'Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz'

Başbakan'ın korumaları cuma namazı çıkışında bir avukatı darp etti. Hukukçular 'Türkiye’de bir “koruma” terörü olduğunu, keyfi bir tutumla yurttaşlar üzerinde terör estirildiğini' açıkladı.

Yayınlanma: 06.07.2014 - 14:12
Abone Ol google-news

İşte o açıklama:

04.07.2014 günü 13.00 sıralarında Üsküdar Mahir İz caddesi üzerinde bir avukat meslektaşımız yanında arkadaşları ile Cuma namazını kılmak üzere yaya olarak yürüdükleri sırada cadde üzerinden başbakanın konvoyu geçmeye başlamış, bir kişi konvoya el salladıktan ve başbakan da kendisine el selamı ile karşılık verdikten sonra aralarında sohbet ederek ilerlerken başbakanın hemen arkasından takip eden korumalarına ait bir araç durmuş ve içerisinden çıkan 2-3 sivil polis (koruma) doğrudan meslektaşımızın yanına gelerek kendisini yaka paça sürüklemeye başlamış, hiçbirşey anlamayan meslektaşımızın açıklama yapma ve avukat kimliğini göstermesine fırsat vermeksizin yol kenarında zorla yere yatırarak darp etmişler, ardından minibüse sokarak küfür ve hakaretler eşliğinde kendisine acımasızca darpta bulunmuşlardır. Bu süreçte İstanbul Barosunu aramak isteyen meslektaşımızın elinden telefonu zorla alınmış, ancak açık kaldığı için isminin duyulması üzerine önce Avukat Hakları Merkezi başkanı Av. Cem Kaya Karatün, akabinde haber verilen Baro Başkanı Av. Ümit Kocasakal derhal Üsküdar Emniyet Amirliğine giderek duruma müdahale etmiş, ardından da Anadolu Adliyesinde bu korumalar ve gerçeğe aykırı tutanak düzenleyen memurlar hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardır. Korumaların saldırısına bağlı olarak meslektaşta ciddi şekilde darp izleri, morluklar, sıyrıklar, el, kol, diz, boyun ve kafa kısmında yaralanmalar olduğu bizzat Avukat Hakları Merkezi Başkanı ve Baro Başkanı tarafından gözlemlenmiş, gerekli rapor alınmıştır. Olayda gerek meslektaşımızın hukuka aykırı hiçbir eylemi bulunmadığı, gerek kendi samimi anlatımları, gerekse yanında bulunan tanıkların anlatımıyla sabittir.


 
Meslektaşımıza yönelik bu vahşi ve küstahça saldırının hesabı mutlaka sorulacaktır. Vatandaşa “ananı da al git”, “artistik yapma” diyebilen, polisin yurttaşa saldırısını “destan” olarak niteleyen zihniyet bir kez daha gerçek yüzünü göstermiştir. Başbakanın sayısı bilinmeyen ve kendilerini ne zannettikleri anlaşılmayan bu “unsurlarının”  bu tür davranışları artık bir milli güvenlik ve terör sorunu haline gelmiştir. Kendilerini hukukla yahut herhangi bir kuralla bağlı hissetmeyen, önceden ve sebepsiz yere kişileri gözaltına alabilen, istediğine darpta bulunup küfürler yağdırabilen bu “unsurların” bu cesareti nereden aldığı, alabildiği de bellidir. Yurttaşlarına her türlü hakareti yapabilen bir başbakanın, korumalarına (yahut unsurlarına) nasıl bir rol-model olduğu, bu unsurların da kimi örnek aldığı açıktır. Yolda yürümekte olan bir avukata dahi bunu yapabilen bir zihniyetin, yurttaşa neler yapabileceğini kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
Bunun adı açıkça faşizm ve terördür. Başbakanın, siyasi iktidarın ve bugün gücün önünde eğilerek hukuksuzluğa ortak olanların ödemesi gereken fatura gittikçe kabarmaktadır. Gücü hiç kaybetmeyeceğini, kendilerinin dokunulmaz olduğunu zannedenlerin akıbetine bakmak için tarihe, hatta günümüzde bazı ülkelere bakmak yeterlidir. Meslektaşımıza, dolayısıyla meslek onurumuza yönelik bu melun saldırıyı nefretle kınıyoruz ve peşini bırakmayacağımızı, hesabının mutlaka sorulacağını bir kez daha beyan ediyoruz. Sadece meslektaşlarımıza değil, tüm vatandaşlarımıza karşı bu tür saldırılara bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla karşı koyacağız. Başta savcı ve hakimlerimiz olmak üzere, tüm kamu sal mercileri de hukuka sahip çıkmaya ve cesaretli olmaya davet ediyoruz. Hep söylendiği gibi: EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ…


                        İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler