İktidar sözlüğü... Tosun-cuk:  Gözetimli hırsız!

11 Temmuz 2021 Pazar

Kamuoyunda Tosuncuk diye bilinen Çiftlik Bank kurucusu, millet soyucusu Mehmet Aydın, üç yıllık vatan hasretinden sonra Türkiye’ye dönme kararı aldı. 1 Temmuz’da Brezilya’nın finans başkenti Sao Paulo kentinde polise teslim oldu, 3 Temmuz’da getirildi.

Savcılığın ilk talebi şu oldu:

Tosuncuk dosyasına gizlilik kararı verilsin!

Mahkeme bu talebi çok yerinde gördü ve dosyaya, dosyadaki bilgi ve belgelere erişim yasaklandı.

Durum şu:

Halkı soymak aleni, soyan yakalanınca dosyası gizli!

Şimdi sadece Tosuncuk’la ilgili kamuoyuna verilmesi uygun görülen bilgiler paylaşılacak!

Örneğin, öne çıkan haber şu oldu:

Tosuncuk, ‘Malvarlığım tüm borçlarımı ödeyecek büyüklükte. Ben zaten bu durumu gördüğüm için geldim. Mağdur ettiğim herkese parasını vereceğim’ dedi.

Bu haberi okuyunca insanın Tosuncuk’a acıyası, cebindeki üç beş kuruşu veresi geliyor!

***

Yoksa Tosuncuk anlaşmalı mı getirildi?

Hiç de akla uzak değil. Tam da iktidarın icraat yöntemine uygun bir adım. Zira Tosuncuk “varlık barışı” adı verilen, hangi yolla kazanılmış olursa olsun, ak mı kara mı bakmadan yurtdışındaki paraların getirilmesini düzenleyen uygulamanın uzatılmasından bir gün sonra teslim oldu.

ABD, ekonomi yönetiminde başarısız, yeteneksiz, acemi olduğu için örneğin parasını aklayan Sezgin Baran Korkmaz (SBK) hakkında yakalama kararı çıkarıyor. Bizim iktidar “Bu işi yapanlara Hazinemiz sonuna kadar açık” diyor!

Tosuncuk’a dönersek... Türkiye’de 132 bin kişinin 1.5 milyar lirasıyla üç yıl önce yurtdışına kaçtı. Uruguay basınına göre, burada 1.5 milyon dolar değerinde, iskeleli villa aldı. Tabii ki yatı da var. Bir de araba almış, Ferrari.

İnsanın alkışlayası geliyor.

Kendisi firari, arabası Ferrari!

Binlerce kişiyi dolandırmanın vicdan azabını bu yolla bir nebze atmış olmalı.

Gizlilik kararı, bunun üstüne sadece Tosuncuk’un malvarlığının borçlarını ödemeye yeteceği haberinin sızdırılması bize şöyle bir olasılık kapısı aralattı:

Tosuncuk’un topladığı paralara, bilinen bilinmeyen mallarına çöktüler. Bunu yapanlar iktidar çevresini de gördüler. Tosuncuk’un en az cezayı alacağı bir planlama yaptılar, uygulamaya koydular. 

SBK olayının özü de bu değil mi? ABD, acemilik edip taş koymasa, Sedat Peker ne derse desin bunu uygulayacaklardı.

***

Tosun, henüz öküz olmamış, genç erkek dana demek. 

Büyüyünce öküz olacak.

Halk arasındaki anlamı da sağlıklı, tıknaz delikanlı!

Tuvalet duvarı edebiyatını geçelim.

Şimdi siyaset diline girdi.

Bir gün şöyle kalınca bir iktidar sözlüğü yazsam diyorum. Tosuncuk için şöyle bir tanım uygun düşer:

“Genç, her türlü kirli işe yatkın, çalmasına göz yumulan, çaldığı paraya çökülen, çok da zarar görmemesine özen gösterilen, gözetimli hırsız!”

Cümlede kullanmak gerekirse:

“Türkiye ekonomisi yılda on tosuncuk yetiştirip, bunun en az ikisini ihraç edecek güce ulaşmıştır!”

Dileriz yanılırız ama bugünlerde bir başka soygun kokusu alıyoruz. “Faizsiz ev sahibi yapma” diye kendini tarif eden şirketler, fiilen banka gibi halktan para topluyorlar. Bu şirketlerin sayısı son yıllarda artı. 2 Temmuz’da BDDK, 21 şirketin para toplama yetkisini iptal etti. Bu şirketler kamu güvencesinde olmamasına karşın BDDK ve TMSF tarafından oluşturulan Tasfiye Kurulu ile sona erdirilecek. Ev sahibi olma umudu taşıyanların durumu net değil!

Burada da Tosuncuk’lar türediyse binlerce kişi yandı!

Dileriz büyüyüp öküz olmamışlardır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları