Şehir hastaneleri raporu, sağlıkçıların adaletsiz çalışma koşullarını ortaya çıkardı

Şehir hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına ilişkin hazırlanan raporda “yüzde 70 doluluk istendiği” belirtilerek “Sağlık emekçileri 7 gün 24 saat iş yüküyle karşı karşıya” denildi.

Yayınlanma: 08.12.2021 - 04:00
Şehir hastaneleri raporu, sağlıkçıların adaletsiz çalışma koşullarını ortaya çıkardı
Abone Ol google-news

Sağlık meslek örgütlerinin şehir hastanelerine ilişkin raporunda, “yüzde 70 dolulukla hizmet verilmesinin istendiği” belirtilerek, “Sağlık emekçileri 7 gün 24 saat iş yüküyle karşı karşıya” denildi. “Camları açılamayan hastane binalarının solunum yollu hastalıkları artırdığı” belirtilen raporda, “Emek sömürüsünün olmadığı sağlık kuruluşları istiyoruz” çağrısı yapıldı.

Ankara Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, Devrimci Sağlık İş Sendikası ve Ankara Diş Hekimleri Odası, şehir hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına ilişkin hazırladığı raporu Cumhuriyet’le paylaştı. 

YÜZDE 70 DOLULUK ORANI BEKLENTİSİ 

Atanmayan sağlık çalışanları nedeniyle az sayıda emekçinin yoğun iş yükü altında kaldığı belirtilen raporda, “Şehir hastanelerinin hizmet bedeli ödemelerinde, yüzde 70 doluluk oranı esas alınıyor. Bu nedenle hastanenin devamlı yüzde 70 ve üstünde hizmet verilmesi isteniyor. Sağlık emekçileri 7 gün 24 saat iş yükü ile karşı karşıya” denildi. Bu durumun sağlık emekçisini “ucuz iş gücü” haline getirdiği belirtilen raporda, “Taşeronu kaldırma iddiası bulunan iktidar, şehir hastaneleri modeli ile taşeronlaşmanın yolunu açtı” yorumu yapıldı. Sağlıkçıların “penceresi açılamayan binalarda” çalışmak zorunda kaldığı söylenen raporda, “Solunum yolları ile bulaşan hastalıkların artacağını tahmin etmek zor değildir” ifadelerine yer verildi.

"EMEK SÖMÜRÜLMESİN"

Raporda sağlıkçıların beklentileri de şöyle özetlendi:

“Meslek ve emek örgütü olarak bizler sağlık hizmetlerinin ticarileşmesine karşıyız. Kar maksimizasyonu, maliyet hesapları değil; birey, toplum ve doğa yararına olan sağlık hizmet sunumunun olması gerektiğini düşünüyoruz. En yakında, ulaşılabilir, doğa ve insan dostu mekanlarda, önceliğin koruyucu sağlık hizmetleri olduğu, sağlık çalışanlarının güvenceli, insani koşullarda, dayanışmayla ile çalıştıkları, sendikal hak ve özgürlüklerine dair herhangi bir baskının olmadığı, sağlık emek gücünün ucuzlatılmadığı, emek sömürüsünün olmadığı sağlık kuruluşları istiyoruz.” 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler