MHP, AKP iktidarından sonra değişik bir seyir izledi. 2007 seçimlerinde, pek çok CHP’li de “MHP barajı geçmeli” tezini işledi. MHP, Meclis’e girince Abdullah Gül’ün sorunsuz cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı. 2014’te CHP ile hareket etti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday çıktı.

7 Haziran 2015 seçimlerinden önce saatlerini AKP’nin “17.25” yolsuzluğuna ayarlayan Bahçeli, seçimden sonra AKP ile hareket etti. 1 Kasım 2015 seçimlerini izleyen süreçte AKP ile iktidar ortaklığı yaptı. 

2018’de ortaklığın adı kondu; Cumhur İttifakı.

Geldik bugüne... Ankara’da kabul gören sayı şu:

Son birkaç yılda devletin bekçiden polise, güvenlik kadrolarına 30 bin kadar MHP kökenli yerleştirildi.

Sayıyı biraz indiren, biraz çıkaran var. Özellikle 15 Temmuz sonrasında AKP’nin FETÖ’cülerin yerine koyabileceği başka kadro yoktu; ya MHP’li ya da AKP suyuna batırılıp çıkarılmış FETÖ’cü!

AKP ile MHP’nin Cumhur İttifakı ortaklığının ideolojik bir temelinin olmadığı en son “Andımız”la ortaya çıktı. İki partinin ortak bir “andı” yok!

AKP, “Türkçülüğü ırkçılık, laikliği dinsizlik” denklemine oturtarak Türkiye’nin laik, demokratik, sosyal, üniter bir hukuk devleti olma temellerini oyuyor. MHP de bu gidişin ortağı. MHP, “iktidarın kârına ortağız, zararına karışmayız” siyaseti izlemeye çalışsa da gerçek şu:

AKP’yi iktidarda tutan güç MHP!

Bugün siyasetçilere, gazetecilere bir saldırı olduğunda bunu kınamayan bir MHP var!

***

Eylül 2020’de Cumhuriyet’te “Milliyetçilik Nereye” başlıklı bir yazı dizisi yayımlamıştık. Milliyetçilik siyasetinin içinden gelen, Türkçülük ideolojisine ömrünü vermiş pek çok kişi, MHP’nin temsil gücünü büyük ölçüde yitirdiği düşüncesindeydi. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, “Siyasal taban geniş, entelektüel birikim zayıf” diyordu. Türk Ocağı Genel Başkanı Prof. Mehmet Öz “Elde kılıç, fütuhat... Bu çağın işi değil” görüşündeydi.. 

Türkçülük ideolojisinin önde gelen isimlerinden Nihal Atsız’ın oğlu Yağmur Atsız, 1991 sonrası Orta Asya ile ilişkilerin sağlıklı bir zeminde gelişmesi için çalmadık kapı bırakmadığını söylüyor ekliyordu:

“Baht utansın!”

Ortak cümlelerden biri şuydu:

“Düşünsel heyecan kayboldu!”

Bugünkü kongreden Cumhur İttifakı’na sıkı sıkıya bağlılık çıkacak ama görünür gelecekte MHP’nin içindeki ve dışındaki sessiz kadrolarda ikilem şu:

Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak mı Soğuk Savaş kirlerinden arınmış, birleştirici bir milliyetçilik zemininde yürümek mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları