Örsan K. Öymen

ABD, Afganistan ve Türkiye

27 Eylül 2021 Pazartesi

ABD Devlet Başkanı Joe Biden, geçen hafta Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada, Afganistan’da 20 yıl süren savaşı bitirdiklerini söyledi.

Acaba böyle bir savaş var mıydı, böyle bir savaş başlamış mıydı? 

Afganistan’da on binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan bir çatışma ortamı vardı. Ancak ABD bu savaşı, Irak’ta olduğu gibi, tüm gücüyle kararlı bir biçimde yürütmüş müydü, yoksa göstermelik bir savaş mı vermekteydi? 

Afganistan’da görev yapan ABD’li komutanlar Stanley McChrystal, David Petraeus, Joseph Dunford, John Allen, David McKiernan, Dan McNeill, Karl Eikenberry ve David Barno’nun CNN’de bu ay yayımlanan “America’s Longest War: What Went Wrong in Afghanistan?” (“Amerika’nın En Uzun Savaşı: Afganistan’da Yanlış Yürüyen Neydi?”) adlı belgeselde yaptıkları açıklamalara göre, ABD’deki siyasi otorite, bu savaş için hem askeri, hem ekonomik hem de siyasi bağlamda, yeterli sayılabilecek bir destekte bulunmamıştır; Afganistan’dan ziyade, Irak’taki savaşa odaklanmıştır. 

Bu nedenle, “ABD Afganistan’da Taliban’a yenildi” yargısına kapılmak yerine, “ABD Afganistan’da isteksiz savaştı, sonra da Afganistan’dan çekildi” demek daha gerçekçi olur.

***

Afganistan’da, İslamcı terör örgütlerinin ortaya çıkması, “Soğuk Savaş” dönemine rastlar. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin 1979 yılında Afganistan’a asker göndermesiyle birlikte, ABD, Afganistan’daki İslamcı grupları SSCB’ye karşı silahlandırdı, eğitti ve donattı. 

ABD, Türkiye’de, Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Suudi Arabistan’da, Pakistan’da olduğu gibi, Afganistan’da da İslamcı unsurları, çıkarları doğrultusunda bir araç olarak kullandı. 

El Kaide ve Taliban daha sonra ABD’ye karşı eylemlerde bulunsalar da bu örgütler, ABD’nin attığı temellerin sonucunda ortaya çıktılar. Nitekim bu örgütlere uzun yıllar destek veren Pakistan ve Suudi Arabistan da ABD’nin müttefikidir. 

El Kaide’nin lideri Usame bin Ladin, Suudi Arabistan vatandaşıydı ve burada kazandığı paraları terör örgütüne aktarıyordu. Usame bin Ladin, öldürülmeden önce, yıllarca Pakistan’da saklandı.

Taliban’ın liderleri Pakistan’da medreselerde eğitim gördüler, Afganistan’da iktidarda olmadıkları dönemlerde, Pakistan’daki üslerde ve kamplarda saklandılar. 

Pakistan’daki İslamcı örgütlenmeler, 1977 yılında, Genelkurmay Başkanı Ziya ül Hak’ın askeri darbesi sonrasında gelişti. Bu darbe ABD tarafından desteklendi. Ziya ül Hak, bir yandan ülkesinde laiklik karşıtı uygulamalara yöneldi, bir yandan da İslamcı örgütlerin SSCB’ye karşı silahlandırılmasında, eğitilmesinde ve donatılmasında ABD’ye destek verdi. SSCB, 1989 yılında Afganistan’dan çekilmek zorunda kaldı.

***

“Soğuk Savaş” döneminde, 1960’lı yıllarda, Türkiye’deki sol hareketler güç kazanmaya başladı. Sosyalizmi savunan Türkiye İşçi Partisi, TBMM’ye 15 milletvekiliyle girdi; Türkiye’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi, ortanın solunda olduğunu açıkladı. 

ABD destekli 12 Mart 1971 askeri darbesi sol hareketi hedef alsa da sol siyaseti Türkiye’den silemedi. Bülent Ecevit’in liderliğindeki CHP, demokratik sol ilkeleri programına ekledi, 1973 seçimlerinde yüzde 33, 1977 seçimlerinde yüzde 41 oy alarak, her iki seçimden de birinci parti olarak çıktı. Ecevit, bu nedenle suikast girişimlerine maruz kaldı. 

12 Eylül 1980’de Genelkurmay Başkanı Kenan Evren askeri darbe yaptı, bu darbeyi de ABD destekledi. CHP dahil tüm siyasi partiler kapatıldı. O yıllarda Kenan Evren’in en yakın destekçilerinden birisi Ziya ül Hak idi.

 Türkiye’deki İslamcı örgütlenmeler bu darbeden sonra kitlesel destek bulmaya başladı. Fethullah Gülen hareketinin, Refah Partisi’nin ve AKP’nin yükselişi bu dönemden sonra gerçekleşti.

 Siyasal İslam ile birlikte İslamcı terör de yaygınlaştı. 1990’lı yıllarda, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun gibi laikliği savunan aydınlar katledildi.

 Özetle, emperyalist mekanizmanın yapısını kavramadan, emperyalizme karşı mücadele verilemez! Düşmanı yenmek için, önce düşmanı tanımak gerekir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İsrail-İran savaşı 15 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları