Özdemir İnce

HDP’nin son açıklaması

05 Ekim 2021 Salı

3 Ekim 2021 günü yayımlanan “Hem var hem yok” adlı yazım, HDP’nin 27 Eylül 2021 günü yaptığı açıklamadan önce yazılmıştı. Yapılacak açıklamayı hesaba katarak yazıyı “Ben uluslararası kurallardan, devletler hukukundan söz ediyorum. Sorun TBMM’de görüşülürken nasıl bir sonuç çıkar, bilemem” olan iki cümleyle bitirmiştim. Yayımlamam çok iyi olmuş. O yazımın içeriğini şimdi çok iyi değerlendirebilirsiniz. Çünkü sorunun en önemli yeri Anadilde Öğretim ile Yerel Özerk Yönetim düğümleridir.

***

HDP’nin çağrısı (Tutum Belgesi) (*):

1- Türkiye’nin temel ihtiyacı demokrasidir. Kuvvetler ayrılığının işlediği demokratik parlamenter sistem öngörüyoruz.

2- Yargı, yürütmenin vesayeti altıdadır. Yargıyı muhalefeti tasfiye etme aracı olarak kullanan anlayış, adaleti yerle bir etmiştir. Tüm siyasi davaların ortadan kaldırılması gerekli.

3- Kayyum anlayışına son verilmesi acildir.

4- Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunu Kürt sorunudur. HDP çözüm için hazırdır.

5- Yurtta, bölgede ve dünyada barıştan yana, işbirliğine yönelik stratejiler dış politika anlayışının temelidir.

6- Kadınların eşit ve özgür yaşam haklarının güvenceye kavuşturulması ve temsilde eşitliği sağlamak vazgeçilmez adımlardır.

7- İstihdamın artırılması, işsizlik ve yoksulluğu ortadan kaldıracak “Hakça Dağıtım Programı” en büyük toplumsal ihtiyaçtır.

8- KHK’lerle yaratılan hak gasplarının giderilmesi, kamuda işe alımda ve atamalarda liyakatin esas alınması gereklidir.

9- Doğa ve çevre tahribatına yol açan tüm projelerin, başta Kanal İstanbul olmak üzere durdurulması gereklidir.

10- Gençlerin kendilerini serbestçe ifade edebilmeleri, eğitim sistemindeki çarpıklıkların giderilmesi özgür ve güvenceli yaşamın gereğidir.

11- Sivil, özgürlükçü, yeni bir anayasa Türkiye’de yeni bir başlangıcın ve demokratikleşmenin tacı olacaktır.

***

HDP’nin yayımladığı 11 maddelik çağrıyı aklı başında her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kesinlikle onaylar.

Çağrının 4. maddesinde yer alan “Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunu Kürt sorunudur. HDP çözüm için hazırdır” görüşü, sorunun TBMM’de görüşülmesi düşüncesini onaylamaktadır. Bu, Millet İttifakı’nın da görüşüyle örtüşmektedir.

Çağrının 11. maddesinde yer alan “Sivil, özgürlükçü, yeni bir anayasa Türkiye’de yeni bir başlangıcın ve demokratikleşmenin tacı olacaktır” görüşü de demokrat ve özgürlükçü kamuoyunun talebiyle tamamen örtüşmekte ve Millet İttifakı’nın ortak düşüncesini onaylamaktadır .

11 madde kamuoyunun ve Millet İttifakı’nın gelecekle ilgili tasarısıyla örtüşmektedir. Dolayısıyla, HDP’nin Millet İttifakı ve destekleyicileriyle yol arkadaşlığı yapmasının önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Bu nedenle, HDP’yi barışçıl, işbirlikçi ve uzgörüşlü çağrısından dolayı kutlamamız gerekmektedir.

***

HDP’nin, yeni anayasanın yapılması sırasını, seçimden sonra demokratikleşme dönemine bıraktığı anlaşılmaktadır. Ki bu da onun görüşmeci ve uzlaşmacı tutumunun kanıtıdır. Demokratikleşme, devlet örgütünün restorasyon ve rehabilitasyonunun tamamlanmasına olanak sağlayacaktır. Mevcut anayasa bu sürecin başarıyla tamamlanmasında herhangi bir engel oluşturmaz.

***

Eş Genel Başkan Pervin Buldan’ın Deklarasyon’un açıklanmasından sonra, bir soru üzerine cumhurbaşkanı adayı konusunda şunları söylüyor: “Halkta oluşan beklentinin, acil bir demokratik değişim ve dönüşüm ihtiyacı ve talebi çerçevesinde geliştiğini tespit ettik. Bu anlamda seçimlerin yeni bir başlangıç, sorunların çözümü için demokratik yolların açılması imkânı olarak da değerlendirildiğini tespit ettik. Krizin ve çözümsüzlüğün başlıca kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştirmek istiyoruz. Amacımız, bu otoriter sistemin yerine güçlü demokrasinin, çoğulcu demokratik sistemin tesis edilmesini sağlamaktır. İster HDP’li isterse başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız.”

Pervin Buldan, “Kürt Sorunu”yla ilgili soruyu da şöyle yanıtlıyor: “Meclis çözüm zeminini kurup demokratik müzakere yöntemiyle tüm toplum için geleceğin kazanılmasına ön ayak olmalıdır. Savaş politikaları, silah, çatışma yöntemleri yerine sorunlarımızı müzakere ve diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur” 

Eş Genel Başkan Buldan’ın dile getirdiği görüşler son derece yapıcıdır. Dolaylı yoldan “Önce demokratikleşme sonra yeni anayasa” görüşünü desteklemektedir. 

(*)Tam adı: “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları