Erdal Sağlam

Erken faiz indirimi enflasyonu artıracak

31 Ağustos 2021 Salı

Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle erken faiz indirimine gitmesi halinde, söylenilenin tersine, enflasyonu artırıcı bir karar vermiş olacak. Ağustos ayı enflasyon rakamının açıklanmasıyla birlikte bu tartışmaların yeniden alevlenmesi bekleniyor. 

3 Eylül’de açıklanacak enflasyon rakamının nasıl çıkacağı ayrı tartışma konusu. Bazı iktisatçılara göre otomobilde matrah artırımı ile düşen otomobil fiyatlarının aylık enflasyon oranlarına 0.5-0.6 oranlarında olumlu etki yapması bekleniyor. Ağustosta kurların düşük seyretmesinin de olumlu etki yapacağı konuşuluyor. Bazı analistler ise otomobil fiyatlarındaki düşüşün fiyatlara etkisinin daha düşük olacağı görüşünde. Piyasalarda ağustos ayı enflasyonun yüzde 1 civarında çıkacağı beklentisi hâkim. Buna karşılık aylık enflasyonu 0.5 gibi tahmin eden iktisatçılar da bulunuyor.

Otomobilde vergi nedeniyle oluşan indirimleri otomobil bayilerinin aynen fiyatlara yansıtmadığını, bu nedenle TÜİK’in bayiden fiyat almak yerine kaynaktan fiyat alma yolunu seçeceğini tahmin eden iktisatçılar bulunuyor.

Otomobil fiyatlarındaki olumlu katkıya rağmen, gıda fiyatlarında beklenen düşüşün olmadığı, okulların açılmasının da etkisiyle birçok üründe fiyat artışı olduğunu kaydeden bazı analistler ise normal olarak yıllık fiyat artışlarında temmuz sonuna kıyasla düşüş olmasını beklemiyor, hatta yıllık oranın yüzde 19’un üzerine çıkmasını bekliyorlar. Buna karşılık ağustos sonunda yıllık enflasyon oranlarının küçük de olsa düşüş göstereceğini bekleyen piyasa oyuncuları da var.

Enflasyon rakamıyla birlikte Merkez Bankası’nın faiz indirimi masaya gelecek. Aslına bakacak olursak, ağustos ayı enflasyonu kaç çıkarsa çıksın faiz indiriminin yapılmaması gerektiği konusunda tüm iktisatçıların hemfikir olduğunu söyleyebiliriz. Hatta çıkacak rakama bağlı olarak dozu değişmek üzere, faiz artışı gerektiği, yıllık oran düşse bile önümüzdeki küresel konjonktüre hazırlık için faiz artırmak gerektiğini kaydeden iktisatçıların bulunduğunu da söylemek gerek.

İndirim gerekmediği görüşüne rağmen piyasalardaki tartışma Merkez Bankası’nın faiz indirimini ne zaman yapacağına odaklanmış durumda. İşte bu noktada da erken faiz indiriminin enflasyona etkisi konuşulmaya başlıyor.

Eylül ve ekim aylarında enflasyonda düşüş olsa bile yıllık enflasyonun yüzde 18’in altına inmeyeceği anlaşılıyor. O nedenle de kasım enflasyonu belli olana kadar Merkez Bankası’nın bir faiz indirimine gitmesinin “erken” sayılması gerektiği görüşü hâkim. Erken faiz indiriminin ise başta kurlar olmak üzere piyasalarda yeniden sert dalgalar oluşturabileceği, bunun de etkisiyle enflasyonun yeniden artışa geçeceği tahmin ediliyor. Bilgi veren iktisatçılar erken faiz indirimi yapılması halinde 2022 yılında enflasyonun yüzde 15’in üzerinde seyretmesinin kesin olacağını söylüyorlar.

YABANCISIZ PİYASANIN TEPKİSİ

Enflasyon, ağustos ayında en iyimser ihtimal doğrultusunda, 0.5 oranında çıksa bile faiz indiriminin büyük hata olacağını belirten iktisatçılar, henüz küresel iklimin netleşmemesini de gerekçe olarak gösteriyorlar. ABD’de tahvil alım programının azaltılmasına bu yıl başlanması ihtimalinin arttığı ancak buna rağmen enflasyon beklentileri konusunda bekleneceğinin anlaşıldığını kaydeden aynı iktisatçılar, “Küresel iklimin ne olacağı belli olana kadar, enflasyon bir miktar düşse bile faiz indirimine gidilmesinin hatalı olacağı” görüşündeler.

İçeride büyüme oranlarının hâlâ çok yüksek olduğu, iç talebin yeterince kısılamadığı, böyle bir iklimde erken faiz indiriminin çok daha tehlikeli olacağı, bunun artık ekonomi yönetimi tarafından görülmesi gerektiği ifade ediliyor. 

Peki, bu ay faiz indirim kararı verilirse ne olur?

Bazı piyasa oyuncuları erken olmasına rağmen faiz indirimine gidilmesi halinde piyasalardan önemli bir tepki gelmesini beklemiyor. Buna karşılık erken faiz indirimine piyasaların tepki vermesini bekleyenler daha çoğunlukta.

Faiz indirimi halinde tepki geleceği ancak çok sert bir tepki olmayacağı, çünkü iç piyasadaki yabancı hacminin çok sığ olduğu konuşuluyor.

Kurlarda hızlanma görülebileceği ancak piyasada yabancı olmadığı için yerli talebinin frenlenebileceği de konuşulanlar arasında. Kamu bankalarının eskisi kadar imkânı bulunmadığı ancak sığ bir talebi karşılayacak kadar döviz satışı yapabilecekleri de belirtiliyor.

Bütün bunların nedeni, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz ısrarı ve Merkez Bankası yönetimini bu konuda baskı altında tutması. 

Bu baskı nedeniyle, mutlaka faiz indirilecek diye, TÜİK’in devreye girip girmeyeceği de tartışmalar arasında. Öyle bir ortam yaratıldı ki  TÜİK’in düşük açıklayacağı enflasyon verileri, bir kalem oyunu olmasa bile ekonomi çevrelerinde büyük tartışma yaratmaya aday.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları