Erdal Sağlam

Erdoğan, faiz indirimi için üç ay daha bekler mi?

17 Haziran 2021 Perşembe

Bugünkü Merkez Bankası toplantısından faiz indirim kararı beklenmiyor. Yerli ve yabancı piyasa uzmanlarının beklentisi, en erken eylül ayında faiz indirimi yapılabileceği yönünde.

Bu durumun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hoşuna gitmeyeceği açık. Kendisi temmuz-ağustos aylarında faiz indirimi beklediğini söylerken, Merkez Bankası Başkanı da en erken eylül ayını işaret etmişti.

Erdoğan-Biden zirvesi öncesi olumlu hava pompalanmasının da etkisiyle kurlar aşağı gelmişti ama zirveden somut bir sonuç çıkmayınca dolar kuru 8.50 TL’nin üzerine geri döndü. Fed’den çıkacak kararın metni ve başkanın konuşmasından sonra piyasaların yeni bir yön bulacağı kesin. Başkan Powell’ın, tahvil alım ve faiz takvimi değişmese bile, enflasyon beklentisi konusundaki söylemini değiştirmesi doların değer kazanmasını sağlayabilir. Özetle; Türkiye ekonomisini tehdit eden riskler ve küresel finans gelişmelerinin, TL’nin lehine seyretme şansı oldukça düşük, kurlarda yön yukarı gözüküyor. Böyle bir iklimde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temmuz veya ağustos ayında faiz indirimini zorlaması halinde piyasaların karışacağını anladığını sanıyoruz. Zorlamanın gerçekleşme ihtimali hâlâ var ama zaten kritik bir süreçten geçerken bu kadar riski göze alır mı, bilinmez.

Faiz kararı beklenirken, Türkiye’nin para politikasında erken bir gevşemeye gitmesi halinde zaten zayıf olan kredibilitesinin daha da zora gireceği, ekonomik görünümü kötüleştireceği yönünde uyarılar geliyor. İlk faiz indirimini eylülde beklediklerini belirten JP Morgan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken bir faiz indirimi açıklamasının risk yarattığını belirtti.

Uluslararası rating kuruluşu Fitch de haziran ayı Türkiye değerlendirmesinde “Yüksek politika belirsizliği ve sınırlı portföy girişinden dolayı TL’nin dolar karşısında değer kazanmasını beklemiyoruz” dedi. Fitch, doların 2021 yılını 8.90 TL civarında bitirmesini bekliyor.

Bloomberg anketinde görüldüğü gibi; bugünkü toplantıdan faiz indirimi bekleyen piyasa oyuncusu yok. Tüm yerli ve yabancı bankacılar eylül ayında faiz indirimi olabileceğini belirtirken, bazı bankacılar daha sonraya da kalabileceği görüşündeler. Yıl sonu dolar kuruna ilişkin tahminlerin de gün geçtikçe yükseldiği gözleniyor. Yıl sonu dolar kuru için genelde 9 TL civarında bir rakam tahmin ediliyor ama yerli bankalar arasında, resmi açıklama yapmasalar bile, yıl sonu 9.5 TL’lik dolar kuru tahminleri yapıldığını biliyoruz.

Enflasyon yukarı, büyüme aşağı...

Kurlardaki tahminler yukarı seyrini korurken, yıl sonu enflasyon oranları tahminlerinin sürekli yukarı doğru, büyüme tahminlerinin ise artık aşağı doğru revize edildiğine şahit oluyoruz.

IMF’nin geçen haftaki tahminlerinde özellikle 2022 ve 2023 büyümesine ilişkin tahminlerin düşürüldüğünü görmüştük. Yabancı kuruluşların bu yılki büyüme tahminlerini de aşağı doğru revize ettikleri görülüyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, daha önce yüzde 6.7 olarak açıkladığı 2021 yılı Türkiye büyüme beklentisini aşağı yönlü revize ederek, yüzde 6.3’e indirdi. Türkiye ekonomisinin iç talep ve iyileşen net ticaret dengesiyle beklentileri aşmaya devam ettiğini belirten Fitch, kredideki yavaşlamayla birlikte zayıflayan tüketimin 2021’in ikinci yarısında turizmde yaşanacak toparlanmayla dengeleneceğini belirtti. 2022 yılında Türkiye’deki büyümenin yavaşlayarak yüzde 3.7’ye inmesini bekleyen Fitch, 2023’teki seçimlerden önce para politikasının yeniden gevşeyeceğini ve büyümenin yüzde 4.5 olarak gerçekleşeceğini düşünüyor.

2021 yıl sonunda enflasyonun yüzde 15.5 olmasını bekleyen kurum, 2022’de enflasyonun kademeli bir şekilde yüzde 12’ye gerileyeceğini, 2023 yıl sonunda ise yüzde 9.3 olmasını bekliyor. Fitch Ratings’in mart ayında açıkladığı raporda Türkiye için 2021 yılı enflasyon beklentisi yüzde 11.5’ti.

Merkez Bankası’nın pozitif reel faiz açıklamalarına göre senaryolarını şekillendirdiklerini belirten Fitch, 2021 yıl sonunda faizlerin yüzde 17’ye inmesini beklerken, 2023 yılında yüzde 11.5 olacağını tahmin ediyor.

Bu tahminlerin “her şey normal gidip, olağanüstü bir durum olmaması” halinde geçerli olduğu açık. Hatta bu kurumların kendi saydıkları risklerin gerçekleşme ihtimallerini bile hesaba katmadıklarını gözlüyoruz. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken bir faiz indirimine gider ya da yeniden kredileri artırmak için başka yollara başvurur ise bozulmanın daha fazla olacağı kesin. Yanı sıra Halkbank davasının olumsuz sonuçlanması ya da Erdoğan’ın uluslararası tercihleri nedeniyle yaptırım tehlikesi, tahminlerin dışında tutuluyor. ABD ile ilişkilerin iyileşmese bile, sorun çıkmayacak biçimde devam etmesi gerekiyor ki; şahsen artık öyle ya da böyle karar aşamasına gelindiğini tahmin ediyorum.

Özetle; enflasyondaki trendin daha da yukarı gitme, dolayısıyla faiz indirimlerinin daha uzun süre beklemesi ihtimali, buna bağlı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rasyonel olmayan siyasi ve ekonomik kararlarına devam etme tehlikesi mevcut. 

Bozulan tahminler, risklerin gerçekleşmesi halinde ne olur, onu da siz düşünün.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları