‘Adamlar’ ve lebaleb dolu mekânları…

26 Nisan 2021 Pazartesi

“Adamlar”, Covid-19 yokmuş gibi davranmayı seçtiler; ne kadar güçlü hatta maço olduklarını sergilemek, ne kadar popüler olduklarını kanıtlayarak siyasi sermayelerini artırmak, en azından koruyabilmek için, taraftarlarını meydanlara, salonlara lebaleb doldurdular. Adamlar yalnızca kendi taraftarlarını değil, ülke halkını siyasi ihtiraslarına kurban etmekten çekinmediler. 

İNSANLIK SUÇU

Brezilya’da, Amazon Ormanları katili Bolsonaro, önce yalnızca basit bir nezle dedi, ulusal çapta önlem almayı, eve kapanmayı reddetti. Önlem almaya çalışan eyaletlerin valilerini tiranlıkla suçladı; bunlara karşı orduyu kullanmaya hazırlandığına ilişkin söylentiler karşısında birçok general istifa etti. Bolsonaro, aşıyla “Sizi timsaha dönüştürüyor” diyerek dalga geçti, yeterince aşı alma fırsatını kaçırdı, sonra dönüp halka “mızmızlanmayın bakim” dedi. 

Bolsonaro, taraftarlarını salonlara, meydanlara toplayıp nutuk attıkça vaka ve ölü sayısı arttı. Günlük vaka sayısı (7 gün hareketli ortalama) Kasım 2020’de 16 bin 851 iken 22 Nisan 2021’de 60 bin 185’e, toplam ölü sayısı da 390 bine ulaştı. Bolsonaro, hâlâ eve kapanma, sosyal mesafeyi koruma gibi önlemlere, ekonomiye zarar veriyor gerekçesiyle direniyor. Duke Üniversitesi’nden nöroloji profesörü Brezilyalı, Miguel Nicolelis, “Ülkenin tarihinde ilk kez sağlık sistemi çöktü” derken, Sao Paulo Üniversitesi’nden üç profesör Ventura, Aith, Reis ortak açıklamalarında, Bolsonaro’nun politikalarını, toplumu, dünya halklarının sağlığını tehlikeye attığı için “insanlığa karşı işlenmiş” bir suç olarak nitelediler.. Gerçekten de Bolsonaro politikaları, yeni virüs mutasyonlarının ortaya çıkmasına zemin hazırladı, dünyada ilk kez 3 bin dolayında küçük çocuğun Covid-19’dan ölmesine neden oldu. Bolsonaro’ya gelince, o hâlâ hiç utanmadan “Başından beri yorulmadan büyük bir enerjiyle çalışıyoruz, dünya bizi örnek alıyor” diyebiliyor...

AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE

Hindistan vaka ve ölü sayısında dünyada birinci sıraya oturdu. Yalnızca sağlık sistemi değil, ölülerini yakan Hinduların cenaze sistemi de çöktü; sokaklarda yakılan derme çatma ateşlerle sorunu aşmaya çalışıyorlar.

Narendra Modi ve partisi, Hindistan’ı adeta klasik faşist (ırkçı ve tekelci, sermayenin…) bir rejimle yönetiyorlar: Her şey Hindular için; Müslümanlara baskı, şiddet hatta zaman zaman pogrom (soykırım). Modi rejimi de pandemiyi ciddiye almadı. Covid-19’u inek sidiği ile tedavi etmeyi öneren sağlık bakanı hâlâ makamında oturuyor.

Hinduların ve Sihlerin kutsal bayramı “Kumbh Mela” mart başında başladığında milyonlarca insan Ganj Nehri kıyılarına toplandı, “kutsal” suya girip yıkanmaya başladılar.

Bu sırada Modi, Batı Bengal seçimlerini kazanıp kontrolündeki eyalet sayısını artırarak iktidarını yaygınlaştırmak, muhalefetin moralini bozmak için peş peşe büyük meydan, salon toplantıları düzenliyordu. Böylece 13 Şubat’ta 12 bin 144 olan vaka sayısı 23 Nisan’a gelindiğinde 297 bin 696’ya, ölümler de 190 bine ulaştı.

Salonları lebaleb doldurmayı seven, sürekli ağaç kestiren biri daha var. Onun ülkesinde de 25 Ocak’ta 6 bin 41 olan resmi (?) vaka sayısı 22 Nisan’da 59 bin 204’e ulaştı, sağlık sistemi çöktü. Ancak siz onu çok iyi bildiğiniz için üzerinde durmayacağım. Onun yerine, bitirirken, pandemi ciddiye alındığında, farklı bir politika uygulandığında ortaya çıkabilecek durumu örneklemek istiyorum.

ABD’de Trump da pandemiyi ciddiye almadı, önce demokratların bir yalanıdır dedi. Bahar geldiğinde kendiliğinden geçeceğini savundu, saçma sapan tedavi yolları önerdi. Trump taraftarları da sosyal mesafe, maske takma kuralına karşı direndiler. Seçimlere giderken Trump, taraftarlarını salonlara, meydanlara doldurdu. Böylece vaka sayısı 12 Ekim’de 34 bin 596’dan 8 Ocak’ta 259 bin 614’e, günlük ölüm sayısı 1125’ten 3 bin 500’ün üstüne çıktı; toplam ölü sayısı 380 bini geçti. Ancak Biden seçildikten sonra, pandemiyle gereken ciddiyetle mücadele edilmeye başlanınca, günlük vaka sayısı 22 Nisan’da 60 bine, ölü sayısı 711’e geriledi. 

Bolsonaro gelecek yıl yapılacak seçimler için, Trump’ı taklit ederek “Ben kazanmazsam isyan çıkar” diyor, ordu üst kademesini tamamen denetime almaya çalışıyor. Bu örneği de “öbür Adamın” ülkesinde, umudunu seçimlere bağlayanları düşünerek verdim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

AKP’de travma... 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları