Pandemi sendikayı hatırlattı

05 Ağustos 2021 Perşembe

Tüm kısıtlamalara karşın sendikalar, işçi ve aileleri için acil durum fonlarının oluşturulması, bilinçlendirme kampanyaları ve Covid’in iş kazası kabul edilmesi için ciddi çaba sarf etti.

İş yapış biçimlerinin değişmesi ve ekonomilerin kısıtlanması sendikaları da yeni bir var olma mücadelesine soktu. Ancak yapılan toplantılar ve üretilen araçlar, ülkelerdeki sorunlara bağlı olarak sendikaların yeniden hareketlenmesine yol açarken, işçilerin de sendikaları yeniden keşfettiğini ortaya koyuyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) bünyesinde pek çok ülkeden temsilcilerin katıldığı bir organizasyon bu konuda önemli ipuçları veriyor.

Buralarda dile getirilen görüşlere göre, 

  • Salgın sırasındaki tüm kısıtlamalara rağmen sendikalar, işçilere ve ailelerine yasal tavsiye, acil durum fonlarının oluşturulması, bilinçlendirme kampanyaları, değiştirilmiş eğitim programları ve COVID-19’un iş kazası olarak tanınması konusunda savunuculuk gibi farklı şekillerde yardım etti. 
  • Küreselleşme ve demografik, çevresel ve teknolojik değişimler bugünün işgücü piyasalarını değiştiriyor ve yarının da işgücü piyasalarını belirleyecek. Ayrıca COVID-19 krizi mevcut zorlukları ortaya çıkardı ve ağırlaştırdı. Küresel olarak, sendika üyeliği zamanla azalmakta ve bununla birlikte sendikaların işçileri örgütleme ve onlara hizmet etme becerisi azalıyor.
  • Ancak pandemi, iş dünyasındaki iş açıklarının pek çok boyutunu gözler önüne sererken işçiler, iş ve gelir güvenliğini ve sosyal korumaya erişimi artırmak için sendikalara bel bağladı.
  • Salgın sırasındaki tüm kısıtlamalara rağmen sendikalar, işçilere ve ailelerine yasal tavsiye, acil durum fonlarının oluşturulması, bilinçlendirme kampanyaları, değiştirilmiş eğitim programları ve COVID-19’un iş kazası olarak tanınması konusunda savunuculuk gibi farklı şekillerde yardım etti. 
  • Dünya çapındaki ülkelerin yaklaşık yüzde 80’i, COVID-19 krizine müdahalenin bir parçası olarak sosyal diyalog, üçlü ve/veya ikili iletişim kullandı. En sık müzakere edilen konular sosyal koruma ve istihdam tedbirleri, endüstriyel ilişkiler, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) ve mali tedbirler oldu.
  • Sendikalar, yeni üyelere ulaşmanın ve sosyal diyalog yoluyla kriz müdahalelerine katkıda bulunmanın yenilikçi yollarını buldu.
    Örneğin İsveç sendikaları, işten çıkarmaları önlemek ve kriz sırasında işçi ücretlerini korumak için perakende işverenleriyle başarılı bir şekilde müzakere ettikten sonra yeni üyeler kazandı. Birçok örgütlenme faaliyeti askıya alınırken, sendikalar yeni üyelere telefon ve sosyal medya aracılığıyla ulaşmaya devam etti.
  • Pandemi sırasında Gürcistan Sendikalar Konfederasyonu kayıt dışı çalışanların uygunluk kriterlerini karşılamalarına ve hükümet kriz desteğine erişmek için ihtiyaç duydukları dijital okuryazarlığı geliştirmelerine yardımcı olmak için kampanya yürüttü.


35 MİLYON AVRUPALI TATİLE GİDEMİYOR

Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun (ETUC) araştırması, tam da Avrupa Birliği ülkelerinde, çalışanların yüzde 28’in yani yaklaşık 

35 milyon emekçinin yoksulluk düzeyinde ücret aldığını ve yaz tatiline çıkacak parayı denkleştiremediklerini ortaya koydu.

ETUC’ye göre en az 16 AB üyesi ülkedeki yasal asgari ücretler, çalışanların yoksulluk sınırında yaşamasına yol açmış durumda.

Ortalama gelirin yüzde 60’ından daha az kazanan kişiler yoksulluk riski altında değerlendirilen araştırmaya göre, AB verileri, birlik içindeki yaklaşık 22 milyon çalışanın bu kategoride olduğu gösterdi.

ETUC’nin araştırmasına göre yoksulluk riski altında yaşayıp tatili karşılayacak maddi durumu olmayanların oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 88,9 ile Yunanistan. Bunu yüzde 86.8 ile Romanya, yüzde 84.7 ile Hırvatistan, yüzde 79.2 ile Kıbrıs Cumhuriyeti izledi.

10 YILDA ARTTI

Araştırmaya göre ayrıca 7 milyon İtalyan, 4.7 milyon İspanyol, 4.3 milyon Alman ve 3.6 milyon Fransız bir haftalık tatili karşılayabilecek maddi duruma sahip değil.

Tatil eşitsizliğinin son 10 yılda özellikle 16 ülkede büyüdüğü vurgulanan araştırmada, AB üyesi ülkelerde asgari ücretin yaşam standartlarını karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi önerildi. Konunun yaz sonunda Avrupa Parlamentosu’nda gündeme gelmesinin beklendiği de raporda yer aldı.

SÖZLEŞME ŞART

ETUC Genel Sekreter Yardımcısı Esther Lynch  araştırmaya ilişkin “Bir tatil, birkaç kişi için lüks olmamalı. Birçok işçi, arkadaşları ve ailesiyle tatilin keyfini çıkarırken, milyonlarca işçi düşük ücret nedeniyle işsiz kalıyor. Tatil eşitsizliğindeki artış, son 10 yılda Avrupa’daki ekonomik büyümenin faydalarının nasıl adil bir şekilde paylaşılmadığını gösteriyor. Ücretlerin işçileri yoksulluk içinde bırakacak kadar düşük olmamasını ve herkes için gerçekten adil ücretlerin sağlanması için toplusözleşmenin istihdamın rutin bir parçası haline getirilmesini sağlamak için AB yeterli asgari ücret direktifinin güçlendirilmesi gerekiyor” değerlendirmesi yaptı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emekçi refah istiyor 28 Ekim 2021

Günün Köşe Yazıları